Kırılgan ekonomiye koronavirüs etkisi: Yabancı yatırımcı gidiyor
Makina Mühendisleri Odası (MMO) sanayinin sorunları bülteninin 57’ncisini kırılgan ekonomiye koronavirüs yükü konusuna ayırdı. Bültende ekonomiye ilişkin 5 noktanın altı çizildi.
Uluslararası ve ulusal resmi verilerden derlenerek yapılan analizde 2020’de ekonomiyi belirleyen temel etkenin koronavirüs salgını olacağı vurgulandı.
Bültende özellikle geçmişte yapılan hataların birikmesiyle kırılganlaşan ekonomik yapının salgınla beraber çok daha riskli hale geldiği ifade edildi.
MMO analizinde 5 noktanın altı çizildi.
Büyüme beklentisi düşüyor
OECD raporuna göre 2019’da yüzde 2,9 büyüyen dünya ekonomisi, koronavirüsün de etkisiyle 2020’de yarım puan hız kaybedecek ve büyümesi yüzde 2,4’e düşecek. 2020 OECD raporu Türkiye ekonomisi için 2020’de ancak yüzde 2,7 büyüme öngörüyor. Oysa Yeni Ekonomik Program’da (YEP) 2020 için yüzde 5 büyüme hedefi belirlenmişti. Yüzde 2,7 büyüme, konulan hedefin neredeyse yarısı demek ve bu, 2019’u yüzde 13,7 işsizlik oranı, 4,4 milyon işsiz ile kapamış Türkiye ekonomisi için oldukça düşük bir performans anlamına geliyor.
Yabancı yatırımcılar gidiyor
Risklerin yükselmesi ve küresel türbülansın artmasıyla borsadaki yabancı yatırımcıların üst üste çıkışlarına şahit olundu, devamında da döviz kuru yukarıyı zorladı. Ocak başından itibaren hisse senedi ve devlet kağıtlarından çıkmaya başlayan yabancılar, özellikle Şubat’ın ikinci yarısı ve Mart ayı ilk haftasında hızla çıktılar ve 2020’nin ilk 10 haftasında yabancı çıkışları 4 milyar doları geçti. Yabancı çıkışlarının da etkisiyle, döviz 16 Mart’ta 6. 40 TL’yi aştı. (19 Mart’ta 6,54 TL’yi gördü)
Dövize ilgi artıyor
Koronavirüs paniği ile tasarrufların dövize yönelmesindeki eğilim arttı. 6 Mart itibariyle, tasarruf sahiplerinin döviz mevduatı 202 milyar dolara yaklaştı. Mart 2019’a göre dövizdeki tasarruflar 30 milyar dolara yakın arttı.
Arz da talep de düşüyor
Korona virüs salgını, ihracat, taşımacılık, turizm, havacılık gibi bazı sektörlere olan baskın etkisiyle, üretimi de, tüketimi de olumsuz etkiliyor. Dolayısıyla büyümeyi de azaltıcı etki yaratacağı kaçınılmazdır.
Sağlık hakkı tanınmalı
Bu tür hastalıklara karşı, özellikle alt ve orta sınıfların bedelsiz tedavisi sağlanmalı, yanı sıra iş ve gelir güvenceleri teminat altına alınmalıdır. Yaşananlara rağmen, kâr ve sermaye birikimini aksatmamak için başvurulacak politikalar teşhir edilmeli. Benzer virüslerin, benzer hastalıkların, hastalıkları üreten bataklıkların doğru tespiti ve bunları en aza indirecek insan odaklı bir üretim sürecinin ve ortamının gerçekleştirilmesini istemek, halkın bunun için örgütlenmesini sağlamak, başa gelen bu musibetlerden çıkarılacak önemli dersler olmalıdır.