Rapor: Matematiği seven öğrenci sayısı düşüyor
Türk Eğitim Derneği’nin düşünce kuruluşu TEDMEM tarafından "Türkiye’nin TIMSS 2019 Performansı Üzerine Değerlendirme ve Öneriler’’ raporu hazırlandı.
Türk Eğitim Derneği’nin düşünce kuruluşu TEDMEM tarafından "Türkiye’nin TIMSS 2019 Performansı Üzerine Değerlendirme ve Öneriler’’ raporu hazırlandı.
Türkiye’de, matematik ve fen bilimleri başarıları coğrafi bölgelerde genel bir iyileşme gösterse de bölgeler arası başarı farkları keskin bir biçimde devam ediyor. Hem matematik hem de fen bilimlerinde her iki sınıf düzeyinde de en başarılı öğrencilerin olduğu bölge Doğu Marmara, en düşük ortalamaya sahip olanlar ise Güneydoğu Anadolu bölgesindeki öğrenciler. Bu iki bölgedeki öğrenciler arasındaki başarı farkı en çok 4. sınıfta belirginleşiyor.
Cumhuriyet'ten Figen Atalay'ın haberine göre, Türk Eğitim Derneği’nin düşünce kuruluşu TEDMEM tarafından "Türkiye’nin TIMSS 2019 Performansı Üzerine Değerlendirme ve Öneriler’’ raporu hazırlandı.
Raporda, TIMSS 2019 bulguları Türkiye açısından incelendi, Türkiye’nin matematik ve fen bilimleri performansı, farklı yeterlik düzeyleri, öğrenme alanları ve bilişsel alanlardaki başarı durumu, uluslararası ortalamayla kıyaslanarak değerlendirildi.
Raporda incelenen öğrenme çıktıları ile ilgili değişkenler arasında öğrenmeyi destekleyen ev-aile ortamı, öğrencilerin ailelerinin ekonomik durumları, okul kaynakları, okul disiplini ve güvenliği, öğretmenlerin mesleki deneyimleri, mesleki gelişim süreçleri, iş doyumları, öğretme ve öğrenme sürecinde süre, konu, kapsam ve sorunlar, öğrencilerin derslere yönelik tutumları ve öğrenci başarısı bulunuyor.
Raporda yer alan tespitler ve öneriler şöyle:
- Matematik ve fen bilimlerinde ileri yeterlik düzeyine ulaşan öğrenci oranı, Türkiye’de uluslararası ortancadan daha yüksektir. Ancak alt düzeye dahi ulaşamayan öğrenci oranı da uluslararası ortancadan daha yüksektir. Türkiye’de ortaokul yıllarında matematik başarısı düşüş göstermekte ve alt düzeyin altında kalan öğrenci oranı artmaktadır.
- Türkiye’de matematiği çok seven öğrenci oranı uluslararası ortalamaya kıyasla daha yüksektir, ancak 4. sınıftan 8. sınıfa gelindiğinde matematiği çok seven öğrenci oranlarında önemli ölçüde düşüş görülmektedir. Dördüncü sınıfta matematiği çok seven öğrenci oranı yüzde 66 iken 8. sınıfa gelindiğinde bu oran yüzde 29’a düşmektedir.
- Benzer bir şekilde derslerde kendilerine çok güvenen öğrenci oranları da 4. sınıftan (yüzde 34) 8. sınıfa gelindiğinde (yüzde 15) azalmaktadır.
OLUMSUZ DEĞİŞİM
- Türkiye’de özellikle 8. sınıftaki öğrencilerin matematik başarısı, öğrencilerin kendilerine güvenme durumlarına göre önemli ölçüde farklılaşmaktadır. Matematikte kendine çok güvenen ve kendine güvenmeyen 8. sınıf öğrencileri arasındaki başarı farkı 147 puandır. Bu durum, özellikle matematik dersinde 4. sınıftan 8. sınıfa gelindiğinde öğrencilerin dersle ilgili tutumlarında olumsuz bir değişime işaret etmektedir. Bu değişimin hangi sebeplerden kaynaklandığının araştırılması, öğrencileri matematikten uzaklaştıran ve öğrenmede duyuşsal açıdan bir kopuş yaşanmasına neden olan süreçlerin incelenmesi ortaokul süresince matematik başarısı açısından önem taşımaktadır.
- TIMSS 2019 verileri Türkiye’deki öğretmenlerin mesleki gelişim etkinliklerine katılma oranlarının, uluslararası ortalamaya kıyasla daha düşük olduğunu göstermektedir. Öğretmenlerin mesleki gelişim ihtiyaçları da bu doğrultuda uluslararası ortalamaya kıyasla daha yüksektir. Türkiye’deki yaygın söylemin aksine 8. sınıf öğrencilerinin bilme alanındaki başarısı, akıl yürütme alanındaki başarısından daha yüksek değildir.
DİSİPLİN SORUNU
Türkiye’de 4. sınıf öğrencileri daha fazla orta ve ileri düzeyde disiplin sorunu yaşamaktadır.
- Öğrencilerin zorbalığa maruz kalması, olumlu okul iklimi oluşturmanın önünde bir engeldir.
- Türkiye’de okulun akademik başarıya önem verme derecesi arttıkça öğrenci başarısı da artış göstermektedir.
- Türkiye’de okul kaynaklarındaki kısıtlılıklardan etkilenen öğrenci oranı uluslararası ortalamaya kıyasla daha fazladır.
- Evdeki öğrenme kaynaklarının miktarı, Türkiye’deki öğrenciler açısından en büyük başarı farkının oluştuğu değişkendir.