Anadolu'nun çığlığı: Savaş çıksa, bizim buralara bomba atmaya gerek yok, herkes açlıktan kırılır
Samanın kilosunun yaklaşık 1 TL'ye çıkması üzerine yine saman karaborsası kabusu gören hayvancılıkla geçim yapanlar, Anadolu'da tarımsal üretimin bitmesinin bunda etkili olduğuna dikkat çekiyor.
Salgının da körüklediği ekonomik bunalım döviz kurları boyutuyla tartışılırken, doğrudan sofraları ilgilendiren boyut gözden kaçıyor. Türkiye’de hayvancılığın büyük bölümünün yapıldığı Erzurum, Kars, Ardahan ve Iğdır bölgesinden “Saman’daki fiyat artışını durdurun” çığlıkları gelmeye başladı. Bölgedeki hayvan yetiştiricilerinden edinilen bilgiye göre, Diyarbakır bölgesinden alınan, kış öncesinde bölge hayvancılığı için yaşamsal önem taşıyan ve haziran ayında 650-700 TL arası olan samanın tonu 940 TL’ye kadar yükseldi.
Fiyatlardaki bu artış, kırmızı et fiyatlarının da aynı oranda yükselmesine yol açacak. Hayvan yemindeki sıkıntı ise etin yanı sıra süt ürünleri; tereyağı, yoğurt ve her türlü peynire de yansıyacak. Üreticiler, et fiyatlarının artmasıyla ithalat yoluna gidildiğini, bunun yerine sorunun temeline inilmesi gerektiğini dile getiriyor.
BEDELİ 4 MİLYON TL
Hayvan üreticileri en büyük sorunlarının geniş meralara karşın niteliksiz bitkilerin yetişmesi olduğuna dikkat çekiyor. Üreticiler, “Yem bitkisi sorunumuz var. Bunun için de mera ıslahı gerekiyor. Meralara iklime uygun yem bitkisi tohumu atılmalı. Bölge kendine yeter hale getirilmeli” diyor.
Cumhuriyet’in bölgedeki yetiştiricilerden aldığı bilgiler ise genel olarak şöyle:
- Önemli sorun Brusella: Brusella hastalığı yüzünden yılda yalnızca bir ilçede 1000 buzağı ölüyor. Bunun maddi değeri 4 milyon TL. İnsan ve hayvan sağlığı boyutu ayrı. Hızla yapay döllemeye geçilmesi gerekiyor. Devlet yalnızca damızlık tohum veriyor. Uygulayacak kimse yok.
- Saman kâbusu görüyoruz: Bir hayvan 7 aylık sürede 2 ton saman tüketiyor. Saman bölgemize Diyarbakır’dan geliyor. Ancak bir aldığımız fiyata bir daha saman alamıyoruz. Fiyatlardaki yükseliş nedeniyle Diyarbakır’da evini, arabasını satıp, kredi çekip samana yatıranlar var. Tarım Bakanlığı bu spekülasyonlara son vermeli. Biz istediğimiz fiyata kurbanlık satamıyoruz. Bölgemizde hayvan yemi için bitki üretecek insan gücü de yok. Her gün göç veriyoruz. 2020 başında 550 TL olan samanın tonu şu an 940 TL’ye yükseldi. Kış ortasına 1500 TL olacak. Biz nasıl hayvan besleyelim? İnsanlar nasıl et yesin? Et ithal edersen biz açlıktan ölelim mi? En ucuz hayvan yeminin tonu 2 bin TL. Birçok üretici hayvan beslemek değil de hayvanını canlı olarak bahara çıkarma derdine düşecek. Bu et sorununa yol açacak. Bu sorunlarımıza çözüm bulunması lazım.
- Dane buğday eken yok: Bölgede tarım faaliyeti diye bir şey kalmadı. Bütün köylü ekmeğini fırından alıyor, ya da un alıp pişiriyor. Köylünün ambarında bir kilogram un, buğday yok. Buğday arpa eken olmayınca saman da üretemiyoruz. Bunu yapacak işgücü yok zaten. Allah korusun savaş çıksa, bizim buralara bomba atmaya gerek yok. Herkes açlıktan kırılır.