İsrail'den Lübnan'a Bir Saldırı Daha... Hizbullah Lideri Nasrallah'tan İlk Açıklama

İsrail ordusu, Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ın yapacağı konuşma öncesi Lübnan'ın bazı bölgelerine hava saldırıları düzenlediğini bildirdi. Saldırı sonrası Nasrallah yaptığı ilk açıklamada "Bu bir katliam, vahşet değil mi? Hangi literatürde var böyle bir şey" dedi.

İsrail'den Lübnan'a Bir Saldırı Daha... Hizbullah Lideri Nasrallah'tan İlk Açıklama

İsrail ordusu, Lübnan'da Hizbullah'a ait olduğu öne sürülen "hedeflere" hava saldırıları düzenlendiğini açıkladı. İsrail ordusunun düzenlediği hava saldırılarının Hizbullah lideri Nasrallah'ın konuşmasından dakikalar önce gelmesi dikkati çekti. İsrail basını saldırıların "geniş çaplı olduğunu" yazdı.

NASRALLAH'TAN İLK AÇIKLAMA

Nasrallah saldırıya rağmen konuşmasını yapıyor, şunları söyledi:

"Bu iki günde gördüğümüz durumla ilgili konudan bahsedeceğim. Yaşadığımız olay karşısında ne yapacağız? Siyasi olarak nasıl bir tutum sergileyeceğiz. Öncelikli olarak şehitlerin aileleri var. İster patlamalardan dolayı şehit olanlar veya güneyde cephede şehit olanlar. Onlara başsağlığı diliyorum. Aynı zamanda tebriklerimi sunuyorum.

'UZUN SÜRE BÖYLE BİR DAYANIŞMA GÖRMEMİŞTİK'

Muayenehanelerin kapılarını açan doktorlara teşekkür ediyorum. Bütün Lübnan halkına teşekkür ediyorum. Bütün bölgelerde bizimle işbirliği yaptılar, dayanışma sağladılar. Mezhepçilikten, siyasetten ötede dayanışmada bulundular. Bütün liderlere, dini, siyasi mercilere, bakanlara, milletvekillere partililere, akademisyenlere, medyaya teşekkür ediyorum. Bu temiz kanların bereketi gördük. Lübnan'da tekrar şunu gördük. Büyük bir insani ve ahlaki dayanışma oldu. Uzun süre böyle bir dayanışma görmemiştik.

Salı günü düşman İsrail binlerce çağrı cihazını hedef aldı ve eşzamanlı olarak patlattı. Düşman bu operasyonda bütün ilkeleri çiğnedi, kırmızı çizgileri aştı. Hiçbir şeyi umursamıyorlar. Ne ahlaki ne insani ne de yasal olarak. Patlamaların bazıları hastanelerde oldu. Çağrı cihazı taşıyanların bazıları hastanelerde, eczanelerde çalışıyordu. Çarşı, mağaza, evlerinde olanlar, araçlarında olanlar vardı. Ana yollarda ve birçok sivil, kadın, çocuklar da taşıyordu çağrı cihazlarını, sadece Hizbullah'ın savaşçıları değil.

Sivillerin kullandığı cihazı hedef aldılar. Sadece bizde değil bütün dünyada kullanılan cihazlar. Hastaneler ve ticari firmalar kullanıyor. İsrail'le olan savaşımız boyunca böyle bir saldırı görülmedi. İnsanların bulunduğu ortam göz ardı edilerek, ellerindeki cihazlar patlatıldı. Bu patlatma olayı savaşın bir parçası. En yeni teknolojilerin onlarda olması çok normal değil mi? Kanımızı, ruhumuzu ve kardeşlerimizi bu uğurda fena etmek yolunda yola çıktık.

'BÜYÜK BİR GÜVENLİK DARBESİ ALDIK'

Teknik olarak nasıl bu olayı gerçekleştirdiler, hangi yoldan gerçekleştirdiler süratli bir şekilde inceliyoruz. Hiç şüphe yok ki gerçekleri görmemiz lazım. Biz büyük bir güvenlik darbesi, insani darbe aldık. Direnişin Lübnan'daki tarihinde eşi benzeri olmayan darbeydi bu. Düşmandan hiçbir zaman böyle darbe almamıştık. İsrailli düşmanlarımızla yaptığımız savaşta bu tarz saldırıya uğramamıştık. Belki de dünya tarihinde bile bu tarzda bir saldırı olmamıştı.

Direnişimize devam edeceğiz, asla teslim olmayacağız. Bu darbe bize gerekli dersleri verdi, daha güçlü ayağa kalkacağız. Bu saldırıların üstünden 1 yıl geçti. İnsanlar bugün bizim direnişimizin faydasız olduğunu düşünebilir ancak önemli olan düşmanın ne söylediği. Onlar bu direnişin önemli olduğunu görüyorlar.

Biz insanların ne kadar zarar gördüğünü biliyoruz, herkes bu askeri operasyonlardan bahsederken biz insanların yerlerinden nasıl edildiğinden bahsediyoruz. İsrail ordusuna verdiğimiz zararın da farkındayız. İsrail'i yapmak istediği tek şey psikolojik olarak insanları korkutmak, direnişi bitirmekti. Aynı zamanda bizim askeri hareketimizi durdurmaya çalıştı. Bu saldırı da bu yüzden geldi. Lübnan direnişi son derece güçlü kalmaya devam etti ve bugün de güçlü.

Bu saldırıda belki biraz daha ileri gidebilirlerdi, bize verilen mesaj 'Gazze'ye yardım etmenizi istemiyoruz'du ve direnişi saf dışı bırakmaktı. Hiçbir zaman Gazze'ye desteğimizi bırakmadık ve bırakmayacağız.

'AZİMLE ONLARA KARŞI DURMAYA DEVAM EDECEĞİZ'

Netanyahu'ya net bir mesaj vermek istiyorum. Lübnan cephesi asla durmayacak. Bütün dünya duydu, Lüblanlıların sesini duydu ve İsrail hedefine ulaşamadı, ulaşamayacak. Biz yapmak istediklerinin farkıdayız ve asla onlara izin vermeyeceğiz. Azimle onlara karşı durmaya devam edeceğiz. Bugün Lübnan'ın her yerinde cenazeler toprağa veriliyor, halk inanılmaz bir sabır gösteriyor. Direnişçilerimiz de görevlerinin başına dönmek için sabırsızlanıyorlar. İsrail tam hedefini gerçekleştirdi diyemeyiz.

'KUZEY CEPHESİNİ KAPATMAYACAĞIZ'

Eğer amaç iki cepheyi ayırmaksa bunu başaramayacaksınız. Bu sizin aptal olduğunuzu gösterir. Ancak attığınız adımlar çok yanlış. Teknolojik olarak önde olabilirsiniz ancak taktikleriniz çok kötü. Kuzey bölgesindeki cephe ve askeri baskı konusunda defalarca bahsettik. Önümüzdeki günlerde bütün gerçekleri göstereceğiz. Aslında düşmanı nasıl yıldırabiliriz biliyor musunuz? Hedefini gerçekleştirmeyerek. Onlar bütün bu baskıları bize yaparak bizim Kuzey Cephesi'ni kapatmak istiyorlar ancak biz asla kapatmayacağız.

'ÇOK BÜYÜK KARŞILIK VERECEĞİZ'

Biz artık başka bir üslupla savaşacağız. Ne zamanını ne yerini söylemiyoruz. Daha önce duymadığınız haberler duyacaksınız bu bölgeden. Hedefinize ulaşamayacaksınız, biz çok büyük bir karşılık vereceğiz. Karşılık vereceğimiz uslüp çok daha sert olacak."

Etiketler
İsrail Lübnan