Üç lider Tahran’da İdlib için buluştu: Ateşkes çağrısı
Türkiye, Rusya ve İran dün Suriye’nin geleceği için Tahran Zirvesi’nde masaya oturdu.
Hürriyet/ Nerdun Hacıoğlu- Cumhurbaşkanı Erdoğan zirvede Putin ve Ruhani’yle ayrı ayrı görüştü. Zirve sonunda yayınlanan bildiriden “Astana ruhu devam edecek” mesajı çıktı.
Erdoğan bildiride İdlib için “ateşkes” ifadesinin yer alması gerektiğini vurguladı. Erdoğan, “Nusra olsun, HTŞ olsun, hepsi için bir defa silahı bırakın. Silahı bırakın ki buraya sulh gelsin. Bu çağrıyı zirveden yapmış olalım” dedi.
İRAN’ın başkenti Tahran’da yapılan ve özellikle Suriye’nin İdlib vilayetinin kaderini belirleyecek, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin katıldığı Tahran Zirvesi’nde, İdlib’deki durumun “Astana formatını tanımlayan işbirliği ruhuna uygun olarak ele alınması” kararlaştırıldı. Suriye’deki çatışmaların askeri yollarla değil, siyasi müzakerelerle çözülebileceği belirtildi.
Zirvenin açılışında konuşma yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, İdlib bölgesinin Suriye’de sağlanacak barış ve Türkiye güvenliği açısından kilit rol oynadığını vurgulayarak, şu mesajları verdi:
ESAD’A İZİN VERİLMEMELİ
“Biz bu bölgede Beşar Esad’ın istediğini yapmasına izin verilmemesi gerektiği görüşündeyiz. İdlib’e saldırı facia ve insanlık trajedisi yaşanmasına yol açacaktır. İdlib’in kaderi sadece Suriye barış süreci açısından büyük önem taşımıyor, Türkiye’nin güvenliğinin sağlanmasında da kilit rol oynamakta. Bu yüzden İdlib bölgesinin kan gölüne çevrilmesini istemiyoruz. Burada toplandığımız dostlarımızdan da bu hususta destek bekliyoruz. İdlib’e yönelik büyük askeri operasyonlar yerine ılımlı Suriye muhalefeti daha aktif devreye girerek de istenen sonuç alınabileceği görüşündeyiz. İdlib bölgesinde üstlendiğimiz denetim sorumluluğunu yerine getirerek, Hmeymim Rus üssü ve Halep’e yönelik saldırı tehditlerini bertaraf etmek için elimizden geleni yapacağız. İdlib bölgesinde dostlarımız Rusya’yı rahatsız eden istenmeyen unsurların üstesinden gelebiliriz. Denetimin ılımlı muhalefete geçmesi yerinde olacaktır.”
MÜLTECİ KAPASİTEMİZ DOLDU
Erdoğan, konuşmasında her ne gerekçeyle olursa olsun İdlib’e saldırının katliamla sonuçlanacağına dikkati çekti. Erdoğan, bölgedeki 3,5 milyonu aşkın sivilin tamamının bundan etkileneceğini belirterek, on binlerce sivilin bombardımanlarda can verirken, gidecek başka yerleri kalmadığı için milyonlarcasının Türkiye sınırına dayanacağını dile getirdi. Cumhurbaşkanı, çoğunluğu Suriyeli 4.5 milyon sığınmacıyı barındıran Türkiye’nin, mülteci ağırlama kapasitesini zaten doldurduğunu belirtti.
SİLAHI BIRAKIN
Cumhurbaşkanı Erdoğan ayrıca zirve görüşmeleri sırasında nihai bildiride İdlib için “ateşkes” ifadesinin yer alması gerektiğini vurguladı. Erdoğan şunları söyledi: “Burada ‘ateşkes’ ifadesi eğer yer alacak olursa bu yapılacak açıklamada çok daha isabetli olacaktır diye düşünüyorum. Üçüncü maddeyi bu güçlendirir. 3’üncü madde çok diplomatik ama buraya bir de ateşkes ifadesini koyarsak bu işi çok daha güçlendirecektir, rahatlatacaktır. Nusra olsun, HTŞ olsun, hepsi için bir defa silahı bırakın. Silahı bırakın ki buraya sulh gelsin. Bu çağrıyı zirveden yapmış olalım.”
PUTİN’DEN YANIT
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Suriye’nin İdlib bölgesinde bir insanlık trajedisi yaşanmaması için ateşkes ilan edilmesi önerisine yanıt veren Rusya lideri Vladimir Putin, “Türkiye Cumhurbaşkanı ateşkes konusunda genel olarak haklı. Ben de kendisiyle tamamen hemfikirim. Ancak biz burada teröristlerin ve özellikle Nusra ile DEAŞ’lı teröristlerin ne düşündüğünü bilemeyiz. Ateşkes çağrısına uyacakları ne malum. Dolayısıyla nihai bildiri ateşkes konusunda belki bir parça muğlak kaldı. Tabii metni hazırlayan arkadaşlarımız onun günümüz gerçeklerine maksimum uyumlu olması için çalıştı” açıklamasını yaptı.
ERDOĞAN’DAN PYD UYARISI
CUMHURBAŞKANI Erdoğan, zirvede terör örgütü PKK’nın Suriye uzantısı PYD/YPG tehdidine de dikkat çekti. “Bizler İdlib’e odaklanırken ve dünya gözlerini buraya çevirmişken, Fırat’ın doğusunda arzu etmediğimiz gelişmeler yaşanıyor” diyerek, birtakım yabancı güçlerin bölgede DEAŞ ile mücadele bahanesiyle attığı adımların, bambaşka bir istikamete yöneldiğinin gizlenemez bir gerçek olduğunu belirtti. DEAŞ tehdidi ve tehlikesi kalmamış olmasına rağmen Amerika’nın bölgede bir diğer terör örgütünü güçlendirmeye devam etmesinden fevkalade rahatsız olduklarını vurgulayan Erdoğan, şunları söyledi:
TÜRKİYE BÖLGEDEKİ VARLIĞINI KORUYACAK
“Amerika’nın 20 bine yakın TIR’ı silah ve mühimmatıyla bölgeye göndermesi, 3 bine yakın kargo uçağını aynı şekilde bölgeye göndermesi bu terör örgütünün ne denli güçlendiğinin çok açık ifadesidir. Suriye rejiminin de göz yummasıyla, Fırat’ın doğusunda güçlenen terör örgütü sahadaki varlığını, yabancı güçlerin desteğiyle kalıcı hale getirmeye çalışıyor. Türkiye, özellikle Suriye’nin siyasi, coğrafi ve sosyal bütünlüğü gerçek anlamda sağlanana kadar bölgedeki varlığını korumakta kararlıdır.”