'Önceden emekliyorsak şimdi sürünüyoruz'
Ekonomik kriz toplumun her kesiminde derinden hissediliyor. Salgın bu krizin boyutlarını daha da artışmış durumda.
Ekonomik kriz toplumun her kesiminde derinden hissediliyor. Salgın bu krizin boyutlarını daha da artışmış durumda.
Samsun’da bir eline iş, bir eline de aş yazan bir yurttaş intihar etti. Ancak Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk bu intiharı görmezden gelerek “Yoksulluk, özellikle aşırı yoksulluk, uluslararası dokümanlarda da ifade edildiği gibi artık Türkiye için sorun olmaktan kalktı” dedi.
Birgün'den Havva Gümüşkaya'nın haberine göre, salgında yalnız bırakılan yüzlerce kahvehane, lokanta, berber, tekel bayisi, bar işletmecisi ve çalışanının ne dayanacak gücü ne de iktidara güveni kaldı.
Kepengi kapanan binlerce dükkân aynı zamanda binlerce ekmek kapısı demek. Ancak şimdi hepsi işsiz ve hükümetten aylardır gerçek bir destek bekliyor.
Binlerce garson, barmen, komi, aşçı, bulaşıkçı işsiz kaldı ve kalmaya devam ediyor. Peki, buralarda part-time çalışarak okul harçlığını çıkaran öğrenciler veya geçimini buradan sağlayan yüz binlerce emekçi şimdi ne yapıyor?
Bir miktar şansı olan işsizlik ödeneğinden faydalanıyor ancak büyük çoğunluğu güvencesiz çalıştığı için bu haktan dahi faydalanamıyor.
İktidar gelirini kaybedenleri krediye teşvik ederek borçlandırdı. İktidarın, salgına karşı alınan önlemler nedeniyle işini kaybeden, işini kaybetmediği halde geliri azalan, zorunlu izne çıkarılan yurttaşlara temel ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri için bankalardan borçlanmayı adres göstermesi halkın bankalara olan borcunun yılın ilk 11 ayında yüzde 40,6 oranında büyümesine yol açtı.
KREDİ BORCU 240 MİLYAR LİRA ARTTI
Halkın bankalara olan borcu 27 Kasım – 4 Aralık haftasında 588 milyon lira artarak 830,4 milyar liraya yükseldi. Bu borcun 687,2 milyar lirası tüketici kredilerinden, 143,2 milyar lirası da kredi kartlarından kaynaklanıyor. Söz konusu haftada kredi kartı borçları 571 milyar lira arttı.
Tüketici kredisi ve kredi kartı borçları yılbaşından bu yana ise 240 milyar lira arttı. Bu dönemde tüketici kredileri 212,7 milyar lira artarken, kredi kartı borçlarındaki artış ise 27,2 milyar lira oldu.
Verilen işsizlik ödeneği 1500 lira, ev kirası 1150 lira
27 yaşındaki Eren Can Aybek de barmen olarak çalışıyor. Aybek aynı zamanda atanması yapılmayan bir öğretmen. Beden Eğitimi Öğretmenliği bölümünü bitiren Aybek KPSS denemelerinden sonra barmen olarak çalışmaya başlamış. Pandemi öncesinde 2 bin 800 lira maaş alan Aybek şimdilerde işsizlik ödeneğinden faydalanıyor. Ocak ayında bitecek olan işsizlik ödeneğinden ayda bin 500 lira gelir elde ediyor.
Aybek bu dönemde yaşadıklarını şöyle anlattı: “Bin 150 lira kiraya bir evde oturuyorum. Yani bu süreçte gelirim çok azaldığı için yanıma bir ev arkadaşı almak zorunda kaldım. Nisan ayında dağıtılan kredilerden 5 bin lira çektim şimdi onun borcunu ödüyorum bir yandan bir yandan da elektrik, su, doğalgaz faturası ödüyorum. Ayda 188 lira krediye ödüyorum. Zaten bin 500 lira gelirim var. Yani öteleme falan olur diye beklemiştim ama mecbur ödemek zorundayım.” Diğer çalışma arkadaşları ile dayanışma kurduklarını belirten Aybek, içinde bulunduğu durumla ilgili olarak “Siz şöyle anlatabilirim: Önceden emekliyorsak şimdi sürünüyoruz. Yoksulluk hayatın sebebi gibi doğan her çocuk yoksul doğuyor” ifadelerini kullandı.
İhtiyaçlarım için çalışıyordum özgürlük alanım ortadan kalktı
Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi öğrencisi Eylem Esen ile konuştuk. 23 yaşındaki Esen, öğrenci olduğu için pandemi öncesinde haftanın 4 günü part-time olarak barda çalışıp harçlığını çıkarıyormuş. Şimdi ise işletmeler kapalı olduğu için gelirsiz kalmış durumda.
Üniversiteye girdiği ilk yıllardan itibaren kendi kişisel ihtiyaçlarını karşılaşmak için çalıştığını söyleyen Esen, “Ailemle yaşıyorum bu açıdan kendimi kira giderim olmadığı için şanslı hissediyorum” dedi. Haziran ayında başlayan normalleşme sürecinde işletmelerin yeniden açılmasıyla işine geri dönen Esen, şöyle konuştu:
“Okula ek part-time çalışıyordum. Ayda bin lira gibi bir şey kazanıyordum, bu benim ekonomik özgürlüğümdü. Haziranda yeniden açılınca 700-800 liraya kadar düştü kazancım. Kişisel harcamalarım için örneğin daha iyi bir diş macunu alabilmek için çalışıyorum. Temel bireysel ihtiyaçlarım için ailemden harçlık almıyordum. Ama şimdi bir kadın olarak kurduğum özgürlük alanım ortadan kalktı.”
Ailesinin ekonomik durumundan bahseden Esen, “Babam inşaat işçisi asgari ücretle çalışıyor. Annem ise ev hanımı. Kışın inşaat işleri durdu, babam marketlerde çalışıyor yazları yeniden inşaat işleri buluyor” ded,. Şuan gelir elde etmek için dikiş dikmeye başladığını belirten Esen, bir dikiş makinası ödünç aldığını anlattı: “Maddi durumum olmadığı için dikiş makinesi için sosyal medyada bir paylaşımda bulundum. Arkadaşımın annesi bana kullanmadığı dikiş makinasını ödünç verdi. Şimdi onunla bir şeyler dikip böyle para kazanmaya çalışacağım.” Ülkenin giderek daha çok yoksullaştığını hissettiğini söyleyen Esen, “İnsanlar intihar ederken birilerinin çıkıp yoksulluk bitti demesi aklımızla dalga geçmek gibi geliyor. Evet, yoksulluk sorun değil artık yaşam tarzımız oldu” ifadelerini kullandı.