Emin Çölaşan: Tutmazsa zaten ayvayı hep beraber yeriz

Emin Çölaşan, ekonomideki son durumu "Bu işler “İşte başardık bile (!)” denilecek kadar kolay ve basit değildir." ifadeleriyle yorumladı.

Emin Çölaşan: Tutmazsa zaten ayvayı hep beraber yeriz

Sözcü Gazetesi yazarı Emin Çölaşan, ekonomideki gelişmeleri bugünkü yazısında değerlendirdi.

Emin Çölaşan, "Biz bu gibi masallarla yıllardan beri uyutulmak isteniyoruz. Yani hayal alemlerinde üretilen bu senaryolar yeni değil." ifadelerini kullandı.

Emin Çölaşan'ın yazısı şöyle oldu:

Sevgili okurlarım, bizim yandaş medyada sık sık manşetler görmeye başladık…

“Ekonomi ve yargıda yeni paketler ve önlemler geliyor!”

Biz bu gibi masallarla yıllardan beri uyutulmak isteniyoruz. Yani hayal alemlerinde üretilen bu senaryolar yeni değil.

Ne zaman çuvallasalar bu masallar gündeme gelir.

Amaç şişenin kapağını biraz olsun gevşetip vatandaşın gazını bir miktar alabilmektir!

Bugüne kadar başarmaları mümkün olmadı, bundan sonra da olacağını hiç sanmıyorum.

★★★

Maliye Bakanı Berat Albayrak görevden alındı…

Kendisi istediği kadar “Sağlık sorunlarım nedeniyle görevden affımı istedim” desin, inandırıcı olmadı.

Ekonomi dibe vurmuştu…

İlahlar kurban istiyordu…

Ve tek adam Recep Bey onun gözünün yaşına bakmayıp görevden aldı!

★★★

Onunla birlikte Merkez Bankası Başkanı da şutlandı…

Oysa o Başkan Bey'i göreve getiren kendileri idi.

Kendileri açısından en güvenilir adamdı!

Baktılar ki iş çok kötüye gidiyor, Berat'la birlikte onu da yürüttüler.

Artık yeni bir Maliye Bakanımız, yeni bir Merkez Bankası Başkanımız var.

Ekonomiyi girmiş olduğu çöküntüden onların kurtarması bekleniyor!

★★★

Şimdi önümüzdeki tabloya çok genel hatlarıyla bir bakalım…

Temel bazı ekonomik veriler bunların gelmesiyle birlikte aniden düzelmeye başladı… Örneğin döviz fiyatları düştü.

Borsa yükseldi.

Oysa yeni yönetim bu konularda herhangi bir yeni karar getirmemiş, neler yapılacağı, ne gibi önlemler alınacağı konusunda açıklama falan yapmamıştı.

Hemen ardından bazı ‘gerçeklerle' yüz yüze geldik.

Türk Lirası birkaç gün içerisinde yabancı paralar karşısında yüzde 10'dan fazla değer kazanmıştı.

★★★

Sevgili okurlarım, böyle bir durum inandırıcı olmaktan uzaktır.

Normal değildir.

Mucizeler gerektirir ama bizde öyle bir mucize de olmadı.

Sadece birkaç kişi görevden alındı, onların yerine yenileri getirildi.

Yani birkaç üst düzey yönetici değişti.

★★★

Peki bu olumlu gelişmeler nasıl gerçekleşti?..

O kahredici tabloyu, kim olursak olalım hepimiz birkaç gün öncesine kadar yaşamıştık…

Paramız pula dönmüş, hiçbir değeri kalmamıştı.

Enflasyon almış başını gidiyor, iş yerleri birbiri ardına kapanıyordu.

Sonuçta 10 milyona yakın insanımız iş arıyor ama bulamıyordu.

Neresinden bakarsanız bakın ekonomi her açıdan çökmüştü.

Düşünün ki, hiçbir olumsuzluğu görmeyen, bu konuda ısrarlı olan dünya liderimiz bile sonunda damadını görevden almak zorunda kaldı!..

Çünkü bıçak kemiğe dayanmıştı.

★★★

Şimdi akla ister istemez bazı sorular geliyor:

-Bu veriler sanki üzerlerine sihirli bir değnek değmişçesine, hiçbir yeni karar alınmadan, sadece bir ekip değişimiyle nasıl oldu da düzeldi?

Daha da önemli iki soru daha:

-Böylesine olumsuz bir tabloyu Türk Milleti'ne yaşatan kimlerdi?

-Bunlar hesap vermeyecek mi?

Milyonlarca insanımızı mahvettiler, bir sürü kuruluşu çökerttiler…

Ama gerçek sorumlular şimdi aramızda ellerini kollarını sallayıp dolaşıyor… Ve hep dolaşacaklar.

★★★

Bir başka soru:

-Bu kadar pamuk ipliğine bağlı olan bir ekonomi olur mu?

Siz 18 yıldan bu yana iktidardasınız. Bir dediniz iki yapılmadı, ne derseniz oldu. Hem de arkanızda Devlet Bahçeli gibi muhteşem bir destek var!

Siz bu yüz kızartıcı tabloyu nasıl yarattınız, nasıl tahammül ettiniz?

Millet mahvolurken, dibe vururken hiç mi utanıp sıkılmadınız?

Ahmet gitsin Mehmet gelsin, Ali'yi şutlayıp Veli'yi getirelim, o zaman belki düzelir!

Bu kadar basit mi bu ekonomi!

★★★

Sevgili okurlarım, iktidar, pamuk ipliğine bağlı olan Türk ekonomisi için bir kumar oynadı…

Zar attı…

Birkaç kişiyi değiştirdi ve şimdilik kazanmış durumda.

Aslında buna Pirus zaferi denir. Geçici bir zaferdir. Muharebeyi kazandığınızı zannedersiniz ama sonuçta yenilirsiniz.

Yani bir süre sonra neler olacağını iktidar da bilmiyor, bizler de bilmiyoruz. Onlar da, bizler de endişe ile bekliyoruz.

Bu işler “İşte başardık bile (!)” denilecek kadar kolay ve basit değildir.

Göreceğiz bakalım!

İşler kötüye giderse yeniden kadro değiştirirler, yeniden zar atarlar, tutarsa ne âlâ!

Tutmazsa zaten ayvayı hep beraber yeriz.

Etiketler
Emin Çölaşan