Ülke ikiye bölündü: Bombaların adresi Trump muhalifleri

ABD polisi, eski ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden ve Trump karşıtlığıyla bilinen ABD’li aktör Robert De Niro’nun restoranına gönderilen bombalı paketlerin güvenlik güçleri tarafından engellendiğini duyurdu. AP haberajansına konuşan bir yetkili, Biden’a yollanan patlayıcı düzenekli paketin Delawere’deki bir posta dağıtım merkezinde ele geçirildiğini açıkladı. Saatler sonra Biden’a gönderilen bir bombanın daha polisin eline geçtiği duyuruldı.

Aktör De Niro’nun Manhattan’daki Tribeca Grill isimli restoranına gönderilen boru tipi bombanın ise Demokrat Partili önemli isimlere ve CNN International’ın New York’taki merkezine gönderilen paketlerle aynı yapıda olduğu belirtildi. AP’ye konuşan güvenlik kaynaklarının aktardığına göre, yaklaşık 16 cm uzunluğundaki bombaların hepsi, kırık cam parçaları ve barutla güçlendirildi. Şu ana kadar gönderilen bütün bombalı paketler FBI’ın Virginia’daki labaratuarlarına gönderildi. Eski ABD Başkanı Barack Obama’nın Washington’daki evi ile eski ABD Başkanı Bill Clinton ve eski Dışişleri Bakanı eşi Hillary Clinton’ın New York’un banliyösü Chappaqu’daki evlerine, içerisinde patlayıcı madde olan paketler gönderilmişti.

Ülkedeki bombalı paket serisi, pazartesi günü Demokrat Parti’nin en büyük destekçisi George Soros’un evine bomba gönderilmesiyle fark edilmişti. ABD’yi paniğe sürükleyen bombalı paketlerin hedefindeki isimler ABD Başkanı Trump’a yönelik eleştirileriyle biliniyor. Bombalı paketin gönderildiği ABD’li oyuncu De Niro, geçmişte Trump’ın seçilmesinin ABD için ‘ulusal bir felaket’ olduğunu söylemişti.

MEDYAYI SUÇLADI

ABD Başkanı Donald Trump, medya ve Demokrat partili isimlere yönelik nefret söylemi ile ‘bombalı paket terörüne’ yol açtığı yorumlarına dün Twitter hesabından sert tepki gösterdi. Trump, “Ülkemizde bugün gördüğümüz öfkenin büyük kısmı ‘Yalan Haberler’ ismini taktığımı ana akım medyanın doğru olmayan haberciliği nedeniyle oluşuyor. Çok kötü ve nefret dolu bir hale geldi” ifadesini kullandı.

Trump, geçen aylarda yaptığı bir açıklamada, CNN International, NBC, Washington Post ve New York Times’ın da içinde bulunduğu liberal medyayı ‘halk düşmanı’ olmakla suçlamıştı. ABD Başkanı, bomba paniğinin başlamasının ardından yaptığı açıklamada daha yumuşak bir dil kullanmış ve “Tüm tarafların barış ve uyum içinde bir araya geldiğini görmek istiyoruz. Her türlü siyasi şiddet eylemi veya tehdidi, demokrasimizin kendisine bir saldırıdır” demişti. Bomba paniği ve Trump’ın medyaya saldırısının devam etmesinin 6 Kasım’daki Kongre ara seçimlerine etki edip etmeyeceği merak konusu.

‘ÇİN VE RUSYA TRUMP’IN TELEFONUNU DİNLİYOR’ İDDİASI

ABD Başkanı Trump’ın, yardımcılarının defalarca güvenli olmadığını söylemesine rağmen Iphone model akıllı telefonlarından aradığı eski dostlarıyla görüşmelerinin Rus ve Çinli ajanlar tarafından dinlendiği iddia edildi. New York Times’ın adlarının açıklanmasını istemeyen Amerikalı yetkililere dayandırdığı haberinde, Beyaz Saray’daki sabit telefon hattını kullanması yönünde baskı yapılan Trump’ın Iphone’larından vazgeçmediği ve eski dostlarıyla konuşmak için telefonlarını kullanmayı sürdürdüğü belirtildi. Trump ise NYT haberinin ‘yalan’ olduğunu savunarak Twitter’dan “Çok nadir cep telefonumu kullanırım, bunu da hükümetin onayı olduğunda yaparım. Katı kuralları severim” dedi.

ABD BÖLÜNDÜ

ABD’de Kongre ara seçimlerine iki hafta kala yapılan son ankete göre, ABD’lilerin yüzde 80’i ülkede ‘önemli değerler’ konusunda bölünmeler yaşandığını düşünüyor. AP haber ajansının anketine katılanların sadece yüzde 20’si ülkedeki ayrışmanın gelecekte giderileceğini düşünürken, yüzde 39’u ülkedeki siyasi kutuplaşmanın daha kötü bir hal alacağı görüşünde. Katılımcıların yüzde 59’u Trump’ın başkanlığı yürütme şeklini onaylamazken, yüzde 40’lık kesim Trump’ın iyi bir başkan olduğunu söylüyor.