Ekonomik krizin sosyal boyutu yok sayıldı! Saray sorumluluğu üstlenmiyor

Hatay'da ekonomik sorunları nedeniyle kendini yakan vatandaş krizin boyutlarını gözler önüne serdi.

Ekonomik krizin sosyal boyutu yok sayıldı! Saray sorumluluğu üstlenmiyor

İşsizlik ülke gündeminde sadece ekonomik bir veri olmaktan çıktı. Giderek sosyal bir boyut kazanan soruna karşı tüm kesimlerde tedirginlik artıyor.

Birgün'den Ozan Gündoğdu'nun haberine göre; istihdam yaratma yeteneğini kaybeden ekonomide çalışanlar işsiz kalmaktan korkarken milyonlar her ay iş başvurusu yapıyor ve bulamıyor. İşsizlerin bakımını üstelenen çalışanlar ise sorunun diğer boyutu…

SİYASİ SORUMLULUĞU ATACAK KİMSE YOK

Hatay’da “İşsizim, çocuklarım aç” diyerek kendini valilik önünde yakan Adem Yarıcı’nın ölümü tüm ülkeyi sarstı. Dahası hastanede hayatını kaybeden Yarıcı hakkında Valilik’ten yapılan “ölüm sebebi kalp krizi” açıklaması da sorumluluğu almayan hükümetin tutumunu gözler önüne serdi.

Geçmiş krizlerin tümünde siyasi sorumluluk önceki hükümete atılabilirken, 2019 krizini özgün yapan şey siyasi iktidarın sorumluluğu atacak eski bir hükümetin bulunmaması.

Zira Türkiye’yi 17 yılı aşkın süredir AKP hükümeti yönetiyor. Sorumluluğu başkasına atamayan hükümet buna çare olarak kriz söylemini kabul etmiyor ve toz pembe hayaller kurmaya devam ediyor. Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak’a göre 2020’de hedeflenen yüzde 5 büyüme bile az, üzerine çıkılması muhtemel.

Ancak gerçekler geçmiş krizlere nazaran sosyal boyutları daha çarpıcı olan dahası henüz finansal aşaması yaşanmamış olan bir sürecin içinden geçtiğimizi gösteriyor.

İşte 2001 krizi ile bugünün karşılaştırması:

19 YIL ÖNCEKİ KRİZ EKONOMİKTİ

2001 Şubat krizinden 1 yıl sonra

İşsiz sayısı: 2 milyon 689 bin

İşsizlik oranı: yüzde 10,6

İşsiz sayısındaki artış: 996 bin kişi

1 yıldan uzun süredir iş arayan sayısı: 429 bin

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) o dönemki adı olan Devlet İstatistik Enstitüsü (DİE), 2001 yılında Türkiye’de işsizler ordusuna 996 bin kişinin daha katıldığını ve işsizlik oranının yüzde 6,3’ten yüzde 10,6’ya yükseldiğini açıkladı. 2000 yılı sonunda 1 milyon 409 bin olan işsiz sayısı 2001 yılı sonunda 2 milyon 404 bine yükseldi. 2002 sonunda ise işsiz sayısı 2 milyon 689 bini buldu. Bu işsizlerin 429 bini 1 yıldan uzun süredir iş arayıp bulamayanlardan oluşuyordu. Başka bir deyişle 2001 krizinin ardından geçen bir buçuk yılın sonunda işsizlerin yüzde 15,9’u 1 yıldan uzun süredir iş arıyordu.

2001 Şubat krizinden 1 yıl sonra

Türkiye’nin toplam dış borcu: 123 milyar dolar

Halkın bankalara tüketici kredisi borcu: 1,2 milyar dolar

Bireysel kredi kartı borcu: 2,7 milyar dolar

Türkiye’de yurttaşlar tüketmek için borç almayı AKP döneminde öğrendi. Bir yandan kredi kartları bir yandan taşıt, konut ihtiyaç gibi banka kredileri bu dönemde yaygınlık kazandı. Bu nedenle 2001 krizine tüketicilerden ziyade devlet borçluluğu damga vurmuştu. AKP’nin iktidara geldiği 2002 Kasım ayında halkın bankalara olan tüketici kredisi borcu toplamı 1,2 milyar dolar seviyesindeyken, bireysel kredi kartı borcu toplamı ise 2,7 milyar dolardı.

BUGÜNKÜ KRİZ SOSYAL VE EKONOMİK

2018 Kur şokundan 1 yıl sonra

İşsiz sayısı: 4 milyon 642 bin

İşsizlik oranı: yüzde 14

İşsiz sayısındaki artış: 972 bin

1 yıldan uzun süredir iş arayan sayısı: 1 milyon 133 bin kişi

2018’in yazında patlak veren ve “Rahip Brunson Krizi” olarak küçümsenen kur şoku ekonomiyi allak bullak etti. Borç krizi faizlerin de yükselmesiyle beraber yatırımları bitirdi. Hükümet faizleri düşürerek yatırımların önünü açmak istese de düşen faizler yatırımları değil tüketici borçluluğunu artırdı.

Kur şokunun patlak verdiği 2018 Ağustos ayında işsiz sayısı 3 milyon 670 bin iken şokun ardından geçen 1 yılın sonunda işsiz sayısı 972 bin artarak 4 milyon 642 bin oldu. İşsizlerin 1 milyon 133 bini 1 yıldan uzun süredir işsiz. Başka bir hesapla 2018 ağustosta patlak veren kur şokunun ardından geçen 1 yılın sonunda işsizlerin yüzde 24,4’ü 1 yıldan uzun süredir iş arıyor.

2018 kur şokundan 1 yıl sonra

Türkiye’nin toplam dış borcu: 433 milyar dolar

Halkın bankalara olan tüketici kredisi borcu: 78,8 milyar dolar

Bireysel kredi kartı borcu: 19,9 milyar dolar

İktidarının ilk yıllarında dünyadaki parasal genişlemeden de olumlu etkilenen AKP hükümeti dış borçlarla ekonomik büyümeyi köpürttü. AKP’nin iktidara geldiği 2002 son çeyreğinde toplam 123 milyar dolar dış borcu olan Türkiye’nin bu borcu sadece 5 yıl sonra 2007 sonunca iki katına çıkarak 249 milyar doları buldu. 2019’un sonundaki dış borç tutarı ise 433 milyar dolar.

Alınan bu dış borç bir yandan ticari kredileri bir yandan da tüketici kredilerini besledi. 2002 kasım’da 1,2 milyar dolar olan tüketici kredisi borçları 2019 aralık ayı itibariyle 78,8 milyar dolar. 2,7 milyar dolar olan bireysel kredi kartı borcu ise bugün 19,9 milyar dolar. İşsizlik 2019 krizinin görünen yüzüyken hane halkı borçluluğu krizin sosyal boyutunun bir başka unsuru.

Etiketler
Hatay Ekonomik kriz Saray