Dünyaya yayılan koronavirüs Türk ekonomisini nasıl etkiler?

Çin’de başlayıp 100’den fazla ülkeye yayılan Kovid-19 vakaları, Türk ekonomisini nasıl etkiler? Türkiye, bu küresel krizi ekonomik güce çevirebilir mi?

Ekonomi uzmanı Şevket Apuhan’a göre virüsün dünyanın büyük kısmına yayılması bu şansı azaltsa da gıda güvenliğinin sağlanması hem Türkiye için olumlu olur hem de ülke bu işten gelir elde eder.

Çin’in Vuhan kentinde başlayıp 100’den fazla ülkeye yayılan koronavirüs (Kovid-19) vakaları, hem dünyayı hem de küresel ekonomi sarsmış durumda. Ancak resmi verilere göre, Türkiye’de koronavirüs vakası bulunmuyor. Bu tablo sebebiyle, Financial Times gazetesi Çin’deki ekonomik büyümenin yavaşlaması durumunda bundan bir çok ülkenin olumsuz etkileneceğini ancak bu kriz Türkiye’nin milli gelirine ise olumlu yansıyacağını iddia etmişti. Peki gerçekten böyle olur mu? Türkiye, dünya çapında süren bu krizi ekonomik güce çevirebilir mi? Konuyu ekonomi uzmanı Şevket Apuhan, Sputnik’e değerlendirdi. Apuhan’a göre, koronavirüsün dünyanın büyük bir bölümüne yayılması, Türkiye’nin bu krizi kendi açısından fırsata çevirmesinin önünde büyük engel:

‘Virüs Çin ve birkaç ülkeyle sınırlı kalsa Türkiye’nin avantaj sağlaması kolay olurdu’

"Eğer bu virüs sadece Çin'de görülseydi Türkiye'nin avantajından bahsedebilirdik. Kısa vadede tekstil sahasında uzun vadede başta teknoloji üretimi olmak üzere bu durum Türkiye'nin avantajına olurdu. Ancak virüs dünyaya yayıldı ve bu durumda bütün pazarlarda daralma söz konusu oldu. Dolayısıyla şu haliyle Türkiye'ye bir yararından söz edemeyiz. Sonuçta İtalya'da bütün ülke karantinada, Avrupa'da da panik devam ediyor. Eğer böyle devam ederse karşımızda ihracat yapabileceğimiz muhataplarımız olmayacak. Çünkü herkes evine kapanmış durumda bu virüsün etkisinin bitmesini ya da çaresinin bulunmasını bekliyor olacak.”

‘Virüsün Türkiye’ye girmemesi veya ülkenin krizi en az hasarla atlatması ülke imajı için olumlu olacaktır’

Peki, bu virüs Türkiye’nin daha fazla ziyaretçi çekmesinin önünü açar mı? Apuhan’ın bu soruya yanıtı “Turizm alanında daha fazla ziyaretçi ağırlayabiliriz ancak dünya bu şartlarda iken insanların ne kadarının bir seyahata çıkabileceği de başka bir soru ve sorun. Yine de bu virüsü dünyada en az hasarla atlatan ülke olmak gelecek yıllardaki imajı açısından Türkiye'nin işine yarayacaktır. Gerek turizm de gerek diğer sahalarda olumlu bir imaja etki edecektir” oluyor.

‘Gıda güvenliğinin sağlanması hem sağlık hem de ekonomi için olumlu olur’

Apuhan “Bu sene her ülkenin turizm geliri düşecektir bunu sadece Türkiye için söylememiz doğru olmaz. Böyle bir durumda şüphesiz bizim de turizm gelirlerimiz olumsuz etkilenecek. B planımızın olup olmadığı şu ana kadar açıklanmış değil. Elbette çeşitli planlar yapılmıştır. Ancak gıda güvenliğini sağlamamız durumunda bu hem bizim için iyi olur hem de Türkiye bu işten para kazanabilir. Yani gıda kaynaklı hastalıklara neden olan biyolojik, fiziksel ve kimyasal etkenleri önleyecek tedbirler alınması son derece önemlidir. Ayrıca Türkiye'nin komşularına göre bu krizi daha kolay atlatacağını düşünüyorum; zira bizim genç nüfusumuz fazla” diyor.

'Türkiye’nin yapması gereken şey gereken tedbirleri sıkı tutmak’

Koronavirüse karşı Türkiye açısından önleyici tedbirlerin önemine de değinen Apuhan “Öncelikle alınması gereken tedbirler gıda alanında yoğunlaşmalıdır. Şu ana kadar Sağlık Bakanlığı süreci çok iyi yönetti ancak bugün Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın açıklamalarından anladığımız koranavirüsün her an Türkiye'de de ortaya çıkabileceği. Böyle bir durumda halkın başvuracağı gıda ürünlerinin temini ve sağlıklı olması hususunda gerekli tedbirler alınmalı” diye ekledi.