Hatay ekonomisi AKP’nin Ortadoğu politikası gibi
Narenciyede ihracat yasakları nedeniyle yaşanan sorunlar Hatay’da da çiftçi kesimini zor duruma düşürmüş, salgın nedeniyle kapalı tutulan lokanta ve kahvehane sahipleri borçlarını nasıl ödeyeceklerini düşünüyor.
Narenciyede ihracat yasakları nedeniyle yaşanan sorunlar Hatay’da da çiftçi kesimini zor duruma düşürmüş, salgın nedeniyle kapalı tutulan lokanta ve kahvehane sahipleri borçlarını nasıl ödeyeceklerini düşünüyor.
Ancak Hatay’ın sorunları bununla bitmiyor. Adana ve Mersin’de kısmen iyi durumda olan ihracatçı ve sanayici Hatay’da daha karamsar. Birgün'den Ozan Gündoğdu'nun hazırladığı habere göre, İhracatçının gündeminde bitmeyen Suriye krizinin üstüne bir de Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin ambargosu binmiş durumda. Suudi Arabistan’da Türkiye’den çeşitli ölçeklerde yatırım yapan yaklaşık 40 bin yurttaş var. Bunun 32 bini Hataylı. Sadece Hatay’dan Suudi Arabistan’a yılda 165 milyon dolarlık ihracat yapılıyor. İhracat kalemleri ise yaş sebze meyvenin yanı sıra mobilya ve demir çelik.
Suudi ambargosu tedirgin ediyor
Dolayısıyla Hatay’ın Suudi Arabistan’a ihracat yapamaması sadece ihracatçıyı değil, yaş sebze meyve üreten çiftçiyi de derinden etkiliyor. Bölge çiftçisinin ürünleri ihracat azaldığı takdirde para etmiyor, çiftçi bu nedenle zarar ediyor.
Hatay ile Körfez ülkelerindeki bu ilişkinin temelinde ise kentin Arap nüfusu yatıyor. Arapça bilenlerin fazlalığı Hatay’daki iş çevrelerinin körfez ülkeleriyle temaslarını güçlendirmiş. Ancak son haftalarda gündeme gelen ambargo, endişeleri artırıyor.
İş insanları dış politika uzmanı olmuş
Bu kapsamda durumu daha net anlayabilmek için Antakya Sanayi ve Ticaret Odası (ASTO) Genel Sekreteri Ali Mullaoğlu’na kulak verdik. Mullaoğlu, Suudi Arabistan ambargosunun Suriye İç Savaşı’ndan sonra kent ekonomisini en çok etkileyen ikinci kriz olduğunu ifade ediyor. Konuştuğumuz iş insanlarından edindiğimiz izlenime göre kentin iş çevrelerinin neredeyse tek gündemi hükümetin Ortadoğu politikası olmuş durumda. Hataylı iş insanlarının hepsi kendi çapında bir Ortadoğu uzmanı haline gelmiş. ASTO Genel Sekreteri de Mısır’da Mursi’nin devrilmesiyle başlayan süreçte, bu ülkeyle de ticaretin zayıfladığı, Suriye’yle zaten parasal ilişkilerin durma noktasına geldiğini, şimdi de Körfez Bölgesi’ndeki ambargodan bahsederken, bölgedeki güç ilişkilerini analiz ediyor. Hükümetten istedikleri ise daha öngörülebilir ve barışçıl bir dış politika.
Afrin zeytini üreticinin belini büküyor
Bölgenin sanayi ve ticaretinin gündeminde Suudi Arabistan ambargosu varken, çiftçinin gündeminde zeytin var. Hatay zeytin üretiminde önemli üslerden biri. Sınırın diğer yakasında ise Afrin bölgesi zeytin ağaçlarıyla dolu. Zeytin Dalı operasyonuyla bölgeyi elinde tutmaya başlayan Türkiye, Afrin Bölgesi’nden Hatay’a dönük ithalatı artırmış. Bu durumda Hataylı zeytin üreticilerinin elindeki zeytin fiyatları düşmeye başlamış. Her ne kadar Afrin’den ithal edilen zeytinlere ihraç edilme şartı getirilmiş olsa da denetim olmadığı için bu şart yerine getirilemiyor. Özetle, Afrin’den getirilen ucuz zeytin, Ege’deki kaliteli zeytinle karışıyor ve zeytin yağına dönüşüyor. Hal böyle olunca üreticinin zeytini değer kaybediyor.
Mülteci yoğunluğu ücretleri baskılıyor
Görüldüğü üzere kent, diğer 80 ilden farklı olarak dış politikadan çok daha fazla etkileniyor. Suriye krizinden en çok etkilenen bir başka kesim ise ücretliler. 1,7 milyonluk Hayat nüfusu, yaklaşık 500 bin Suriyeliye ev sahipliği yapıyor. Kentin geçmişten gelen kozmopolit yapısı etnik çatışmaların önüne geçse de, mültecilerin yoğunluğu ücret seviyesini aşağı çekiyor. Bu nedenle kentte işsizlik kadar çalışan yoksulluğu da gündemde. Çalışanın eline de işgücü fazlalığı yüzünden doğru düzgün para geçmiyor. Çalışanın cebinde para olmayınca bundan esnaf da etkileniyor.
Esnafın müşterisinde para olmayınca…
Esnafın tek gelir kalemi Hataylılar değil. Kent aynı zamanda önemli bir gastronomi merkezi olduğu için turizm gelirleri de esnaf için çok önemli. Üstelik oteller Antalya’daki gibi “her şey dahil” sistem olmadığı için yerli veya yabancı turistler kenti dolaşıyorlar. Ancak dış politikada artan gerilim yabancı turistlerin, Covid-19 pandemisi ise yerli turistlerin azalmasına yol açmış durumda. Yani esnafa durumu sorunca 2 önemli sorun beliriyor; birincisi Hataylının cebinde para yok, ikincisi Hatay’a turist gelmiyor.
Kentin künyesi
■ Nüfus: 1 milyon 628 bin (Mülteciler hariç)
■ İstihdamdakiler: yaklaşık 529 bin
■ İşsizler: yaklaşık 176 bin
■ Temel geçim kaynağı: Ticaret, tarım, turizm
Toplam kredi borcu:
■ 2019 Eylül: 30 milyar 836 milyon TL
■ 2020 Eylül: 42 milyar 428 milyon TL