Büyüme balonunu koronavirüs mü patlatacak?
"Şişen balona yeniden bir toplu iğne değmektedir. Balon tam patlar mı, patlamaz mı bilinmez ama sistemi ciddi şekilde zorlamaktadır."
KARAR gazetesi ekonomi yazarı brahim Kahveci, koronavirüs salgının dünya ekonomisine olası etkilerini yazdı.
Kahveci'nin "Virüs ekonomide eski dengeyi yıkıyor" başlıklı yazısı şöyle:
İlk önce şunu söyleyelim. İnsanlar var olduğu sürece ekonomi devam edecektir.
Biz burada sadece ekonominin boyutu noktasında bazı yeni gelişmeleri izah etmeye çalışacağız.
İlk tespitimiz şudur: Dünya ekonomisi küreselleşme eşliğinde aşırı borçlanma ve gelir dağılımı bozukluğu içerisindedir. Neo-Liberalizmin sermayeye desteği, 80 sonrası Reaganizm ve Thatcherizm olarak tabir edilen yeni bir patikaya dünyayı getirmiştir.
Aşırı borçlanmanın getirdiği finansallaşma ile beraber tüketimi karşılayacak gelir düzeyi ciddi kayıplar yaşamıştır. Düşen ücret düzeyleri finansallaşma eşliğinde borçlanma ile telafi edilmeye çalışılmış ama sistem şiştikçe yeni sorunları da beraberinde getirmiştir.
2007 yılında başlayan ama 2008-09 küresel krizle açığa çıkan resesyon dalgası aslında sadece geçiştirilmiş ve balon tedbirler ile bugüne gelinmiştir.
Şimdi bir salgın hastalık olarak Korona virüsü ortalıkta dolaşıyor.
Yani şişen balona yeniden bir toplu iğne değmektedir. Balon tam patlar mı, patlamaz mı bilinmez ama sistemi ciddi şekilde zorlamaktadır.
Yıllardır değindiğim bir örnek üzerinden gideceğim: Karnını doyurmak için 1 kilo buğday talep eden Afrikalı ile yine buğday spekülasyonundan kâr elde etmek için 1 milyon ton buğday talep eden Londra spekülatörü aynı piyasada yer almaktadır. Aslında bu talep eşitsizliği gelir dağılımı bozukluğu ve açlığı aynı potaya getirmektedir.
İşte bu sisteme bugünlerde virüs değdi.
Dengeler değişiyor ama henüz radikal bir değişim yaşanmıyor. Mesela 1997-98 yıllarında yüzde 6,5 olan ABD 10 yıllık tahvil faizi istikralı bir düşüş sürecinde son panik durumunu yaşıyor.
2008-09 küresel kriz öncesinde 2007 yılında yüzde 5,20 olan bu faiz ertesi yıl krizde yüzde 2,0’lere düşmüştü.
Ekim 2018’de ise yüzde 3,25 olan bu 10 yıllık faiz, geçen haftanın son işlem günü yüzde 0,66’ya kadar düşüş yaşadı. Kapanış ise 0,75 seviyesinde oldu. Almanya’nın 10 yıllık tahvil faizi ise -0,714 düzeyinde... Evet, eksi faiz var. Hani enflasyondan arındırılmış negatif faiz değil, bildiğiniz eksi faiz.
Para güvenli liman arıyor diyor uzmanlar. Güvenli liman arayan para finansal para oluyor tabii. Hatta bir başka bakış açısı ile diyelim: Finansal para o kadar fazla ki, gittiği yeri eksiye götürüyor.
Zaten parasal genişleme ve güvenli liman arayışının bir başka adresi de altın oldu. Ons altın fiyatları dolar bazında yeniden yükseliyor. Ons altın 2011 yılında 1900 dolar sınırına kadar yükselmiş ve ardından 2015 sonlarında 1.050 dolara gerilemişti.
Mayıs 2019 tarihinde 1.280 dolar olan ons altın fiyatı cuma günü itibari ile 1.680 doların üzerine çıktı.
Geçen hafta FED’in olağan üstü faiz indirimi ile 1.560 dolara gerileyen altın fiyatları, sadece 5 iş günü içinde yeniden 1.680 dolara yükseldi.
Türkiye’de altın fiyatları dolar/TL kurundan da etkileniyor. Ons altın*dolar/TL kuru diye ifade edelim bunu. Veya şöyle diyelim. Mayıs 2019’da ons altın 1.280 dolarken Türkiye’de gram altın 235 liraydı. Ons altın yüzde 31,3 yükselerek 1.680 dolara çıkarken Türkiye’de gram altın yüzde 40,4 artışla 330 liraya yükselmiştir.
Finansal çalkantı sadece faiz ve altın fiyatlarında kendini göstermiyor. Mesela gelişmiş ülkelerde şirketlerin kredi imkanları açısından önemli gösterge olan borsalarda da sert rüzgarlar estiriyor.
ABD S&P endeksi 20 Şubat günü 3.397 seviyesini gördükten sonra 28 Şubat günü 2.853 puana düşüyor. Tepkiler sonrası cuma kapanışı 2.964 seviyesinden gerçekleşiyor.
Dow Jones Endeksi ise 29.368 seviyesinden 24.681’e kadar geriliyor, ama orada da kapanış 26.121.
Avrupa tarafında borsaların durumu daha sert. 20 Şubat günü 7.480 seviyesini gören İngiliz borsası FED kararından sonra 28 Şubat günü 6.460’a düşüyor. Ama cuma günü daha da düşerek 6.431’i görüyor. Yani ABD’de yaşanan tepki yükselişi Avrupa tarafında daha sınırlı kalıyor ve haftanın son günü daha altlar görülüyor.
Hatta bu durum Almanya borsasında daha sert gerçekleşiyor. Dax 20 şubat günü 13.788 seviyesinden 3 gün önce cuma günü 11.447’ye kadar düşüyor. Kapanışlar bile en düşük seviyelere çok yakın zaten...