İran sokakları rap söylüyor, molla rejimi rapçileri hedef alıyor

İran'da rejim karşıtı gösteriler üçüncü ayını geride bırakırken ilk infaz geçtiğimiz günlerde gerçekleşti. İdam cezasıyla yüz yüze kalan isimler arasında iki ünlü rap sanatçısı da bulunuyor.

İran sokakları rap söylüyor, molla rejimi rapçileri hedef alıyor

GERÇEK GÜNDEM - İran'da üç aydan uzun bir süre önce 22 yaşındaki Mahsa Emini'nin başını belirlenen şekilde örtmediği için ahlak polisi tarafından öldürülmesiyle başlayan rejim karşıtı gösteriler geçtiğimiz hafta 23 yaşındaki Muhsin Şikari'nin idam edilmesiyle yeni bir aşamaya girdi.

Ülkenin neredeyse tüm şehirlerinde yaşanan gösterilere, idam cezalarıyla yanıt veren molla rejiminin ilk infazı gerçekleştirmesi gösterilerle bağlantılı olarak tutuklanan diğer kişilerle ilgili endişeleri de artırdı.

İnsan hakları örgütleri ve uluslararası kurumların odağında ise rejim tarafından tutuklanan iki rap sanatçısı Saman Yasin ve Toomaj Salehi bulunuyor.

YASİN'İN ANNESİNDEN ÇAĞRI: OĞLUMA YARDIM EDİN

Ekim ayının ilk günlerinde Tahran'daki evine yapılan baskınla gözaltına alınan 27 yaşındaki Kürt rapçi Saman Yasin, "Allah'a savaş açmak" suçlamasıyla yargılandı ve kısa süre içerisinde idam cezasına çarptırıldı. İnsan hakları örgütleri, üç gün boyunca üstü açık soğuk bir yerde tutulduğu, aralıksız şiddete maruz kaldığı ve yüksek bir yerden atıldıktan sonra ifade vermeye zorlandığını öne sürüyor.

Oğluna idam cezası verilmesinin ardından sosyal medyadan bir açıklama yapan Yasin'in annesi, "Ben Saman Seyidi'nin annesiyim. Sizler onu Saman Yasin olarak tanıyorsunuz. Oğluma idam cezası verildi. Avukat hakkı tanınmadı. Sizlere, insan hakları örgütlerine, herkese çağrımdır: Oğluma kavuşmama yardım edin. Dünyanın neresinde bir çöp tenekesi için öldürülen bir insan gördünüz? Benim oğlum sanatçı o bir isyankar değil. Yüreği yanan bir anneyim. Oğluma yardım edin. Oğlum idam edilmesin." ifadelerini kullandı.

SALEHİ'NİN İDAM İSTENEN ŞARKI SÖZLERİ

32 yaşındaki Toomaj Salehi'nin rejim karşıtlığı ise gösterilerden de öncesine dayanıyor. İran'da rap müziğin bilinen muhalif seslerinden biri olan Salehi, Amerikan CBS kanalına verdiği röportajda, "İranlılar kendi gücünü, parasını ve silahını korumak için tüm ulusu öldürmeye hazır bir mafyayla mücadele ediyor" ifadelerini kullanmıştı.

Salehi röportajdan bir gün sonra İsfahan'da gözaltına alındı.

Salehi'nin gözaltı gerekçelerinden birinin de gösterilere destek amacıyla yazdığı şarkı olduğu belirtiliyor. İranlı rapçi rejimi hedef alan şarkısında, "Birinin suçu saçlarını rüzgarda savurmaktı, diğerinin suçu cesur ve açık sözlü olmaktı" sözlerini kullanmıştı.

Şimdi bu sözler onun hayatına mal olabilir. Zira,'düşman devletlerle işbirliği yapmak, hükümete karşı propaganda yürütmek ve yasadışı gruplar kurmak' gibi suçlamalarla karşı karşıya kalan Salehi'ye idam cezası verilmesi isteniyor.

Yakın çevresi, avukatları ve insan hakları örgütleri, Salehi'nin tutuklu bulunduğu dönemde ağır işkenceler gördüğünü öne sürüyor.

MOLLA REJİMİ NEDEN RAP SANATÇILARINI HEDEF ALIYOR?

Konuyla ilgili Gerçek Gündem'e değerlendirmelerde bulunan İranlı yönetmen Mehdi Shabani, rap sanatçılarının gösterilerin merkezinde olduğunu ve rejim tarafından hedef alındıklarını söylüyor.

"Mesele sadece sanatçı kimliğinde değil. Rejim yeni bir uygulamaya başladı. Rapçilerin bunu unutmaması lazım." diyen Shabani, "Toomaj Salehi'yi unutmamamız lazım. Salehi bu süreç başlamadan önce de aktifti. Kendini İran'ın sessizlerinin sesi olarak konumlamıştı. Diğer arkadaşlar da benzer şekilde. Özellikle müzik olarak bu devrimin müzik çeşitlerinden biri rap. Rap sanatçılarının hepsi sahada ve protestoların içerisinde." ifadelerini kullanıyor.

"BİZİM ALLAH'IMIZ 1980'DEKİ ALLAH'TIR"

Rejimin ülke çapında şiddeti artırmak istediğini belirten Shabani, "Rejimin iki meselesi var. Birincisi korkutmak ve 1980'deki atmosferi yeniden yaratmak. Ayetullah Hamaney'in 6 ay önce söylediği bir söz var. 'Bizim Allah'ımız hala 1980'deki Allah'tır' diyor. Bu cümle İran tarihi üzerinden net bir anlam veriyor. Hiçbir şey düşünmeden şiddet uygulayacağız mesajı var. İkincisi, rejim bir şekilde bu devrimin hikayesini değiştirmek istiyor. Şiddet ne kadar artarsa kendilerini o kadar rahat hissediyorlar." diyor.

Sokakta yer alan sanatçıların doğrudan baskıya maruz kalsa da rejimin asıl şiddeti isimsiz kişilere uyguladığını belirten Shabani şu ifadeleri kullanıyor:

"İdam cezası alanlar içinde bir rapçi var, bir tiyatrocu var. Ama bunlar daha çok sahada aktif olan, sokakta yer alan isimler. Sanatçılar ilk hedeflerden biri ama idam cezası farklıdır. İdam söz konusuysa normalde daha sessiz ve isimsiz olanlara ceza veriyorlar. Çünkü daha az ses çıkacağını düşünüyorlar. İki gün önce idam edilen Muhsin Şukari bir devrimciydi, sokaklarda yer alan bir göstericiydi. Ama ailesi bile politik değildi, haberleri yoktu. Baskı sanatçıların üzerinde çok fazla ama mesele şiddet olduğu zaman rejim ismi ve sesi olmayanları hedef alıyor"

Kaynak: Gerçek Gündem

Etiketler
İran