Korkutan ekonomi uyarısı: 'Kısa sürede sona ermezse...'
Dünya gazetesi yazarı Alaattin Aktaş, "İstenen ve beklenen devletin adeta beş parasız kalan vatandaşının daha fazla yanında olması" dedi.
Dünya gazetesi yazarı Alaattin Aktaş, yeni tip Koronavirüs salgınının yol açtığı ekonomik krizin kısa sürede atlatılmaması halinde Türkiye'de 10 milyon kişinin işsizin olacağını dile getirdi.
Aktaş, "Koronanın yol açtığı ekonomik krizden dolayı kaç kişinin işini kaybettiğini ve kaybedeceğini tam olarak bilmek mümkün değil. Normal dönemlerde bile TÜİK’in açıkladığı işgücü istatistikleri sonuçta bir anket çalışması sayılır. Bire bir herkes sayılıyor değil ki... Şu anki işsizlikle ilgili de ancak tahmin yürütmek mümkün. Tahmin dayanaklarımızdan biri de İçişleri Bakanlığı'nın korona tedbirleri genelgesi kapsamında geçici süreyle faaliyetine ara verilen işyerleriyle ilgili açıklaması. Bakanlığın yaptığı açıklamada yaklaşık 150 bin işyerinin kapandığı belirtildi. Üstelik bu açıklama yapıldığında lokanta, berber ve kuaförlerle ilgili karar alınmamıştı. Lokantaların yalnızca dışarıya servis yapabilmesine olanak verecek şekilde çalışabilir olması da hiç kuşkusuz çok sayıda çalışanın bir süreliğine de olsa işini kaybetmesi sonucunu doğurdu. Belki şimdi sayı 200 bini buldu. Buna göre her işyerinde ortalama 10 kişinin çalıştığı varsayılsa 2 milyon işsiz demektir." ifadesini kullandı.
Aktaş, "Sokağa çıkamayanlar yüzünden 1.4 milyon artan işsize yaklaşık 2 milyon da kapalı işyerlerinden kaynaklanan işsizlik eklendiğinde ulaşılan sayı 3.4 milyonu buluyor. Kaldı ki 18-19 yaş grubundaki istihdamda olan 721 bin gencin tümünün sokağa çıkmaya elverişli koşulları taşıdığını varsayıyoruz. Yani bu gençler ya devlet memuru olacak ya sigortalı çalıştığını belgeleyecek ya da tarım işçisi olduğuna ilişkin belge taşıyacak. Türkiye’de bu yaş grubunda çok sayıda sigortasız çalışan bulunduğuna göre aslında 721 bin gencin bir kısmını daha işini kaybedenler sınıfına ayırmak gerek." düşüncesini dile getirdi.
Aktaş bugünkü yazısında şunları kaydetti:
Turizm sektöründe sezonda yaklaşık 1 milyon 250 bin kişinin çalıştığı ifade ediliyor. Şu da biliniyor; tesisler hiç iş yapmasalar bile kabaca yüzde 10 eleman tutmak durumunda. Bu yıl sektör ölü bir sezon yaşayacağı için yaklaşık 1.1 milyon kişinin işsiz kalacağı tahmin ediliyor.
Dün de yazdık; hizmetler sektöründe çalışan sayısı 16 milyon kişi. Turizmdeki tıkanıklık doğrudan bir milyondan fazla kişiyi, dolaylı olarak da belki yüz binlerce kişiyi işsiz bırakacak. Dolayısıyla ağırlıkla hizmetler sektöründe olmak üzere 4 milyon kişinin işsiz kalması şaşırtıcı olmayacak.
Yaş sınırlaması yüzünden sokağa çıkamadığı için çalışamayanların sayısı 1.4 milyon kişi. İşini kaybetme olasılığı çok yüksek olanların sayısı 4 milyon kişi. Son verilere göre mevcut işsiz sayısı 4.4 milyon kişi. Yani koronanın yol açtığı ekonomik kriz kısa sürede sona ermezse, ki böyle bir beklenti yok, bir süre sonra yaklaşık 10 milyon işsizimiz olacak. Bu da çalışmak isteyen her üç kişiden birinin işsiz kalması demek.
Koronanın yol açtığı işsizlik sorunu elbette yalnızca Türkiye’yi etkilemiyor. Devletin işini kaybedenlere iş vermesi gerektiği gibi bir öneri de gündeme getiriliyor değil, böyle bir şey olamaz zaten. İstenen ve beklenen devletin adeta beş parasız kalan vatandaşının daha fazla yanında olması.