MEB'den öğrencilere ve velilere imam hatip dayatması
İzmir, İstanbul ve Ankara’daki imam hatip liselerinin sayısı velilerin ve öğrencilerin en çok tercih ettiği lise türü olan fen liselerinden fazla. Veliler Milli Eğitim Bakanlığı'nın dayatmasına tepki gösterdi.
AKP’nin ‘dindar nesil’ projesi çerçevesinde donattığı imam hatip liselerinin önemli bir kısmı üç büyük şehirde bulunuyor.
İzmir, İstanbul ve Ankara’daki imam hatip liselerinin sayısı velilerin ve öğrencilerin en çok tercih ettiği lise türü olan fen liselerinden oldukça fazla. Örneğin İstanbul’da bulunan 219 imam hatip lisesine karşılık yalnızca 15 fen lisesi bulunuyor. Benzer durum İzmir ve Ankara için de geçerli.
Birgün'den Mustafa Kömüş'ün haberine göre; Milli Eğitim Bakanlığı verilerine göre Din Öğretimi Genel Müdürlüğü’ne bağlı bin 635 tane imam hatip lisesi bulunuyor. Bu imam hatip liselerinin 4,7’de biriyse üç büyük şehirde yer alıyor.
● İSTANBUL
Ülkenin en kalabalık şehri olan İstanbul’un doğal olarak lise sayısı da oldukça fazla. Megakentte MEB’e bağlı toplam 853 lise bulunuyor. Bu liselerin 327 tanesi Anadolu, 254 tanesi meslek, 219 tanesi imam hatip, 15 tanesi fen, 3 tanesi ise sosyal bilimler. 35 tane de diğer lise türleri bulunuyor. Kentteki imam hatipler, fen liselerinin tam 31 katına denk geliyor.
● ANKARA
Başkent’te MEB’e bağlı toplam 434 lise bulunuyor. Bu liselerin 172’sini Anadolu liseleri oluşturuyor. Bunun dışında kentte 153 meslek lisesi, 74 imam hatip lisesi, 14 fen lisesi ve 4 tane de sosyal bilimler lisesi yer alıyor. Diğer lise türlerinin sayısı ise 21. İmam hatipler fen liselerinden tam 5 kat fazla.
● İZMİR
Ege Bölgesi’nin merkezi konumundaki, ülkenin üçüncü büyük şehri olan İzmir’de ise 317 lise bulunuyor. Kentteki bu 317 lisenin 149 tanesi Anadolu lisesi. Bunun yanında 99 meslek lisesi, 49 imam hatip lisesi bulunuyor. Yalnızca 7 fen lisesinin olduğu kentte 3 de sosyal bilimler lisesi var. Diğer lise türlerinin sayısı ise 10. Fen liseleri imam hatip liselerinden 7 kat daha az.
Eğitim Sen İstanbul 4 No’lu Şube Başkanı Yurttaş Yıldırım konuya ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu: “Bu durum özellikle AKP iktidarının ‘kindar ve dindar’ nesil yetiştirme projesinin bir parçası. İmam hatip sayıları bu yüzden çok fazla. İmam hatiplerin önemli bir kısmı hâlâ boşken; Anadolu ve fen liselerinde sınıf mevcudu 40’ları, 50’leri bululuyor. Buna rağmen imam hatip açılmaya devam ediyor. Bu bile imam hatipleşmenin bir talep üzerine değil doğrudan ideolojik politik tercihlerle ortaya çıktığını gösteriyor. Bizim talebimiz Anadolu, Fen lisesi sayılarının ve kontenjanlarının artırılmasıdır. İsteyen öğrencinin istediği okulda öğrenim görmesi temel bir hak olarak ele alınmalı.”
EŞİTSİZLİĞİN YANSIMASI
Bu durumun aynı zamanda toplumsal eşitsizliğin bir yansıması olduğunu aktaran Yıldırım şunları söyledi: “LGS’de özel okul öğrencileriyle devlet okulunda okuyan öğrenciler arasındaki eşitsizliğin pandemide katlandığı göz önünde bulunursa, öğrencileri imam hatip liselerine mecbur bırakılacaklar. Bu süreç baştanbaşa siyasi iktidarın politik tercihleriyle yönlendiriliyor.
Hâlbuki öğrencilerinin durumu göz önünde bulundurularak akademik lise ihtiyacı ve bu liselerin kontenjanlarının ne olacağı planlanmalı. Bu planlama ise ne yazık ki bilimsellikten, pedagojiden uzak bir şekilde sürdürülüyor. Tamamen özel okullar lehine, piyasalaştırmaya yönelik hareket ediliyor. Diğer yandan toplumun dinselleştirilmesin için imam hatiplerin sayıları, kontenjanları artırılıyor. Bunların topyekûn değiştirilmesi, bilimsel, akılcı bir planlamayla öğrencilerin uygun liselere yönlendirilmesi gerekiyor.”