Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal'ın cevap veremediği soru
Sözcü yazarı ekonomist Murat Muratoğlu, Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal'ın gerçekleştirdiği "2021 Yılında Para ve Kur Politikası" toplantısını değerlendirdi.
Sözcü yazarı ekonomist Murat Muratoğlu, Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal'ın gerçekleştirdiği "2021 Yılında Para ve Kur Politikası" toplantısını değerlendirdi.
Muratoğlu, "Artık nasıl bir yoksunluk içerisine düşmüşsek, 'Şeffaf olacağız' diyor, insanlar seviniyor! 'Hesap vereceğiz' diyor, başarı addediliyor! Bakkala gittin, 150 gram peynir istedin… Bakkal tarttı, sardı, verdi. 'Vay be helal olsun!' der misin? Adam işini yaptı. Bu övgü neden? Onu anlayamadım şahsen…" ifadelerini kullandı.
Muratoğlu, Ağbal'ın "Önceki iki başkan kovuldu, siz kendinizi güvende hissediyor musunuz?" sorusuna cevap veremediğini aktararak "Bakın burada hak veriyorum kendisine… Ya ne diyecekti? 'Her an beni de kovabilir ama ne yapayım başa gelen çekilir' mi?" diye sordu.
Ekonomist Murat Muratoğlu'nun Sözcü'deki yazısı şöyle:
Merkez Bankası'nın yeni Başkanı Naci Ağbal ilk basın toplantısını yaptı. Olması gereken ne varsa, kitapta ne yazıyorsa noktasına virgülüne dokunmadan aynen söyledi. Piyasalara “Sizinle dost olmak istiyorum” mesajı verdi.
Ekonomistler bayıldı. Analistler hayran kaldı. Söylemekle olsaydı “konuşarak ekonomiyi düzeltme” dersleri verilirdi üniversitelerde…
★★★
Artık nasıl bir yoksunluk içerisine düşmüşsek, “Şeffaf olacağız” diyor, insanlar seviniyor! “Hesap vereceğiz” diyor, başarı addediliyor!
Bakkala gittin, 150 gram peynir istedin… Bakkal tarttı, sardı, verdi. “Vay be helal olsun!” der misin? Adam işini yaptı. Bu övgü neden? Onu anlayamadım şahsen…
★★★
Madem artık şeffaf olunacak, Merkez Bankası'nın rezervlerinden harcanan 130 milyar dolardan bahsetseydi…
Ne oldu o paraya? Neden hiç anlatmadı toplantı boyunca? Merkez Bankası'nın geçmişi beni ilgilendirmez, ben benden sonrasından sorumluyum tadında…
★★★
Söylemediklerini bırakıp söylediklerine gelirsek… “Ekonomiye giriş” dersi gibiydi… Daha fazlası değildi… Umut dolu soyut ekonomi cümleleri…
“Kamu bankaları üzerinden yapılanlar dahil olmak üzere döviz alım satımı yoluyla Türk Lirası'nın değeri ile oynanmayacak” falan dedi… Döviz rezervi yok! Neyle oynayacak ki?
Rezerv biriktirileceğini ekledi… Ne kadar da saf, bir o kadar da masum ifade… Bugün başlasa, Merkez Bankası'nın rezervleri ancak sıfıra gelir 3 yıl sonra… Dile kolay eksi 48 milyar dolar!
★★★
Soru cevap kısmına geçildi. Yabancı basından Financial Times sordu soruyu; “Saray müdahale etmeye devam edecek mi, yoksa bağımsızlığınız için önceden bir anlaşmanız oldu mu?”
Cevaben, Cumhurbaşkanı'na teşekkür etti. Niye ki? Ne yapmıştı ki? Ülke ekonomisini batıran kendi atadığı Merkez Bankası Başkanı'nı kovmuş, yerine kendisini getirmişti.
★★★
Suallerin hası, “Önceki iki başkan kovuldu, siz kendinizi güvende hissediyor musunuz?” idi… Tabii ki cevap vermedi. Pas geçti… Bakın burada hak veriyorum kendisine… Ya ne diyecekti? “Her an beni de kovabilir ama ne yapayım başa gelen çekilir” mi?
Sahi yollanan Murat Uysal kararları kendi mi almıştı yoksa sarayın talimatları mıydı? Başkan tek başına karar alamayacağına göre diğer üyeler niye hâlâ yer kaplıyorlar o mevkilerde?
★★★
Çok da yüklenmemek lazım Naci Bey'e… Enkaz devraldı haliyle… Fazla kredisi yok. İlk yanlışında çarşı karışır anında…
Enflasyon arttı. Önümüzde 24 Aralık'ta faiz kararı var. Artış yapılacak mı mesela? Normal şartlarda, oda sıcaklığında mevcut ekonomik görünüm ile artırılmak zorunda… Bütün bu anlattıkları çöpe gider yoksa…
★★★
Hep doğruları yapsa bile çok geç aslında… Ülkenin başında “Faiz sebep, enflasyon sonuçtur” diyen bir zihniyet olduktan sonra… Ekonomi kısa iyimserlikler dışında kaldıramaz kafasını yukarıya…
Bir yığın problemimiz varken faiz ve dövizdeki ayarlamalar ile bunların çözülmesi mümkün değil… Sahi ne oldu Diyanet'in Bodrum'daki 100 milyonluk külliyesi? Bitti mi? Sarayın 2021 model araçları geldi mi?