Azledilen Azledilene: Önce Başkan Gitti, Sonra Başbakan

Güney Kore'de siyasi kriz derinleşiyor: Parlamento, Başbakan Han Duck-soo’nun görevden alınması için oylama yaptı. Muhalefet sıkıyönetim kararının ardından hükümeti hedef alırken, ülkede belirsizlik ve gerilim tırmanıyor.

Güney Kore'de son haftalarda yaşanan siyasi kriz yeni bir dönemece girdi. Parlamento Başbakan ve Devlet Başkanı Vekili Han Duck-soo’nun görevden alınması için oylama yaptı. Bu gelişme, ülkeyi sarsan kısa süreli sıkıyönetim kararının ardından yaşanan siyasi çalkantıları daha da derinleştirdi.

Başbakan Han Duck-soo hakkında ana muhalefetteki Demokrat Parti tarafından perşembe günü parlamentoya sunulan azil önergesi, Han'ın Anayasa Mahkemesi'nde boş bulunan üç koltuğu doldurmayı reddetmesiyle tetiklendi. Demokrat Parti bu durumun, görevden alınan Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol’un geleceğiyle ilgili kritik bir süreci etkilediğini savundu. Zira Anayasa Mahkemesi, Yoon’un azil davasını sonuçlandıracak ve mahkemede oluşacak yeni denge bu karar için belirleyici olacak.

SIKIYÖNETİM KARARI

Han Duck-soo’nun görevden alınması talebi, Yoon Suk Yeol’un geçtiğimiz haftalarda kısa süreliğine ilan ettiği sıkıyönetim kararının yol açtığı siyasi kargaşa bağlamında değerlendiriliyor. 3 Aralık’ta yalnızca altı saat süren bu karar, halk arasında büyük tepkilere neden olmuş ve kitlesel protestoları tetiklemişti. Yoon’un kararına karşı yükselen tepkiler, parlamentonun Yoon’un yetkilerini elinden almasıyla sonuçlanmıştı. Ancak bu adım, ülkeyi daha derin bir siyasi belirsizliğe sürükledi.

KAOS DERİNLEŞİYOR

Başbakan Han’ın görevden alınması yönünde yapılan oylama, Güney Kore’deki siyasi kaosun daha da büyümesine yol açabilir. Hükümet ve muhalefet arasındaki tansiyon, son haftalarda keskin bir şekilde artmış durumda. Demokrat Parti, hükümeti ülkeyi yönetme kapasitesinden yoksun olmakla eleştirirken, iktidar partisi bu hamleleri "siyasi bir darbe" olarak nitelendiriyor.

Halk, bu süreçte artan siyasi çekişmelerin ülkenin istikrarını tehdit ettiğinden endişe ediyor. Protestolar, sıkıyönetim kararına karşı tepkilerle sınırlı kalmayarak hükümetin genel yönetim performansına yönelik bir güven krizine dönüşmüş durumda.