Fransa'daki seçimlerden çıkarılacak beş sonuç
Fransa'da cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turunda en çok oyu alan isimler Macron ve Le Pen oldu. Bu sonuç ikinci turda biraz daha 'sağa çeken' bir Fransa göreceğimizin sinyalini verirken, merkez partilerin tamamen çöküşünü de ilan ediyor.
ANALİZ - BARIŞ KAYGUSUZ
Fransa'da cumhubaşkanlığı seçimlerinin ilk turu geride kalırken, iki hafta sonra yapılacak ikinci tur seçimlerine mevcut Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve aşırı sağcı aday Marine Le Pen kaldı.
İki hafta sonra Fransa'daki milyonlarca seçmen için sandıklar bir kez daha kurulacak. Yapılacak seçimin şekli ise iki cumhurbaşkanı adayından daha çok ülkeyi iki farklı yöne götürmek isteyen politikalar arasında olacak.
Oy pusulasının bir tarafında kozmopolit, liberal ve küreselci Macron yer alırken, diğer tercih ise göçmen karşıtı, muhafazakar ve milliyetçi Marine Le Pen olacak.
Tüm anketler ikinci turda Macron'u favori olarak gösterse de Fransa liderinin işinin bu kez 2017'de olduğu kadar kolay olmayacağı öngörülüyor. Zira Marine Le Pen, son haftalarda Macron'la arasındaki farkı giderek azaltımış ve bazı anketlerde 3 puan seviyelerine kadar indirmişti.
Macron seçim sonrası ilk konuşmasında Le Pen'i hedef aldı
Fransa'da cumhurbaşkanı seçimini kaybeden adaylardan Macron için oy çağrısı
Fransa'daki siyasi görünümün Macron, aşırı sağ ve radikal sol kamplara dönüşmesini tescilleyen ilk tur seçimleri aynı zamanda geleneksel sağ ve sol merkez partilerin de seçmen gözünde tamamen etkisiz hale geldiğini de ortaya koydu. Ukrayna'daki savaş Zemmour'un seçim yolculuğuna ket vururken, solda ayakta kalan tek isim ise Jean-Luc Mélenchon oldu.
İşte Fransa'daki seçimlerin ilk turunda ortaya çıkan 5 sonuç...
1) MACRON VE LE PEN SİYASİ GÖRÜNÜMÜ BELİRLEDİ
Fransa'daki seçimlerde 2017'de gibi Macron ve Le Pen'in ikinci tura kalması bu iki liderin ortaya koyduğu siyasi analizi de doğruladı: Sağ ve sol arasındaki geleneksel kamplaşma Fransa'da artık geçerli değil. Bunun yerini ise Avrupa yanlısı ve dünyaya açık ana akım blokla, milliyetçiler arasındaki kamplaşma aldı.
Hem Macron hem de Le Pen, 5 yıl önce aldıkları oy oranından daha fazlasını bu seçimde kazandı. Macron'un oy oranı yüzde 24'den 27,6'ya yükselirken, Le Pen ise aldığı oyları yüzde 21,3'ten yüzde 23,4'e yükseltti.
Bu sonuçlar Macron'un seçim kampanyasının son virajındaki tartışmalara karşın kendisine yönelik ilgiyi canlı tuttuğunu gösteriyor. Ancak Marine Le Pen, Eric Zemmour ve Nicolas Dupont-Aignan'dan oluşan aşırı sağ bloğun toplam oylarının yüzde 30'a ulaştığını da not etmek gerekiyor.
2) SOLDA AYAKTA KALAN TEK İSİM MELENCHON
Fransa seçimlerinin en ciddi çıkış gösteren isimlerinden biri radikal solcu aday Jean-Luc Mélenchon oldu. Oyların yüzde 22'sini almayı başaran Mélenchon, hem ilk turun en büyük sürprizine imza attı hem de Fransa'daki sol eğilimli oyların büyük çoğunluğunu hanesine yazdırmayı başardı.
Son haftalarda anketlerde yükselişe geçen Mélenchon, soldaki güvenilir tek aday olarak görülmesini de kendi avantajına çevirmeyi başardı. Komünist Fabien Roussel ve Yeşiller'den Yannick Jadot ise seçimleri beklenenin altında sonuçlarla bitirdi.
Seçimlerin ikinci turunda sol seçmenlerin kilit bir rol oynaması bekleniyor. Mélenchon seçim sonrasında yaptığı konuşmada, "Le Pen'e tek bir oy bile vermemelisiniz" dedi ve bu cümlesini üç kez tekrarladı ancak Macron lehine herhangi bir açıklama yapmadı.
Bu da sol seçmen için Macron'a oy vermek ya da hiç oy kullanmamak seçeneklerini doğuruyor. Pazar günü konuyla ilgili bir anket yapan Ifop, Mélenchon seçmenlerinin neredeyse yarısının ikinci turda sandığa gitmeyeceğini ön görüyor.
3) MERKEZ PARTİLERİN ÇÖKÜŞÜ
Fransa'da 1965'ten 2017'ye kadar yapılan tüm seçimlerde ya merkez sağdaki Cumhuriyetçi Parti'nin ya da merkez soldaki Sosyalist Parti'nin adayı ikinci tura kalmıştı.
2017'de bozulan bu görüntü, 2022'deki seçimlerde merkez partilerin siyasi tablonun dışında kalmasıyla devam etti.
Cumhuriyetçi Parti'nin adayı Valérie Pécresse, seçimlerin ilk turunda yüzde 5 oy alırken, bu rakam parti tarihinin en kötü seçim performansı olarak tarihe geçti. Pécresse'in elde ettiği sonuç aynı zamanda partisinin seçim kampanyası masraflarını hazineden alamaması anlamına geliyor. Zira Fransa'da sadece yüzde 5'i geçen partiler hazineden destek alabiliyor.
Parti içinde uzun süredir devam eden bölünme de seçim sonuçlarının hemen ardından yeniden gün yüzüne çıktı. Pécresse'in ikinci turda Macron için oy kullanacağı açıklamasına karşılık parti içindeki rakibi Eric Ciotti, Macron'a oy vermeyeceğini söyledi. Ciotti'nin Cumhuriyetçi Parti'yi biraz daha sağa kaydırmak istediği biliniyor.
Merkez soldaki Sosyalist Parti için de durum benzer. Sosyalist Parti'nin adayı Paris Belediye Başkanı Anne Hidalgo seçimlerin ilk turunda yüzde 2'ye bile ulaşamadı. Bu sonuç 2017'de tarihteki en düşük oyu olan Sosyalist Parti'nin adayı Benoit Hamon'un performansından üç kata kötü.
4) ZEMMOUR DENGELERİ DEĞİŞTİREBİLİR
Fransa'daki seçim kampanyasının en çok konuşulan isimlerinden biri şüphesiz aşırı sağcı aday Eric Zemmour'du.
Daha önce bir televizyon yorumcusu olan Zemmour, Ekim ayında yapılan anketlerde Macron'la ikinci tura kalacak aday olarak gösteriliyordu. Ancak Ukrayna'daki savaşın başlamasıyla birlikte, daha önce Putin'i övdüğü yorumları ortaya çıkan Zemmour'a duyulan güven eksikliği aşırı sağcı siyasetçinin yüzde 7'de kalmasına neden oldu.
Ancak ikinci tur için net şekilde Marine Le Pen'i destekleyeceğini açıklayan Zemmour'un bu tutumu uzun vadede dengeleri değiştirme potansiyeli taşıyor.
Le Pen-Zemmour ortaklığı Fransa'nın gelecek yıllarına damga vuracak bir aşırı sağ ittifakını ortaya koyabilir.
5) BEKLENENDEN YÜKSEK KATILIM ORANI
Fransa'daki seçimlere katılım oranı göreceli olarak düşük seviyede kalsa da, sandığa gitmeyenlerin sayısı yine de beklenen kadar olmadı.
Fransız seçmenlerin yaklaşık yüzde 26'sı seçimlerin ilk turunda oy kullanmazken, bu rakam 1965'ten bu yana kaydedilen en düşük katılım oranlarından biri anlamına geliyor. Ancak birçok anket şirketinin oy kullanmayacak seçmen yüzdesini yüzde 30 civarlarında göstermesi, seçime ilginin beklenenden yüksek olduğu yorumlarına neden oldu.
Fransa'da özellikle genç seçmenin seçimlere yönelik ilgisinin düşük olduğu biliniyor.
(Görsel: The Times)