MEB kendi eğitimine 3 ayrı raporla zayıf karne verdi
Ders kitapları, aday öğretmen eğitimi ve öğrenci yurtlarını Başkanlığını Özgür Kalkan’ın yaptığı MEB İç Denetim Birimi inceledi. Öğrenci, öğretmen, veli derken bu kez MEB kendi eğitimine 3 ayrı raporla zayıf karne verdi.
Başkanlığını Özgür Kalkan’ın yaptığı Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) İç Denetim Birimi, ders kitapları, aday öğretmen eğitimi ve öğrenci yurtları kapsamında, toplam 12 ilde, 130 devlet ilkokul ve ortaokulunda 3 bin 444'ü kadrolu toplam 30 bin 542 öğretmen, 19 bin 188 öğrenci ila 16 bin 754 veliyle görüşerek titiz bir inceleme gerçekleştirdi. MEB, kendi eğitimine 3 ayrı raporla 'zayıf karne' verdi.
Sözcü'den Sultan Uçar'ın haberine göre, MEB, Diyanet, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'na bağlı çok sayıda özel öğrenci yurdu incelendi. Başkanlık, raporunu yazdığında içler acısı durum da ortaya çıktı. Denetmenler, ilk çalışma kapsamında, “İlkokul ve ortaokullarda ücretsiz ders kitaplarının beklentileri karşılama düzeyini” inceledi. Çalışma, 12 ilde 130 ilk ve ortaokulda yapıldı. Kadrolu 3 bin 442 öğretmen, 19 bin 188 öğrenci ve 16 bin 754 veli ve öğretmene anket yapıldı.
4 ÖĞRENCİDEN 3'Ü GÜVENMİYOR
Okullarda, Türkçe, Matematik, Sınıf Öğretmenliği gibi zümre öğretmenleriyle ve müdürlerle görüşüldü. Rapora göre; öğrencilerin 4'ünden 3'ü yardımcı kaynak kitap kullanıyor. Yine 100 öğrenciden 74'ü ders kitaplarını içerik olarak zayıf ve LGS' ye hazırlıkta yetersiz buluyor. Kaynak kitap kullanma gerekçelerini, “Dersin konusunu daha iyi öğrenmek için”, “Daha çok soru çözmek”, “Ücretsiz dağıtılan ders kitapları yetersiz” ve “Ders kitapları LGS' ye uyumsuz” diye açıkladılar. Aday öğretmenlerin eğitimiyle ilgili ankete 13 bin 600 aday öğretmen, 9 bin 500 danışman öğretmen ve 4 bin okul müdürü katıldı.
ÖĞRETMEN EĞİTİMLERİNDE 'PROBLEM ÇIKMASIN' DİYE EVREK İMZALATILMIŞ
Aday öğretmenlerle ilgili mevcut uygulamalar ile danışman öğretmen ve okul yönetimi üzerindeki etkileri araştırıldı. Bu eğitimin de kağıt üstünde, baştan savma hatta hiç verilmeden, ‘problem çıkmasın' diye evrak imzalayarak geçiştirildiği ortaya çıktı. Öte yandan denetçiler, yurtlarda yangın riskine de dikkat çekerek mevzuatın düzenlenmesini önerdi.
Rapor 1 : Kitapların hacmi büyük içi boş
“İlkokul ve ortaokullarda ücretsiz ders kitaplarının beklentiyi karşılama düzeyi”
-Ders kitaplarının yetersiz ve LGS' ye uyumsuz olduğu tespit edilmiştir.
-Türkçe kitaplarında, dil bilgisi konuları kendi içinde aşamalı sırayı takip etmiyor.
-Ders konuları karışık veriliyor ve öğrenmeyi tamamlayacak yeterlilikte değil.
-Ünite sonlarındaki, kazanım ölçme sorularının sayısı az ve çeşitliliği yetersiz.
-Talim Terbiye Kurulu kitap inceleme havuzunu performans esaslı oluşturmuyor.
-TTK'nın bu tavrından ders kitapları nitelikli bir inceleme sürecinden geçmiyor.
-Kitapların, hacmi büyük ve ağır. 1'inci ve 2'nci sınıf öğrencileri zorlanıyor.
Rapor 2: Yurtlar her an yanabilir
“Özel Öğrenci Barınma Hizmetleri Süreci Danışmanlık Raporu”
-Yurt binalarının elektrik tesisatları, yangın tehlike- sine karşı yönetmeliğe uygun hale getirilmelidir.
-Kurumlar bağımsız kaçış, çıkış ve merdivenleriyle yangınla ilgili yönetmeliğe uygun olmak zorundadır.
-Mescit/ibadethane,kütüphane, dinlenme odası dışında halı vb. yanıcı malzeme kullanılmamalıdır.
-Yangın riski nedeniyle yurtların tümüne tek bir standart belirlenip, acil kurumlara duyurulmalıdır.
-MEB, Aile Bakanlığı, Kredi Yurtlar Kurumu, Diyanet, üniversite, belediye yurtları arasında eşgüdüm yok.
Rapor 3: Öğretmenler kağıt üstünde eğitiliyor
“Aday Öğretmenlerin Adaylık Dönemi ve Asaleten Atamaları Süreci İncelemesi”
-Adaylık Kaldırma Sınavı’ndan (AKS) sonra yapılan mülakatlar, hukuken olumsuz sonuçlar doğuruyor. Bu tespit, torpil iddiasını meşrulaştırıyor.
-Danışman öğretmen ile aday öğretmen birlikte yapması gereken çalışmaları tam anlamıyla yapmıyor.
-Öğretmen adayları eğitilmiyor ama belgeler, “Bir problem çıkmasın” diye eğitilmiş gibi dolduruluyor.
-Okul müdürleri ve danışman öğretmenler bu görevi “angarya” olarak görüp, özen göstermiyor.
-Öğretmenlerin eğitimi, evrak üzerinden kırtasiye boyutunda yürütülerek verilmiş gibi yapılıyor.
-Öğretmen eğitimini şube müdürü, okul müdürü veya emekliliği gelmiş öğretmenler veriyor.
-Öğretmenler, 180 saatlik hizmet içi eğitimi bazılarını üniversitede zaten gördükleri için gereksiz buluyor.
-Aday öğretmenlere hizmet içi eğitim veren öğretim görevlileri konunun uzmanı değil.