Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde ücret mağduriyeti: Çalışanlar iş bırakıyor
Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde hastanenin mali durumu gerekçe gösterilerek performans ve fazla mesai ücretleri aylardır verilmeyen sağlık çalışanları basın açıklaması düzenledi.
Mersin Üniversitesi Asistan Hekimler Temsilciliği, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası, Türk Sağlık-Sen ve Mersin Tabip Odası, sağlık çalışanlarının aylardır alamadıkları performans ve fazla mesai ücretleri ile ilgili ortak bir açıklama yaptı.
Açıklamada, "Yıllardır idarecilerin her sıkıştıklarında hastanenin mali durumunu gerekçe göstererek emeğimize, alın terimize göz dikmesi kabul edilebilir bir durum değildir. Mali durum bozuksa bunun suçlusu biz çalışanlar değiliz. Bunun suçlusu, sağlıkta dönüşüm politikaları ve sağlık sistemini yönetenlerdir" denildi.
Yapılan açıklamanın tamamı ve çalışanların talepleri şu şekilde:
"Mersin Üniversitesi Hastanesi çalışanları olarak mesleğimize yakışır şartlar altında, emeğimizin karşılığını zamanında ve tam alarak hizmet sunmak istiyoruz. Ancak uzun bir süredir bırakın iyi sağlık hizmeti vermeyi, ruhsal ve bedensel sağlığımızı bozacak şartlar altında çalışmaktayız.
8 ay geriden gelen performans ücretlerinin ve ödenmeyen fazla mesai ücretlerinin, hastanenin mevcut mali durumu gerekçe gösterilerek ödenmeyeceği, yineleyen görüşmelerimiz sonucunda tekrarlandı. Bu durum artık bardağı taşıran son damla olmuştur.
Yıllardır idarecilerin her sıkıştıklarında hastanenin mali durumunu gerekçe göstererek emeğimize, alın terimize göz dikmesi kabul edilebilir bir durum değildir. Mali durum bozuksa bunun suçlusu biz çalışanlar değiliz. Bunun suçlusu,sağlıkta dönüşüm politikaları ve sağlık sistemini yönetenlerdir."
'HASTANE BÜTÇESİ İLAÇ ALMAYA YETECEK DURUMDA DEĞİL'
"Hastane giderlerinin her yıl katlanarak artmasına karşın, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun 'Sağlık Uygulama Tebliği' kapsamında, üniversite hastanelerine yaptığı ödemelerin yıllardır artmaması, hatta dönem dönem azaltılması, hastaneleri borç batağına sürüklemektedir. Tüm bu gerçeklere rağmen, borç yükünün sağlık çalışanlarının omuzlarına bindirilmek istendiği tuhaf bir durum ortadadır. Hastane bütçesinin, kimi zaman ilaç ve sarf malzeme almaya yetmeyecek durumda olması, hastaların tedavilerinin ve ameliyatlarının gecikmesine; asistan, stajyer ve öğrencilerin eğitimlerinin aksamasına sebep olmaktadır.
Bu durumun sorumlusunun sağlık çalışanlarıymış gibi algılanması, sağlık çalışanları ve hastaları karşı karşıya getirmektedir. Ne yazık ki zaman zaman sağlıkta şiddete sebep olmaktadır. Bu şiddet kimi zaman canımıza kastetmektedir. Sorunların çözümü için her seferinde görüşmeler devam ediyor diye bizleri oyalamaya çalışan yöneticilere sesleniyoruz:
- Hastaneden alacaklı olduğumuz geçmiş dönemlere ait bütün ücretlerin bir an önce ödenmesini,
- Haklarımız olan nöbet ücretlerinin, yoğun bakım nöbeti farklarının düzenli olarak yatırılmasını,
- Döner sermaye ve performans ek ödemelerinin öğretim üyesi, araştırma görevlisi, yardımcı sağlık personelinin yanı sıra diğer hastane personeline düzenli olarak ödenmesini,
- Hastanenin mali durumunun gerekçe gösterilerek ücretlerimizde herhangi bir kesinti yapılmamasını,
- Eğitim hakkımızın aksatılmayacak şekilde sürdürülebilmesi için uygun koşulların sağlanmasını talep ediyoruz.
Sağlık çalışanı köle değildir. Bizim derdimiz devleimizin verdiği görevle milletimize hizmet etmek, şifa dağıtmaktır. Geçim derdi olmadan sadece işimize odaklanmak istiyoruz. Bu uğurda üzerimize gelecek tüm baskılara göğüs germeye kararlıyız. Bu uğurda isteklerimiz kabul edilene kadar mücadelemiz devam edecektir. Bu süreçte karşılaşacağımız hiçbir tehdit bizi yıldıramayacak, aksine kararlığımızı perçinleyecektir.
Tek bir arkadaşımıza yapılan baskı hepimize yapılmış kabul edilecektir.
Biz hastalarımız için, sağlık için, sağlıkçılar için buradayız. Taleplerimiz değerlendirilmedikçe mücadelemizden ödün vermeyeceğiz.”