Ücretliler beyan usulünde vergilendirilse ne olurdu?
Çalışanların eline daha brüt ücretleri geçmeden vergi ve sigorta primi kesintileri yapılıyor. Maaşlı çalışan milyonlar ne vergi dairesinin yerini, ne uzlaşma komisyonunu ne de vergi yapılandırmasını biliyor.
Çalışanların eline daha brüt ücretleri geçmeden vergi ve sigorta primi kesintileri yapılıyor. Maaşlı çalışan milyonlar ne vergi dairesinin yerini, ne uzlaşma komisyonunu ne de vergi yapılandırmasını biliyor.
Birgün'den Ozan Gündoğdu'nun haberine göre, geniş kesimler tasarruflarını enflasyona karşı korumak amacıyla TL'den kaçıyor. Merkez Bankası’nın verilerine göre son 2 yılda tüzel veya gerçek kişiler hiç döviz satmadan buldukları liralarla fazladan 54 milyar 263 milyon dolarlık döviz aldılar ve ekim ayı itibariyle 194,3 milyar dolar değerinde döviz cinsinden mevduatları var.
Bu süreçte alım gücünü koruyabilmek, yurttaşın cebinde TL bulunmasına bağlı. Ancak ücretlinin eline brüt ücreti bile geçmiyor. Peki ya, çalışanın eline brüt ücreti geçse, çalışan kişi net ücretini her ay ayırsa ve aynı vergi ve prim ödemelerini yıl sonunda yapsa, hane bütçesi nasıl değişirdi? Brüt 5 bin lira maaşı olan bir çalışanın bütçesiyle bu sorunun cevabını aradık.
Kişinin brüt 5 bin lirası olması durumunda ocak ayında eline geçen net gelir 3 bin 795 lira. Uzmanların “vergi takozu” olarak adlandırdığı brüt ücretle net ücret arasındaki fark ise 1205 lira. Bu para çalışanın daha hesabına yatmadan SGK primi ve vergi ödemeleri olarak kesiliyor. Fransa gibi bir çok ülkede ücretliler yılın sonunda vergi beyannameleri aracılığıyla yıllık borçlarını ödüyorlar. Ancak Türkiye’de çalışan sınıflar vergi ödemelerine rağmen vergi dairesine gitmiyor, beyanname vermiyor, vergi öderken herhangi bir psikolojik basınç hissetmiyor, çoğu kez kamu hizmetlerini idarecinin bir lütfu zannedebiliyor. Üstelik mali açıdan da ticari kazanç sahiplerine göre dezavantajlı pozisyona düşebiliyor.
Çalışana brüt ücreti olan 5 bin TL yatırılsa ve bu kişi vergi ve prim olarak ödeyeceği 1205 TL'yi dolarda değerlendirse ocak ayında 201 dolar alabiliyordu. (31 Ocak’ta 1 dolar=5,98 TL) Bu kişi aynı yöntemle şubatta 193 dolar, mart ayında 183 dolar, nisanda 173 dolar ve mayısta ise 177 dolar alabilecekti. Böylece mayıs ayına kadar bu yolla biriktirebileceği para 927 dolar olacaktı.
İzleyen aylarda ücretli kişi gelir vergisi dilimine takıldığı için kesintiler de artıyor. Ocaktan mayıs ayına kadar yaptığı gibi yıl sonuna kadar vergi ve prim kesintilerini dolarda değerlendiren ücretli yıl sonunda 2 bin 337 dolar biriktirebiliyor. Doların 7,90 TL olduğu varsayılırsa yıl sonunda cebindeki paranın karşılığı 18 bin 462 TL. Buna karşın çalışan kişi hiç vergi ödemediği için devlete biriken borcu 16 bin 613 TL. Beyanname usulünde elde tutulan tasarrufun dövizde değerlendirilmesi durumunda ortaya çıkan avantaj 1849 TL. Bu para vadeli mevduatta veya beyaz eşya alımında da değerlendirilebilir.
YILLIK BİN 849 LİRALIK AVANTAJ
5 bin lira brüt ücreti olan bir çalışanın vergi ve prim ödemeleri yıl sonunda geri alınmak üzere hesabına yatırılsa ve bu kişi kesintileri dolara yatırsa yılın sonunda devlete 16 bin 613 lira borçlanıyor ancak 2 bin 337 dolar biriktiriyor. Dolar kurunun yıl sonunda 7,90 olacağı varsayılırsa bu paranın karşılığı 18 bin 462 lira. Böylece ücretli beyanname usulüyle vergilendirildiğinde 1849 liralık avantaj oluşuyor.