Reuters: Antakya'daki seçmenler, enkazın ortasında seslerinin duyulmasını istiyor

Türkiye'de 14 Mayıs'ta yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimleri yaklaşırken, İngiltere'nin Reuters haber ajansı Maraş depremlerinden en çok etkilenen bölgelerden Antakya'yı konu alan bir seçim analizi yayınladı. Daren Butler ve Bülent Usta imzalı seçim analizinde, "Yine mi Erdoğan? Türkiye'deki depremin enkazı arasında, seçmenler seslerinin duyulmasını istiyor" ifadelerine yer verildi.

Depremlerde 50 binden fazla kişinin hayatını kaybettiğini ve milyonlarca kişinin evsiz kaldığını hatırlatan Butler ve Usta, depremlerden üç ay sonra Antakya'nın halen normale yakın bir yaşam için çabaladığını, depremin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın seçimlerde karşı karşıya kaldığı zorluklara bir yenisini daha eklediğini ve deprem sonrası sürece yönelik eleştiriler sürerken görüşlerde kutuplaşma olduğunu yazdı.

'DEPREMİN OYLARI DEĞİŞTİRDİĞİNE DAİR ÇOK AZ KANIT VAR'

Antakya'dan paylaştıkları seçim analizinde, deprem sonrası kurulan bir çadır kentte yaşayan ve kaldığı yerde elektrik ve su olmadığından, yardımların adaletsiz bir şekilde dağıtıldığından ve artan hayat pahalılığından şikayet eden 54 yaşındaki Bahattin Kar'ın anlatımlarına yer veren Butler ve Usta, Kar'ın, "Eğer Erdoğan seçimi kazanırsa, tüm bu meseleler çözülecek. Erdoğan kazanmazsa yazıklar olsun bu halka" dediğini aktardı.

İki gazetecinin analizine göre, "Reuters, Antakya'da Kar ve başka on seçmenle daha röportaj yaptı; bu röportajlar bazılarının hükümetin afete ilk müdahalesinin yavaş kalmasına olan öfkesini yansıtıyordu. Öte yandan, bu röportajlar, bu konunun insanların Pazar günü yapılacak seçimlerde nasıl oy vereceğini değiştirdiğine yönelik çok az kanıt sundu."

'DEPREM, HALİHAZIRDA KUTUPLAŞMIŞ GÖRÜŞLERİ KEMİKLEŞTİRDİ'

Antakya'dan yükselen seslerin depremlerin vurduğu bölgelerdeki durumun bir enstantanesi olduğunu aktaran Reuters, söz konusu görüşlerin bazı anket şirketleri ve akademisyenlerin dile getirdiği, depremin AK Parti ve Erdoğan yanlısı ve karşıtı olmak üzere halihazırda kutuplaşmış görüşleri daha da kemikleştirdiği görüşünü desteklediğini kaydetti.

Son dönemde yapılan anketlerin sonuçlarını da aktaran Reuters haber ajansı, Işık Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Seda Demiralp'in 'depremin seçim üzerinde büyük bir etkisi olmasını beklemediği' yönündeki görüşlerine de yer verdi. Burada genelde iktidarda olanlara zarar veren ekonomik krizlerden farklı bir durumun olduğunu kaydeden Demiralp, "Bunun iktidara verilecek oyları ciddi oranda düşürdüğünü düşünmüyorum. Ama belki artmasına engel olduğunu söyleyebiliriz" dedi.

'KARŞIT GÖRÜŞLÜ KİŞİLER, ÇOK FARKLI ANLATILAR SUNUYOR'

Depremin Antakya'da yarattığı yıkımdan da bahseden Reuters, sadece normale benzer bir yaşamın yavaş yavaş söz konusu olduğu Antakya'da seçimler için çok az heves ve heyecan olduğunu, seçim kampanyalarının sessiz bir şekilde yürütüldüğünü, fakat siyasi partilerin yine de destek için kampanya yürüttüğünü ifade etti.

Karşıt görüşlü kişilerin Cumhurbaşkanı Erdoğan ve hükümetinin depreme müdahalesi hakkında 'çok farklı anlatılar' sunduğunu belirten haber ajansı, AK Parti milletvekili Abdulkadir Özel'in "Cumhurbaşkanımızın milletimizle karizmadan öte çok güçlü bir bağı var" dediğini, Yeşil ve Sol Parti milletvekili adayı Kerem Nalbant'ın ise 'AK Parti-MHP hükümetinin halkı harap halde bıraktığı yönünde genel bir kanı olduğunu' ve 'insanları kurtarmak için zamanında hareket etmediklerini' ifade ettiğini aktardı.

'YARDIM ELİ UZANMIYORSA DEĞİŞİMİN VAKTİDİR'

Analizinde 63 yaşındaki şair Hikmet Güzel'in de görüşlerine yer veren Reuters, Güzel'in seçmenlerin seçim sandığında depremlere müdahalede yaşanan eksiklerden sorumlu olanları sorumlu tutacağını söylediğini yazdı. Bun göre, Güzel, "21 yıldır iktidarda olan bir hükümet var. Ve biz yalnız bırakıldık. Eğer insanların yardım elinin uzanmadığını söylediği bir zamanda isek, o zaman değişimin ve yeni siyasetçileri denemenin vaktidir" dedi.

Öte yandan, Reuters'a göre, Antakya'daki pek çok insanın hemfikir olduğu bir nokta var. O da seçimlerin endişeleri arasında yüksek sıralarda yer almıyor olması.