'Beş yılda 166 milyar dolar kaybettik'
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, 11. Kalkınma Planı hakkında TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda konuştu.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, 11. Kalkınma Planı hakkında TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda yapılan görüşmelerde şunları ifade etti:
Amerika Birleşik Devletleri Merkez Bankası Başkanı 2013 yılında, “Artık parti bitti, evli evine, köylü köyüne” dedi. Birtakım ülkeler bu çerçevede tedbirleri aldılar ama bize benzeyen ekonomilerin bir kısmı ise ekonomide gerekli tedbirleri almadı. İşte o günden bugüne ekonomilerin performansına baktığımız zaman Türk ekonomisinin bize benzeyen ekonomilerden hızla negatif bir biçimde ayrıştığını görüyoruz. Aslında ekonomide olanlar 2018’den çok önce, 2013’te başladı. 2013'te olup biteni okuyamadık.
TÜRKİYE’NİN GENLERİ BOZULDU
2014'te Cumhurbaşkanı halk tarafından seçildikten sonra dedi ki "Ben diğer cumhurbaşkanları gibi olmayacağım." Bu bir belirsizlik yarattı, arkadan üst üste yani bir yılda hiç Türk demokrasisinde görülmemiş bir biçimde birinci seçim kayboldu, ikinci defa bir daha seçim yapıldı, onun arkasından bugün yıl dönümünü yaşadığımız hain darbe girişimi geldi. Bütün bunlar üst üste geldi, Türkiye'nin genleri bozuldu. Bu, hem ekonomiyi etkiledi hem hukuk devletini etkiledi hem demokrasinin kalitesini etkiledi.
BEŞ YILDA 166 MİLYAR DOLAR KAYBETTİK
Şimdi, ekonomi kısmına gelmeden önce, kısaca bu süreçte neleri yok ettik ona bakalım? Bir kere, denge ve kontrol mekanizmalarını yok ettik, güçler ayrılığını bitirdik; her şey tek adam tarafından kararlaştırılır, tek adam tarafından uygulanır hâle geldi. Karar alma süreçlerinde öngörülebilirlik kayboldu, devlette kurumsal bürokratik birikimi ve liyakati hızla yok ettik. Ee, bütün bunlar ister istemez tabii, Türkiye'de insanların cebini de boşaltmaya başladı, ekonomik performansımızı da çok kötü etkilemeye başladı. Nitekim şöyle bir baktığımız zaman, 2013 yılında Türkiye'nin toplam gayrisafi yurt içi hasılası yani bir yılda yarattığı gelir 950 milyar dolardı, 2018'de bu, 784 milyar dolara düştü. Yani yönetimdeki beceriksizlik nedeniyle milletin kazancında yaklaşık 166 milyar dolar eksilme oldu.
ANAYASA ÇİĞNENDİ
Aslında bu 11'inci Kalkınma Planı, hukuksuzluğun bir itirafı. 5018 sayılı Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanunu’nda açıkça deniliyor ki: "Bütçeyi plana göre hazırlayacaksın, bütçeyi Orta Vadeli Program'a göre hazırlayacaksın, bütçeyi Orta Vadeli Mali Plan'a göre hazırlayacaksın." Ee, mali planı hazırlamışsınız, Orta Vadeli Mali Planı, Orta Vadeli Programı hazırlamışsınız, bütçeyi geçirmişsiniz; uygulamasında altınca aya gelmişsiniz. Bir de bakıyorsunuz önünüze 11. Kalkınma Planı geliyor. Plan’ın birinci yılı 2019. Ama 2019'un bütçesini zaten uyguluyorsunuz. Yani yasa açıkça çiğnenmiş. Biraz daha ileri bir yorum yapabilirsiniz, aslında hep burada dile getirildi Anayasa'nın 166'ncı maddesinin ikinci fıkrasının sonunda bir cümle var: "Kalkınma faaliyetleri plana uygun olarak yürütülür" diyor. Bakın, ben söyleyeyim, Orta Vadeli Ekonomik Program da Mali Plan da bütçe de aslında kalkınma faaliyetidir. Dolayısıyla burada Anayasa da çiğnenmiş oluyor.
ETKİN HİZMET DEDİNİZ, BİR PLANI GETİREMEDİNİZ
İkincisi; peki, bu gecikme neden yaşandı diye baktığımız zaman; bir kere şunu açıkça kabul edelim, planın çeşitli yerlerinde çok ilginç laflar var yani şurada deniliyor ki: "Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine geçişle birlikte yürütmede karar alma süreçlerindeki çok başlılık ortadan kaldırılmış, yeni hükûmet sisteminin gereklerine uyum sağlayacak şekilde kamu yönetimi dönüştürülmüş, kararnameler bu çerçevede yayınlanmış ve vatandaş odaklı etkin ve etkili kamu hizmet sunumunun gerçekleşmesi..." Ee, bir tane planı getiremediniz o ne olacak? 11'inci planı zamanında getirmediniz.
Cumhurbaşkanı Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı sıfatıyla seçim meydanlarında dolaşırken Bartın'da 4 Mart 2019’da "31 Mart seçimleri 2023 hedeflerimizin önündeki son engeldir" diyor. Evet, son engelmiş gördük, 2023 hedefleri diye bir şey kalmamış. Büyüme, gayrisafi yurt içi hasıla yarıya inmiş, kişi başına gelir yarıya inmiş. Ne oldu? 4 Mart günü 2023 hedeflerini tutturmaktan bahsederken bundan on beş gün önce bu planı bu Meclise getirdiğinizde nasıl bu hedefler bu kadar değişti? Neden değişti?
PLAN, KÖTÜ YÖNETİMİN İTİRAFI
Sayın Başkan, sizin de mensup olduğunuz camianın her toplantısına gittiğimde karşımda bu hedefleri gördüm, 500 milyarlık ihracat hedefini gördüm. Biz de seçim beyannamesi yazdık, seçim beyannamemizde ihracatın 500 milyar dolardan da fazla olacağını söyledik. Hedefler hayali değildi, Türk ekonomisinin potansiyeli bu hedefleri tutturmaya müsaitti. Ülke çok kötü yönetildi, o kötü yönetimin sonucunda bu hedefleri tutturamadık. Yani bugün burada tartışmakta olduğumuz plan aslında kötü yönetimin açık seçik itirafıdır. İş âlemi bu hedeflerin peşindeydi "olabilir" diyordu, İhracatçılar Meclisi, bu hedefleri bütün o böyle havai fişekler falan patlayan videoları vardı, oralarda anlatıyordu; herkes inanıyordu. Ne oldu? 500 milyar 250 milyara indi arkadaşlar. Yani bu, 4 Mart’ta Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanının, "Önümüzdeki tek engel 31 Mart seçimleridir; bu bittikten sonra bunu tutturacağız" dediği hedefleri tutturamayıp yarıya indiysek bunun nedeni acaba Adalet ve Kalkınma Partisinin İstanbul seçimlerinde mızıkçılık yapması mıdır? İki ayda, üç ayda nasıl bu kadar değişir her şey?
UCUBE SİSTEMİN UCUBE KALKINMA PLANI
Plan’da uzman arkadaşların değil, siyasetçilerin müdahalesi sonucunda ortaya çıkmış olan bir tablo görüyorum. Enflasyon ve Para Politikası diye bir bölüm var, onun altında 242'nci paragraf var. "Merkez Bankası fiyat istikrarının sağlanması temel amacı doğrultusunda parasal aktarım mekanizmasının etkin işleyişi için tüm araçları kararlı ve bağımsız bir şekilde kullanmaya devam edecektir" deniyor. Bunun Türkçesi, enflasyonu tutmak için gerektiği yerde faizleri artıracağım demektir. Fakat ondan sonra son derece mahcup bir şekilde Rekabetçi Üretim ve Verimlilik bölümüne 288'inci paragraf yazılıyor: "Yüksek faiz doğrudan doğruya mal ve hizmetlerin üretim maliyetini artırarak enflasyona neden olmakta, dolayısıyla faizin düşürülmesine yönelik atılacak adımlar enflasyonun düşmesine ve yatırımların artmasına neden olacak ve böylece daha fazla üretime imkân sağlayacak, artan üretim de enflasyonu aşağıya çekecektir."
Baktığınız zaman, bir tarafta bir başka şey söylenmiş, bu tarafta bambaşka bir şey söylenmiş. Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi denilen aslında tamamen ucube bir sistem. Maalesef ucube bir sistem ucube bir planı da Meclise getirmiş vaziyette.