BM'den Türkiye ve Afrin açıklaması

Birleşmiş Milletler (BM) İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Mark Lowcock, Afrin'e sınır ötesi insani erişimin mümkün olduğunu belirtti.

BM'den Türkiye ve Afrin açıklaması

Lowcock, BM Güvenlik Konseyinde kabul edilmesinin üzerinden 30 gün geçmesine rağmen Suriye'de hala uygulanamayan ateşkes kararının görüşüldüğü toplantıya telekonferansla katılarak, Konseye sahadaki gelişmelere ilişkin bilgi verdi.

Suriye'de son birkaç aydır şimdiye kadar en kötü insani krizlerden birinin yaşandığını vurgulayan Lowcock, "24 Şubat'ta kabul edilen BMGK kararına
rağmen Doğu Guta'da askeri operasyonlar ve hava saldırılarında bin 700'den fazla kişi hayatını kaybetti, binlerce kişi yaralandı.” dedi.

Şubat ayının ortasından itibaren 28 sağlık merkezine saldırı düzenlendiğini belirten Lowcock, son haftalarda Duma, Haresta, Sakba ve Kefer Batna'da binlerce kişinin yerinden edildiğini ve 80 bin kişinin Şam ve kırsalına gitmek zorunda kaldığını ifade etti.

"KATASTROFİK..."

Lowcock, yaklaşık 20 bin silahlı grup ve sivilin ise Suriye'nin kuzeyine geçtiğini anlattı. Afrin'deki gelişmelere ilişkin de değerlendirmede bulunan Lowcock, 183 bin 500 kişinin Afrin'den ayrıldığını ve Tel Rıfat, Nubul-Zehra, Menbiç ve Haseke'ye gittiğini söyledi.

Lowcock, Afrin'de 50 bin ila 70 bin arasında kişinin bulunduğunu ve kente sınır ötesi insani erişimin mümkün olduğunu belirterek, “Türk hükümeti bugün bize bu konuda istekli olduğunu iletti ve biz de çok kısa sürede konvoy göndermeyi planlıyoruz.” dedi.

İdlib'deki insani durum için “katastrofik” değerlendirmesinde bulunan Lowcock, geçen aralık ayından beri kentte 400 bin kişinin saldırılar nedeniyle yerinden edildiğini ve yeterli derecede barınak olmayan kente Doğu Guta'dan da binlerce kişinin gelmeye başladığını aktardı.
Lowcock, ayrıca BM'nin gelecek hafta Rakka'ya insani değerlendirme amaçlı bir heyet göndereceğini söyledi.

“ŞİMDİ SÖZDE ATEŞKESİN SONUNDA DOĞU GUTA NEREDEYSE DÜŞTÜ”

ABD'nin BM Daimi Temsilcisi Nikki Haley de Doğu Guta'da, Suriye'de savaşın “korkunç bitmez tükenmez ritmi haline dönüşen kuşatmanın ve aç bırakmanın” ardından üçüncü aşama olan “teslim olmaya” şahit olduklarını söyledi.

Yıllarca süren kuşatma ve açlıktan sonra rejimin sivilleri teslim aldığını ve BM Güvenlik Konseyinin ateşkes talep eden kararının üzerinden 30 gün geçmesine rağmen Doğu Guta'da bombardımanın arttığını söyleyen Haley, “Şimdi sözde ateşkesin sonunda Doğu Guta neredeyse düştü.” diye konuştu.
Rusya, İran ve Suriye rejiminin ateşkes kararıyla alay ettiğini ve konseyin harekete geçmediğini kaydeden Haley, “Bugün, Konseyin her üyesi için bir utanç günü olmalı.” değerlendirmesinde bulundu.

"ALDATMA, İKİYÜZLÜLÜK VE VAHŞET"

Rusya'nın karşı çıktığı bir ateşkes için müzakereler yaptığını belirten Haley, Rusya'yı “aldatma, ikiyüzlülük ve vahşetle” suçladı. Rusya'nın BM Daimi Temsilcisi Vassily Nebenzia ise Haley'nin Rusya'ya yönelttiği suçlamaları reddederek, “Biz BMGK'nin 2401 sayılı ateşkes kararının uygulanması için somut adımlar atan tek konsey üyeyisiyiz.” dedi.

Doğu Guta'daki tahliyelerin “gönüllü” olarak yapıldığını savunan Nebenzia, “ABD öncülüğündeki koalisyonun Rakka'daki hava saldırılarında 2 binden fazla sivil ölmüş olabilir. Bir kez daha soruyorum; o zaman niye göz yaşları ya da insani yardım çağrıları olmadı.” yorumunda bulundu.
BMGK'nin mart ayı dönem başkanı olan Hollanda'nın Dışişleri Bakanı Stef Blok da Suriye'deki durumun ve işlenen insanlık suçlarının Uluslararası Ceza Mahkemesine taşınması çağrısı yaptı.

Etiketler
Afrin Türkiye Birleşmiş Milletler