Grev kararı alan metal işçileri: Üç kuruş zam için değil, var olmak için mücadele ediyoruz

Otomotiv sanayi ve beyaz eşya üreticilerinin aralarında bulunduğu metal sektöründe çalışan 130 bin işçinin toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde uzlaşı sağlanamadı

Grev kararı alan metal işçileri: Üç kuruş zam için değil, var olmak için mücadele ediyoruz

Otomotiv sanayi ve beyaz eşya üreticilerinin aralarında bulunduğu metal sektöründe çalışan 130 bin işçinin toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde uzlaşı sağlanamadı.

BBC Türkçe'den Fundanur Öztürk'ün haberine göre; İşçi ve iş veren sendikaları arasında süren toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin sonuçsuz kalması ardından işçiler grev kararı alırken, Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) ise lokavt (topluca işten çıkarma) kararı aldı.

Türkiye'nin çeşitli bölgelerinde 400'e yakın işyerinde çalışan 130 bini aşkın metal işçisini temsilen üç sendika, yeni toplu iş sözleşmesini görüşmek üzerine Ekim 2019'da iş veren sendikası MESS ile masaya oturdu.

İşçi tarafını temsil eden Türk Metal, Özçelik-İş sözleşmenin ilk altı ayı için yüzde 26; Birleşik Metal-İş ise yüzde 34 ücret artışı talep ediyor. MESS ise ilk altı ay için yüzde 10'luk bir ücret artış teklif ediyor.

MESS'in temsil ettiği şirketler arasında Ford Otomotiv, Arçelik, Borusan Sanayi, Otokar Otomotiv ve Aygaz gibi dev şirketler de yer alıyor.

BBC Türkçe'ye konuşan metal işçileri, ceplerine yansıyan 'gerçek enflasyon' sebebiyle yüzde 10'luk zam teklifini kabul etmeyeceklerini ve eğer iş veren sendikasıyla anlaşılamazsa greve gitmeye kararlı olduklarını söylüyor.

MESS ise 20 Ocak tarihinde konuyla ilgili yaptığı basın açıklamasında, uzlaşı sağlanması amacıyla zam teklifini iki kez artırdığını ve altı aylık dönem enflasyonunun (yüzde 6) üzerinde bir zam teklifinde bulunduklarını ifade ediyor.

Taraflar aldıkları grev ve lokavt kararını ne zaman uygulamaya koyacaklarını henüz açıklamadı. 60 gün içerisinde hala bir uzlaşı sağlanamazsa, grev ve lokavt kararının hukuken uygulamaya geçmesi gerekiyor.

Süreç nasıl gelişti?

1 Eylül 2019 tarihinden itibaren geçerli olacak yeni sözleşme için görüşmeler 7 Ekim 2019 tarihinde yapılan ilk toplantıyla başladı.

İlk 60 günlük sürede 44 madde üzerinde anlaşma sağlanabilirken, 65 maddede anlaşma sağlanamadı.

İkinci 60 günlük süre 8 Ocak'ta başladı. Bu süreçte taraflar görüşmelere devam edecekler ancak sürenin sonunda yine anlaşma sağlanamaz ve greve çıkılmazsa işçi sendikalarının toplu sözleşme yetkisi düşecek.

Son toplantı 20 Ocak 2020'de yapıldı ve MESS'in teklifi yüzde 10 oldu ve MESS sürekli yeni ve artan teklifler getirdiğini ancak işçi sendikasının teklifini revize etmesini istedi.

İşçi sendikası ise MESS 'in 3 yıllık sözleşme teklifi ve esnek çalışma uygulamaları başta olmak üzere işçilerin kazanılmış haklarını geriye götürecek taleplerinden vazgeçmediği sürece geri adım atılmayacağını belirtti.

'İşçiler kazanılmış haklarından taviz vermeyecek'

Türk Metal Sendikası, MESS ile yaşanan uzlaşmazlıktan sonra tarihi daha sonra açıklanmak üzere geçen hafta grev kararı aldığını duyurdu.

Eğer 60 günlük süre içerisinde herhangi bir uzlaşma sağlanmaz ya da greve çıkılmazsa, Türk Metal Sendikası'nın yetkisi düşecek.

Türk Metal Sendikası Toplu İş Sözleşmesi Daire Başkanı Mahsun Turan BBC Türkçe'ye yaptığı açıklamada, MESS'in müzakereler sırasında işçilerin daha önce kazanılmış bazı haklarından da taviz vermesini istediğini ve tek anlaşmazlığın zam oranı olmadığını söylüyor:

"Enflasyon ve işsizliğin çok yüksek olması, başka sendikaların aldığı düşük zam oranları işçilerin beklentisinin düşmesine neden olabiliyor, biz asıl bu durumla mücadele ediyoruz. 'Beklentinizi düşürmeyin, daha fazlasını hak ediyorsunuz' diyoruz. Ekonomik krizden dolayı tüm işçilerin gardı düşmüş durumda ancak biz ancak biz refah payı istiyoruz, enflasyona inanmıyoruz."

"Beşer onar dakika olarak başlayan iş bırakma grevleri şu an günde yarım saate çıktı. Bazı fabrikalarda bu, gün boyu üretimin yarı yarıya azalması anlamına gelebiliyor. Dolayısıyla üretimden gelen gücümüzü kullanıyoruz ve fiili bir grev yapıyoruz."

Turan, MESS'in lokavt kararın ise iş verenin grev karşısında 'elini güçlendirmek' olarak değerlendiriyor:

"Grev kararı almamızın ardından iş veren sendikası, 'Ben de lokavt ilan ediyorum ve tıpkı sendika gibi ben de tarihini sonra bildireceğim' dedi. Grev durumunda ellerini güçlendirmek istiyorlar. Öte yandan kamuoyunda grev tarihi belirlenirse hükümet tarafından erteleneceği kanaati hâkim."

"60 günlük süre içinde grev ya da anlaşma yapılmak zorunda. Biz grevin tarihini belirlemeden onların da lokavt tarihini belirleyeceklerini düşünmüyoruz, MESS kendi teklifini revize edecektir."

'Cebimizdeki enflasyona baksınlar'

Gebze Organize Sanayi Bölgesi'nde çalışan işçi Mutlu Ayar, açıklanan enflasyon oranlarının toplum nezdinde kabul görmediğini ve dolayısıyla MESS'in zam teklifini kabul etmediklerini söylüyor.

"MESS ekonomik istikrarsızlıktan faydalanarak bizim kazanılmış haklarımız törpülemek istiyor. Yeni sözleşmede 'esnek çalışma ve telafi çalışması' maddelerini getiriyor. İki yıllık sözleşmeyi üç yıla çıkarmak istiyor."

"Bu ekonomik ortamda üç yıllık sözleşme mağduriyet yatacak çünkü son iki senede aldığımız yüzde 60 zam, enflasyon yüzünden ilk ayda eridi gitti. MESS sadece resmi enflasyon oranına bakıyor ama bizim cebimizdeki enflasyona bakıldığı zaman işçiler zor geçiniyor."

Ayar, MESS'in yüzde 6'dan yüzde 10'a çıkardığı zam oranıyla ilgili olarak 'Sevr Antlaşması' yorumunda bulunuyor:

"MESS rakam yükseltmeyi uzlaşmacı bir tutum olarak gösteriyor ama siz bir yerden sözde zam yaparken bir yerden daha fazlasını alıyorsanız bu metal işçisini Sevr antlaşmasına zorlamaktır. Birikim yapmak, huzurlu bir biçimde evi geçindirmek, çocuğun ihtiyaç duyduğu tüm gıdaları sağlamak işçiler için hayal."

"Var olmak için mücadele ediyoruz. Üç kuruş daha fazla zam almak için değil var olmak için mücadele ediyoruz. Bu bir kazanma kaybetme mücadelesi de değil, yaşamak ya da yaşamamak mücadelesi diyebiliriz."

'Biz işverenden sadaka istemiyoruz'

Gebze'de çalışan bir diğer işçi Selçuk Gülman, yaklaşık 400 işçinin çalıştığı fabrikada her gün yarım saatlik iş bırakma eylemi yaptıklarını söylüyor.

Gülman, ekonomik krizin tüm işçilerin hayatını olumsuz etkilediğini ve önerilen zam oranıyla grev kararının kaçınılmaz olduğunu anlatıyor:

"Yeni sözleşmede yakacak yardımını aylık bazda değil yıl sonunda verilmesini teklif ediyorlar ama biz çok zor şartlarda geçiniyoruz. Ben hafta sonu alışverişe gittiğimde üç dört market geziyorum ve fiyat analizi yapıyorum çünkü etiketler almış başını gidiyor."

"Doğalgaz fiyatları çok yüksek. Kendimi acındırmak için söylemiyorum ama evimde doğalgaz kullanmıyorum. Doğalgazı sadece yemek ve su için kullanıyorum. Onun dışında evimin ısınmasını zaman zaman elektrikle sağlıyorum çünkü önüne geçemiyoruz. Bina sakinlerine 400-500 Lira doğalgaz faturası geliyor. Bunlar bizim gibi işçi sınıfının karşılayamayacağı ücretler."

"Biz iş verenden, MESS'ten sadaka istemiyoruz, hakkımız neyse onu istiyoruz" diyen Gülman, fabrikasındaki her işçinin dayanışma ve birlik içerisinde olduğunu söylüyor:

"Bir arkadaşımız bile ben greve katılmak istemiyorum demiyor. Onlar lokavt kararı almış olabilir ama biz de grev kararı aldık. Her an yeter ki başkanların söylemesine bağlı, grev desinler çıkalım.

İşçiler, 'riskleri ne olursa olsun bu işi sonuna kadar götürmeye kararlıyız' diyor.

MESS: Paydaşların refahı için sektörü büyütmeye odaklanalım

MESS konuyla ilgili yaptığı basın açıklamasında, hali hazırda enflasyon oranının üzerinde zam yapıldığını vurguladı:

"MESS, uzlaşma amacıyla ücret artışı teklifini ikinci kez revize edip artırırken taleplerinde değişiklik yapmayan işçi sendikalarından Tük Metal ve Birleşik Metal-İş grev kararı aldılar. İşçi sendikalarının ücret artışı teklifleri dönem enflasyonunun 5 katı seviyesinde bulunuyor."

"Sektörümüzü büyütebilmek için öncelikle işletmelerimizin ayakta kalması gerekir. Maliyetler hızla ve yüksek oranda artarsa, rekabet ettiğimiz ülkelere karşı gücümüzü kaybederiz. Çalışma barışı korunarak uzlaşı sağlanması, üretimde durgunluk olmaması amacıyla işçi sendikalarından da çözüm odaklı yaklaşım bekliyoruz."

2015'de grev ertelendi, 2017'de 2200 işçi greve gitti

Metal işçilerinin iş veren sendikasının teklifine karşılık aldığı grev kararları yeni değil. 2015 yılında MESS'e karşı greve çıkan on binlerce metal işçisinin grevi aynı gün içinde ertelenmişti.

2017 yılında da DİSK üyesi Birleşik Metal-İş'in örgütlü olduğu işletmelerde toplu sözleşmesinde anlaşma sağlanamaması üzerine 2200 metal işçisi greve gitmiş ve hükümet grevi "milli güvenliği bozma" gerekçesiyle 60 gün ertelemişti.

Ancak işçilerin greve devam edeceklerini duyurması üzerine Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yetkilileri iş veren sendikası EMİS ve ile Birleşik Metal-İş'e çağrı yapmış ve işçiler lehine uzlaşmaya varılarak toplu iş sözleşmesi imzalanmıştı.

Etiketler
Grev