Yerli ürünler için başlatılan programda yabancı şirketlere destek!
Ticaret Bakanlığı’nca, “Türkiye’de üretilen ürünlerin markalaşması” amacıyla başlatılan Turquality programı kapsamında, çoğunluk hisseleri yabancıların elinde olan şirketler desteklendi.
Ticaret Bakanlığı’nca, “Türkiye’de üretilen ürünlerin markalaşması” amacıyla başlatılan Turquality programı kapsamında, çoğunluk hisseleri yabancıların elinde olan şirketler desteklendi.
Birgün'den Mustafa M. Bildircin'in haberine göre, Ticaret Bakanlığı’nın, “Türk ürünlerinin yurtdışında markalaşması ve global Türk firmaları yaratılması” amacıyla başlatılan, “Turquality” destek programı kapsamında, hisselerinin büyük bölümü yabancılara satılan markaları desteklediği ortaya çıktı.
Bakanlığın 2019 yılına ilişkin mali hesaplarını inceleyen Sayıştay denetçileri, destek programı kapsamında 2015, 2016, 2017 ve 2018 yıllarında da yabancı firmaların desteklendiğini belirterek, “Eleştiri konusu uygulamaya her geçen gün yenileri eklenmektedir” değerlendirmesinde bulundu.
ÖDEMELERDE İMTİYAZ
Türkiye’de üretilen ürünlerin markalaşması amacıyla hayata geçirilen Turquality destek programındaki usulsüzlükler bununla da sınırlı kalmadı. Yapılan incelemede, yurtdışı mağazalarında hem kendi markasını hem de birçok yabancı markanın satışını yapan bir ayakkabı firmasına hak ettiğinin çok üzerinde destek ödemesi yapıldığı belirlendi. Aynı şirketin bir diğer markasının da desteklendiğini belgeleyen Sayıştay denetçileri, “Söz konusu ayakkabı markasına diğer hiçbir firmaya sağlanmayan imtiyaz tanınmıştır” ifadelerini kullandı. Denetçiler, şirketin program kapsamında önceden aldığı toplam 30,9 milyon TL desteğin, mağazalarında sattığı diğer markalar oranında iadesinin sağlanması gerektiğini bildirdi.
Turquality programından yararlanabilmek için ön koşul olan, “Gelişim Yol Haritası Hazırlanması” işlerinin de bakanlıkça belirlenen firmalara ihalesiz verildiği öğrenildi. Firmaların yaptığı işler arasında çok büyük fiyat farklılıkları olduğu da denetimlere yansıdı. Buna göre, programın en değerli ve kapsamlı hizmetini sunduğu bildirilen havacılık sektöründe faaliyet gösteren bir firma için 569 bin TL bedel ödenirken havalimanı işletmeciliği yapan bir firmaya bu bedelin iki katı tutarında toplam 1,1 milyon TL’lik ödeme yapıldı.
BOL KESEDEN KİRA
Sayıştay’ın Ticaret Bakanlığı’na yönelik denetim raporunda yer alan bir diğer tespit ise “Yurt dışındaki birimlerin kiralarının fazla ödenmesi” tespiti oldu. Buna göre, bakanlığın yurtdışı birimleri için 2019 yılında toplam 146 milyon 831 bin TL olarak ödenmesi gereken kira ödemeleri 24 milyon TL fazla ödendi.
KAMU PARASI ŞİRKET KASASINDA
Ticaret Bakanlığı adına ayrılan kantar payı gelirlerinin özel bir şirketin hesabında tutulduğu da denetimler ile açığa çıkarıldı. Bakanlık, TOBB ve özel bir şirket ile “Yap-İşlet-Devret modeli ile gümrük kapılarının yaptırılması ve modernize edilmesi” işinden bakanlığa düşen payın bulunduğu hesapta keyfilik tespit edildi. Bakanlığa ait bir kamu kaynağının özel bir şirkete ait banka hesaplarında tutulmasının kamu maliyesinin temel ilkelerine aykırı olduğuna vurgu yapılan raporda, şunlar kaydedildi:
“Bakanlık payına düşen kısmın yasal düzenlemelere aykırı olarak imzalanan protokol ile özel bir şirket adına açılan banka hesaplarında tutulması, yapılan harcamalardan şirketin sorumlu olmayacağına dair anılan protokole hüküm konulması, bu gelirlerden yapılan harcamalarda 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu hükümlerine uyulmaması ve bu paydan edinilen araç ve iş makinelerinin taşınır kayıtlarına alınmaması işlemleri mevzuata aykırılık teşkil etmektedir.”
YASALARA AYKIRI İNŞAAT
Ticaret Bakanlığı’na ilişkin Sayıştay’ın denetim raporuna kaydedilen diğer bazı tespitler ise şunlar oldu:
♦ Uluslararası katılıma açık kamu ihalelerinde sağlanan vergi, resim ve harç istisnası uygulamalarında hata ve mevzuat eksiklikleri.
♦ Ege Serbest Bölgesi Genişleme Alanında ESBAŞ’ın yasalara aykırı inşaata başlaması ve kiralama yapması.
♦ Yurt Dışı Ofis Desteği ödemelerinin düzenlemelere uygun yapılmaması.
Tasarım Desteği Mevzuatı’nda, “Tasarım” ve “Ürün Geliştirme” tanımlarının yapılmamış olması ve ürün geliştirme sayılamayacak faaliyetlerin desteklenmesi.