Karayolları işçisinin hak arama mücadelesi tehdit altında
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Karayollarında çalışan ve hak kaybına uğrayan işçilere işverenin “ya işin, ya dava” diyerek baskı uygulamasına büyük tepki gösterdi.
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Karayollarında çalışan ve hak kaybına uğrayan işçilere işverenin “ya işin, ya dava” diyerek baskı uygulamasına büyük tepki gösterdi. Gürer, “Farklı iş yerlerinde hak mücadelesi veren işçilerin, işten atılma tehdidinin hukuk devletinde yaşanması kabul edilemez” dedi.
"KARAYOLLARI İŞÇİLERİ DİRENİYOR”
01 Nisan 2015 tarihinde, Karayolları Genel Müdürlüğü ile Yol-İş Sendikası arasında imzalanan bir protokol sonrasında kadroya geçişler yapıldığını ancak bu süreçten sonra da bazı işçilerin taşeronda kalarak mağduriyet oluşturulduğunu, ayrım yapıldığını hatırlatan CHP’li Gürer, “Karayolları Genel Müdürlüğü bünyesinde taşeron işçi olarak çalışırken Yol-İş Sendikası aracılığıyla 2010 yılında Karayolları Genel Müdürlüğü aleyhine muvazaa davası açılmış ve 2013 yılında Yargıtay tarafından “İşin başından itibaren Karayolları Genel Müdürlüğü’nün işçisidir” kararı verilerek, onanmıştır” dedi.
“İŞÇİLERİN HAK KAYIPLARINI SONA ERDİRİN”
Protokol sonrasında, sulh anlaşmasının işçilere imzalatıldığını, bu süreç sonrasında işçilerin hak kayıpları yaşamaya başlayınca oluşan durumun bazı kayıplar ürettiğini görüp işçilerin itirazlarda bulunduğunu ifade eden CHP’li Gürer, “Esasen Yargıtay’ca “İşin başından itibaren Karayolları Genel Müdürlüğü’nün işçisidir” denilmesine rağmen, taşeron çalışan olarak geçen yılları intibak yapılmayarak hak kaybı oluşturulmuştur. Bu hak kayıpları bir an önce giderilmelidir” dedi.
“MAHKEMEYE BAŞVURAN İŞÇİLERE TEHDİT”
Yargıtay’ca “İşin başından itibaren Karayolları Genel Müdürlüğü’nün işçisidir” denilmesine rağmen bu işçilerimizin hak arama mücadelelerine de baskı uygulayan bir zihniyetin kabul edilemeyeceğini ifade eden CHP’li Gürer, “Davalar açıldıktan sonra Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından İş Kanunu’nun “Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri” başlıklı 25/2 maddesini gerekçe göstererek, ya Mahkemeden vazgeç ya da iş akdini feshederiz yazısı gönderilerek, mahkemeye başvuran işçilere şantaj uygulanmaktadır. İşçiler, Türkiye Cumhuriyetinin Mahkemelerine başvuruyor. Burada ki haklı ya da haksız bir eylemin varlığını ispatlayacak olan Mahkemelerken, işverenin baskısını anlamak mümkün değil” dedi.
“TAŞERONDA KALANLAR DA, KADRO VERİLENLER DE MAĞDUR EDİLDİ”
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, işçilerin geçici, mevsimlik, kampanyalı ve Toplum Yararına Proje adı altında; kıdemsiz, ihbarsız, güvencesiz sendikasız, çalıştırıldığını ve taşeronda kalanların yanında taşeronda kadro alanların da haklarının korunmadığını ifade etti.
CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, KHK ile düzenlenen taşerona kadro verilmesinin de büyük haksızlıklar ürettiğini belirtti. Gürer, “Kamuda kiralık araç şöforleri, Karayolları, PTT, Demiryolları, KİT, Hastane Bilgi İşlem, Görüntüleme merkezi çalışanları, Sosyal Tesis Çalışanları, Güvenlik ve Orman çalışanları, diğer hizmet alımlarında %70 diye tabir edilen orana takılan işçiler ne yazık ki taşeronda kaldılar. Kamu kurum kuruluşları ile Belediyelerde BİT’e alınanlara ise eşit işe eşit kadro verilmedi. Karayollarında çalışıp kadro alan ancak hakları geriye dönük budananlarında hak mücadelesi işten çıkarılma tehdidi boyutuna geldi. Ülkemiz hukuk devleti ise işçinin hakkını aramak için yargıya başvurmasını işverenin suç olarak görmesi ve tehdit etmesi kabul edilemez” dedi.