'Kağıt üzerinde kredi faizleri düşse bile, bankalar...'
Murat Muratoğlu, Merkez Bankası'nın faiz kararını yorumladı.
Sözcü yazarı Murat Muratoğlu, "Ülke ekonomilerini düzeltmek Merkez Bankası kararlarıyla olsaydı, dünyada ekonomisi kötü ülke kalmazdı!" yorumunda bulundu.
Merkez Bankası politika faizinin yüzde 19,75’ten yüzde 16,50’ye indirilmesine karar verdi. Banka faizleri 325 baz puan indirdi. Böylece Merkez Bankası son bir buçuk ayda faizleri 750 puan düşürmüş oldu.
Muratoğlu, bugünkü "Faiz düşürmekle olsaydı!" başlıklı yazısında şu ifadeleri kullandı:
Merkez Bankası politika faizlerini 325 baz puan indirdi. Sebebi neydi? Politika faizi Merkez Bankası'nın bankalar ile arasında kullanılan faiz… Vatandaşı ilgilendiren bir faiz değil!
Geçen yıl Temmuz ayında Merkez Bankası'nın politika faizi yüzde 17.75 seviyesindeyken, ülkede geçerli faiz 20.50'deydi… Zira sonrasında iş koptu!
★★★
İleriye yönelik indirimlerde daha temkinli olacağına yönelik açıklamaları piyasa sevdi. Zira bu indirim beklentiler dâhilindeydi.
Şahsi merakım; karar günler öncesinde saray tarafından tebliğ edildiği halde Merkez Bankası karar alıcılarının toplantı süresince ne yaptıkları? Muhtemelen cep telefonları ile oynandı!
★★★
Peki, beklentiler dahilinde olsa da faizler neden bu kadar yüksek oranlı düşürüldü? Kredi faizleri düşsün, borçlanma maliyeti azalsın, alışveriş canlansın, büyüme hızlansın! Ekonomik durgunluk nedeniyle şirketlerin durumu her geçen gün daha da kötüye gidiyor. Bunun sona ermesi için piyasaların açılması gerekiyor. Maalesef, hükümet sorunu sadece faizlerden ibaret sanıyor!
★★★
Ülke ekonomilerini düzeltmek Merkez Bankası kararlarıyla olsaydı, dünyada ekonomisi kötü ülke kalmazdı!
Elektrik üretici ve dağıtıcıları için açıklanan 12-13 milyar dolarlık batık, malumunuz. Sahi, ödemeyi kim yapmıyor?
Merkez Bankası'nın politika faizi başka, piyasa faizi başka, kredi vermenin koşulları bambaşka! Kağıt üzerinde kredi faizleri düşse bile, bankalar hangi kaynaklarını krediye yönlendirecekler?
★★★
Düşen faiz oranlarıyla üretim mi çoğalacak? Hayır! İhracat mı katlayacak? Hayır! İnsanların gelirleri mi artacak? Devlet harcamalarını mı kısacak? Hayır? Bütçe açığı mı kapanacak? Hayır!
Nitekim kimse politika faizinin seviyesiyle ilgilenmiyor, herkes dövize etkisini merak ediyordu. O cephe için de gerekli önlemler alındı. Faizler düşürülürken kim dolar satıyor da düşüyor sorusunun cevabı; Ortada “gerçek bir piyasa” olmadığı!
★★★
Yabancı sermaye kuruduğu için sermaye giriş çıkışlarının kur üzerindeki etkisi sınırlı. Türkiye piyasası, serbest piyasayı disipline etmeye çalışınca kendi haline bırakıldı. Finansal ortamdan korkan yabancılar zaten ülkeyi terk etti.
İktidarın derdi piyasa verileriyle oynayıp ağır bir illüzyon etkisi yaratıp durumu toparlayamasa da günü kurtarmak.
★★★
Burada esas sorulması gereken soru, eylül ve ekim ayları enflasyon geriliyor gibi görünecek olsa da sonraki aylarda İstatistik Kurumu ağzıyla kuş tutsa yükselecek. Kağıt üzerinde oynamalar fayda etmeyecek.
Mevcut israf ortamında, enflasyon tekrar artmaya başladığında, düşürülen faizler yeterli kalmayınca, tekrar faiz artırabilecekler mi? O'nu ikna edebilecekler mi?