Yüzde 30 zam da yoksulluktan kurtarmıyor! Asgari ücret böyle eridi

Enflasyonun artması ve liranın alım gücünün düşmesiyle 2020 yılında asgari ücret ile yaşamak adeta imkansız hale geldi.

Yüzde 30 zam da yoksulluktan kurtarmıyor! Asgari ücret böyle eridi

Türkiye'de çalışan nüfusun yarısının kazandığı asgari ücret önümüzdeki günlerde belli olacak. (Maaşı asgari ücretten gösterilenleri de unutmayalım)

Sözcü Gazetesi'nden Zeynep Kaplan'ın haberine göre; Şu an açlık sınırının altında kalan asgari ücret bu yıl ne kadar olacak? Muhalefet kapıyı 3500 TL'den açarken asgari ücretli bir kişi şu an 2324 TL maaş alıyor.

Bu ücretin 3500 TL'ye çıkacağını düşünmek biraz hayalcilik olabilir. Asgari ücretin bu yıl yüzde 30’a yakın zam ile 3000 TL'ye çıktığını varsaysak bile asgari ücretli dolar bazında 2010 yılındaki seviyesine ulaşamıyor. Aşağıdaki tabloda asgari ücretin dolar karşısında yıllara göre seyrine göz atabilirsiniz:

Kocaeli Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü’nden Doç. Dr Aziz Çelik, 2016 yılından bu yana asgari ücrette döviz bazında bir erime olduğunu anlatıyor.

Çelik TL'nin ucuzlaması ile birlikte Türkiye'de emek gücünün de ucuzladığını ifade ederken Çin'deki asgari ücret ile Türkiye'deki asgari ücretin birbirine yaklaşmaya başladığını söyledi.

Çelik, Avrupa'daki asgari ücret ile Türkiye'deki asgari ücret arasındaki makasın da açıldığını dile getirirken, “Bunun nedeni öncelikle asgari ücret seviyesinin düşük olması ikincisi de Türkiye'deki ekonomideki istikrarsızlık” değerlendirmesinde bulundu.

ASGARİ ÜCRET: ORTALAMA ÜCRET

Türkiye'de en azından rakamlara yansıyan ekonomik büyümeden asgari ücretliler yeteri kadar pay alamıyor. Çelik asgari ücretin enflasyon kadar arttığını söylerken artış oranında ekonomik büyümenin de hesaba katılması gerektiği görüşünde. Uzman isim Türkiye'de çok sayıda insanın asgari ücretle çalıştığını aktararak, “Türkiye büyürken asgari ücretli bundan pay alamıyor o yüzden de asgari ücretli yoksullaşmış oluyor. Türkiye'de asgari ücret, asgari ücret değildir. Çalışanların ezici çoğunluğunun ücreti haline gelmiştir. O yüzden asgari ücreti konuşurken istisnai bir ücreti konuşmuyoruz. Yani Avrupa Birliği'nde asgari ücret konuşulurken toplumun yüzde 5'ini ya da 10'nunu ilgilendiren bir şey tartışılıyor. Bizde ise çalışanların yüzde 60'nı ilgilendiriyor. Dolayısıyla istisnai bir ücreti değil ortalama bir ücreti konuşmuş oluyoruz. Bunu düşünerek asgari ücretin arttırılması lazım. Yani asgari ücret Türkiye'de en az kazananların en düşük nitelikli işlerin ücreti olmaktan çıkmış ortalama bir ücret haline gelmiştir” değerlendirmesinde bulundu.

Doç. Dr Aziz Çelik

‘ILO SÖZLEŞMESİ İMZALANDI KRİTERLER UYGULANMIYOR’

DİSK Genel Sekreteri ve Birleşik Metal İş Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu Türkiye'de asgari ücretin belirlenme kriterlerinde sorun olduğu görüşünde. Serdaroğlu'na göre Türkiye asgari ücreti belirlerken Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (ILO) yapmış olduğu sözleşmeleri kabul etmesine rağmen onun kriterlerini bugün uygulamıyor.

ILO'ya göre asgari ücret 4 kişilik bir ailenin gıda, ulaşım, konaklama, kültürel faaliyetler gibi harcamalarını hesaplayarak bir asgari ücret tablosu ortaya koyuyor.

Serdaroğlu, asgari ücretin dünyada minimum ödenecek para olarak algılandığını Türkiye’de ise asgari ücretin ortalama ücret olduğunu belirtiyor.

Sadece devletin 1.5 milyon civarında asgari ücretli istihdam ettiğini aktaran Serdaroğlu, “Devlet birçok ödemeyi işsizlik sigortasıyla ilgili ödeneklerden tutun da emekli ikramiyesine kadar başka uygulamalarında da hepsi asgari ücret üzerinden hesaplanıyor. Dolayısıyla devlet de düşük olmasını istiyor.” değerlendirmesinde bulundu.

TÜİK'in açıkladığı asgari geçim rakamlarının asgari ücretin üzerinde olduğunu söyleyen Serdaroğlu yabancı yatırımcıları cezbetmek için asgari ücretin düşük tutulduğunu savunuyor. Serdaroğlu, “Bu izlenen politikalar asgari ücreti bir ortalama ücret haline getirmek ve yabancı yatırımcıyı cezbetmek için bilinçli olarak devam eden bir politikadan kaynaklanıyor. Siz bunu değiştirmezseniz bu böyle devam eder. Bugün 10 milyon asgari ücrete çalışan varsa yarın 15 milyona çıkar tamamen asgari ücrete mahkum olan işçilerin ülkesi haline dönüşürüz.” diyerek sözlerini noktaladı.

DİSK Genel Sekreteri ve Birleşik Metal İş Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu

Türk-İş Bursa Bölge Temsilcisi Ruhi Biçer asgari ücretten yapılan vergi kesintileri ile yıl sonuna kadar geri kalan 3 aylık sürede asgari ücretlilerin 400 TL gelir kaybı yaşadığını aktarıyor.

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay’ın Meclis’te “Millet aç midesine sadece kuru ekmek giriyor” sözlerine AKP’li Şahin Tin'in “O zaman aç değil demek” yanıtını anımsatan Biçer, “Biz sadece emekli maaşıyla kuru ekmek yiyen, bu ekmeği yiyince de aç sayılmıyor diyen bir zihniyetin devamı olarak hayat sürmek zorunda değiliz” dedi ve sözlerini şöyle tamamladı:

“Büyümeden bahsediliyor, bu büyümeden hiçbir çalışan emekçi pay almıyor. Yoksulluğu paylaşıyoruz. Şu anda sadece asgari ücret rakamı değil 14 milyon 200 bin çalışan var. Bu çalışanların belli bir kısmıda asgari ücrete komşu gelirlere ‘tamam' diyen bir kesim. Yani 2 bin 324 değil de 2 bin 400, 2 bin 500 liraya çalışıyor. 14 milyon çalışan kişinin ortalama maaşı net 3 bin 200 lira. Biz emekçilerin sırtından 3 kuruş parayı alıp da öbür tarafa dağıtmak ile bu iş olmaz. Vergilerimiz yüksek, oranlar düşük. Para, pul oldu.”

Etiketler
Asgari Ücret Enflasyon Yoksulluk