Alman aşırı sağı hakkında korkutan yorum
Almanya’da aşırı sağ terör şüphesiyle yedi kişinin gözaltına alınması ve Kuzey Amerika ülkeleri arasında varılan ticaret anlaşması gazetelerde öne çıkan yorumlar arasında yer alıyor.
Deutsche Welle / Süddeutsche Zeitung (SZ) Almanya'nın Saksonya ve Bavyera eyaletlerinde yedi aşırı sağcı terörist zanlısının gözaltına alınmasını konu alan yorumunda şu satırlara yer veriyor:
"NSU davasının aşırı sağcıların gözünü yıldırmadığı anlaşılıyor. Nasıl yıldırsın ki? Daha karar açıklanırken Neonazi sanıklardan Andre Eminger elini kolunu sallayarak mahkeme salonundan çıkıyordu. İki hafta sonra eski Nasyonal Demokrat Parti yetkilisi Ralf Wohlleben de tahliye edildi. Her ikisi de hiçbir zaman bağlarını koparmadıkları yoldaşlarının gözünde kahraman sayılıyor. Almanya'da aşırı sağ yükselişte. Almanya için Alternatif (AfD) partili politikacıların Neonazilerle yan yana yürüdükleri Chemnitz'deki olaylardan bu yana bazı sağ militanlar ‘işi artık bitirme' zamanının geldiğine inanıyorlar.”
Die Welt gazetesinin yorumunda Alman aşırı sağının tehlikeli hale gelmesinin nedenini sadece artan göçmen sayısında aramanın doğru olmadığı belirtiliyor:
"Yakayı ele veren terör hücresinin ne kadar tehlikeli olduğunu tahmin etmek zor. Teröristlerin uzun zamandır Doğu Almanya'daki Neonazilerin en azılıları arasında yer aldıkları ve göçmen sayısı artmadan önce de yabancılardan nefret ettikleri anlaşılıyor. Caniyane planlarını hangi adla yaparlarsa yapsınlar, Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) örgütlenmesinin Münih'teki davayı izleyenlerin sandığından çok daha geniş bir tabandan besleniyor olması mümkündür. Tutuklanan zanlıların gerçekten NSU ile somut bağlantılarının olup olmadığı fark etmez. Her ikisi de, şişeden çıktığı anlaşılan kötü ruhun tohumudur.”
Frankfurter Allgemeine Zeitung (FAZ) ABD, Meksika ve Kanada arasında ticaret anlaşmasına varılmasını şöyle yorumluyor:
"Donald Trump eğreti başarıyı doğuran müzakere yöntemini örnek alabilir. Bu durum, ticaret görüşmelerinin henüz başında bulunan Avrupalılar açısından ilginç olabilir. Trump önce Kuzey Amerika Serbest Ticaret Anlaşması NAFTA'yı yerin dibine batırarak tedirginlik yarattı. Seçim kampanyası sırasında Meksika'yı dilinden düşürmedi. Donald Trump geçen hafta kimsenin Kanada heyetine başkanlık eden Chrystia Freeland'ı beğenmediğini söylemişti. ABD Başkanı müzakere ortaklarını bölmeyi başarmış, Meksika ile anlaşıp Ottawa yönetimine ültimatom vermişti. Kanada Başbakanı Trudeu son anda onaylamasaydı, Trump Meksika ile kurduğu ortaklıkla yetinebilirdi. Tabii blöf yapmadıysa.”
Neue Osnabrücker Zeitung revize edilen üçlü ticaret anlaşmasının Donald Trump'ı Avrupa karşısında cesaretlendireceğini yazıyor:
"Donald Trump ticaret anlaşmasının pazarlığını puanla kazandı. Kanada süt ürünleri piyasasını Amerikan mallarına açacak, ama ABD çelik ve alüminyum vergilerini kaldırmayacak. ‘Serbest ve adil ticaret' böyle olmaz. ABD ile Avrupa ve özellikle de Almanya arasındaki ticari ilişkiler kolaylaşmayacaktır. Donald Trump kendini, Amerikan ekonomisini dezavantajlardan kurtaran lider sayıyor olabilir. Üçlü ticaret görüşmelerinde kazandığı başarı onu daha da cesaretlendirecektir.”