Gezi davasında iddianameyi yazan savcının bakan yardımcısı olması Brüksel'i 'dehşete düşürmüş'

GERÇEK GÜNDEM - Avrupa Parlamentosu'nun Gezi davasında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan Osman Kavala'ya verilen cezayla ilgili yaptığı oturumda oluşturulan karar taslağı oy çokluğuyla kabul edildi.

Bugün öğlen saatlerinde oylanan kararda, Gezi davasında ceza alan Kavala ve diğer sanıklar hakkında verilen kararın siyasi olduğu ve iddiaların asla doğrulanmadığı belirtildi.

Dava sürecinin detaylarının aktarıldığı kararda, Erdoğan'ın Kavala'nın tutukluluğunu kınayan AB üyesi ülkelerin büyükelçilerini 'istenmeyen kişi' ilan etmekle tehdit ettiğine dikkat çekilirken, "Türkiye'de iktidar partisi, siyasi muhaliflere ve insan hakları savunucularına sıklıkla terör suçlamaları yönelterek ısrarlı bir şekilde hukukun üstünlüğünü ve demokratik insan hakları standartlarını aşındırıyor" ifadelerine yer verildi.

Kararda Avrupa Parlamentosu'nun, Türkiye'de hukukun üstünlüğü ile temel hak ve özgürlüklerdeki devam eden kötüleşmeden derin bir şekilde endişe duyduğu ifade edilerek, Türkiye'ye insan hakları savunucuları, avukatlar, ruhani liderler, gazeteciler ve akademisyenler üzerindeki 'yargı tacizini' sonlandırma çağrısı yapıldı.

SİYASİ SIĞINMA VE HASAN YILMAZ DETAYI

Avrupa Parlamentosu'nun karar taslağında Osman Kavala, Gezi davasındaki diğer tutuklular ve aileleriye tam dayanışma içerisinde olunduğu belirtildi.

Kararda Avrupa Komisyonu ve AB üyesi ülkelere insan hakları savunucuları için acil durum ödeneklerini artırma çağrısı yapılırken, "Kavala ve benzer durumdaki Türk vatandaşları için gerekli olması durumunda AB içerisinde siyasi sığınma verilebileceğinin altını çiziyoruz" denildi.

Kararda Gezi davasında beraat kararı veren mahkeme heyeti ve daha sonra ikinci iddianameyi yazan savcı Hasan Yılmaz da yer aldı.

AP'nin hazırladığı taslakta HSYK'nın Gezi davasında beraat kararı veren üç hakim hakkında soruşturma başlatması kınanırken, "Kavala hakkındaki ikinci iddianameyi yazan Cumhuriyet Başsavcı Vekili Hasan Yılmaz'ın daha sonra Adalet Bakan Yardımcısı olarak atanmasından dolayı dehşete düştük" ifadeleri kullanıldı.

"ÜYELİK SÜRECİNİ YENİDEN BAŞLATMA UMUTLARI KASTEN YOK EDİLDİ"

Avrupa Parlamentosu'nun Gezi davasıyla ilgili tasarısında Türk hükümetinin AB üyelik sürecini kasıtlı olarak baltaladığı öne sürüldü.

Kararın ilgili bölümünde, "Osman Kavala davasında AİHM'nin bağlayıcı kararına açıkça meydan okuyan Türk hükümeti, AB üyelik sürecini yeniden başlatmaya veya yeni müzakere başlıkları açmaya ve açılmış olanları kapatmaya dayalı her türlü umudu kasten yok etmiştir" denildi.

Kararda Avrupa Konseyi'ne daha önce vurgulanan Türkiye ile pozitif gündem politikasına insan hakları ve hukukun üstünlüğü alanlarında gelişme olmadığı sürece devam edilmemesi tavsiyesinde bulunuldu.