Sektör çırpınıyor: Büyük riskte sona gelindi

TMD Yönetim Kurulu Başkanı İzzet Stamati, "Türkiye’de şirketler imece usulü birbirinin elinden tutarak yardımlaşarak, birbirlerini idare ederek bugünlere geldi. Hakikaten kârlılık kalmadı. Satışlar ancak günü kurtarmaya yetiyor" dedi.

Sektör çırpınıyor: Büyük riskte sona gelindi

Tescilli Markalar Derneği (TMD) Yönetim Kurulu Başkanı İzzet Stamati, ciroların yüzde 70’in altına düşmesi durumunda gemiyi yüzdüremeyeceklerini belirterek, satışların ancak günü kurtarmaya yettiğini söyledi.

“Döviz kurunun da TL’nin de aşırı değerlenmesi kesinlikle ne ihracatçı ne de ithalatçı için faydalı. Hepimizin dengesi bozuluyor” diyen İzzet Stamati tescilli markaların yaşadığı sorunlar ve lüks tüketimi konuştu.

Cumhuriyet'ten Şehriban Kıraç'a konuşan Stamati'nin açıklamaları şöyle:

- 2020 yılı bitti, sektörünüz açısından bir hasar tespiti yaptınız mı?

Yapmadık çünkü hala hasar bitmiş değil. Evet zararlar var. Gemi giderken birden bire rotayı çevirmek çok zor. Hasarı ancak kriz bitince göreceğiz. Mağaza kapanmaları olacak ya da e-ticarete kayacak.

- Birleşmiş Markalar Derneği’ne göre dernek üyesi markaların 2020 ciroları 2019’un yüzde 60'ında kaldı. Firmaların ayakta kalabilmesi için ciroların yüzde kaç olması gerekiyor?

Maksimum yüzde 30 ciro kaybı olursa gemiyi yüzdürebiliriz. Ciroların yüzde 70’lerde kalması gerekiyor. Biz lüks markalar sadece iç piyasaya hitap etmiyoruz. Turist alışverişleri de önemli.

- Pandemi lüks alışverişi nasıl etkiledi?

İlk aşamada sadece temel ihtiyaç ürünleri alındı. Ama e-ticaretin devreye girmesiyle mayıstan itibaren lüks tüketim alışverişi de artışa geçti. Haziranda AVM’lerin açılmasıyla satışlar hızlandı.

- TMD ne kadarlık ekonomiyi temsil ediyor?

600 milyon dolarlık bir hacim yaratıyoruz. 5 bin çalışan ve 500 civarı mağazayı barındırıyoruz.

İhracatta da çok önemli bir paya sahibiz. Tax-free (Vergisiz Alışveriş) rakamlarına göre 200 milyon dolar civarında ihracatımız var. Markaların Türkiye’de üretimleri de var. Orada da minimum 150 milyon dolarlık ihracatları var. Bu markaların ithalatta bu kadar zorlanması ülke ekonomisine faydalı değil. İthalatta kolaylık ve imtiyaz bekliyoruz.

AYAKKABIDA TEHLİKE

- Nasıl bir kolaylık?

Testlerde çok canımız yanıyor. Tareks testi çıkacak. 1 Ocak’ta yürürlüğe girecekti 1 Mart’a ertelendi. Bu testler ciddi maliyet getirecek. Mesela bir ayakkabıda 26 parça var. Her parça için 60-70 Avro test parası alınacak. 30 bin Avro’luk ürün getirmişsiniz minimum 6-7 bin Avro test parası vermek zorunda kalacağız. Bunlar maliyetleri çok etkileyecek. Bu özellikle ayakkabı ithalatını engelleyecek kadar maliyet getirecek.

Vergileri koyarken sadece ithalatı kısıtlayayım diye değil, ne getiriyor ne götürüyor diye bakmak lazım. Tareks testlerinde oran indirilmeli.

- Bu dönemde AVM’lerden ciddi kira destekleri aldınız, bunlar devam ediyor mu?

Bugünlere AVM’lerin çok ciddi destekleriyle geldik. AVM’lerin de döviz cinsi kredi borçları var. Bizim kiralarımız nasıl ki TL’ye döndü onların da borçlarında bir yapılandırmaya gidilmesi talebi var. Bu yerine getirilmeli.

İMECE USULÜ YARDIMLAŞTIK

- Birçok ülke pandemide hibe şeklinde yardımlarda bulundu, Türkiye’de kamunun destekleri ne kadar yeterli oldu?

Pandemi döneminde kira ve stopaj indirimlerinin devam etmesi ya da en az 3-4 ay alınmaması gerekiyor. Başka ülkelerde kira yardımları yapıldı, bizde de yapılmalıydı. Burada şirketler imece usulü birbirinin elinden tutarak yardımlaşarak, birbirlerini idare ederek bugünlere geldi. Hiçbir AVM’nin kapanmasını istemeyiz. Hiç bir AVM’de 10-20 mağazanın aynı anda kapanmasını istemez. Yemek alanlarının kapalı olması AVM’lerin çekimini yüzde 20 düşürüyor. Her bir sektörün birbirinin elinden tutması ve yaşatması gerekiyor. Bunun için de çabalıyoruz.

- Bu çaba ne kadar sürer?

AVM’ler de bizler de tekneyi yüzdürmeye çalışıyoruz.

HEM VERGİ HEM KUR ARTTI

- Mağaza kapanmalar olacak mı?

Mağaza kapanmaları olacak mı tabii ki olacak. Özellikle turiste bağlı AVM’lerde sorun olacak. Kiralar da yüksek olduğu için mağazalarını kapatanlar olacak. Şu anda olmasa bile kışlık sezonunun bitmesinden sonra daha fazla mağaza kapatmaları görebiliriz.

Bu tarz krizler bazı firmalar için fırsat oluyor. Kiralar düşebiliyor, giremediğiniz AVM’lere girebiliyorsunuz. Biz firma olarak bu döneminde 3 yeni mağaza açtık ve 30 mağazaya çıktık.

- Bu dönemde ürün temininde sıkıntı yaşadınız mı?

Pandemi tam yaz sezonunun başladığı döneme denk geldi. Bizim gümrükte bekleyen mallarımız vardı. Ekonomi birden bire kapanınca biz dedik ki paramızı efektif kullanalım, kredi, çek, yurtdışı ödemelerine yönlendirelim dedik. Gümrükteki malları mağazalar kapalı olduğu için çekmedik. Fakat aniden 12 Nisan’da bir kararname çıktı gümrükte kalan malların bile vergisi arttı. Hem döviz arttı hem vergi arttı. Orada ciddi anlamda maliyet artışı yaşadık. Tedarikçilerimize dedik ki bize bu yaz için daha fazla mal göndermeyin. Kimisi kabul etti kimisi kabul etmedi.

HEPİMİZİN DENGESİ BOZULUYOR

- Döviz kuru da çok hareketliydi bu nasıl yönettiniz süreci?

Bir ürünün 100 TL satış fiyatı varsa 120 TL etiket koyarsanız satamazsınız. Bazı ürünlerde zararına satış yaptık. Dövizin de TL’nin de aşırı değerlenmesi kesinlikle ne ihracatçı ne de ithalatçı için faydalı. Hepimizin dengesi bozuluyor.

- Var mı ideal bir kur seviyeniz?

Dolar için 7.50 TL, Avro’da ise 8.90 TL civarı uygun. Maliyetleri yapabilmek için bu seviyelerde olmalı.

- Sektörde kârlılık var mı?

Hakikaten kârlılık kalmadı. Maliyetler satışlar belli. Ancak günü kurtarmaya yetiyor.

- Üyelerinizin büyük bölümü ithalatçı, nisan ayında gümrük vergilerinde artışlar yaşandı, bekliyor muydunuz?

Kesinlikle sürpriz oldu. Hatta dernek olarak vergi artışından 2 gün önce Ticaret Bakanlığı’na şu anda elimizdeki nakit akışını bozmamak adına gümrük vergilerinin eylül-ekim-kasım döneminde ödenmesi için yazı yazmıştık. Ama 2 gün sonra vergilerin arttığını duyduk.

Vergilerin yükselmesi ürünlerin fiyatlarının yükselmesine sebep oluyor. Örneğin ithal x ürün orijinal ülkeye göre yüzde 30-40 daha pahalı oluyor. Bu nedenle turist ürünü pahalı bulup almıyor. Yerli müşteri de yurtdışına çıktığında alıyor ya da e-ticaretle dışarıdan getiriyor. Bu da ülkenin döviz kaybetmesine neden oluyor. İthalat vergileri çok arttığı için STAMATI’S adıyla kendi markamızı yarattık ve ilk mağazamızı da açtık.

- Cirolar düşüyor, kârlılık yok, kredi bulmak zor, destekler yetersiz, bu işi daha böyle ne kadar götürebilirsiniz?

Yine İMECE usulü yardımlaşarak. Bankadan değil devletten değil. Belki tedarikçilerden ödeme vadelerini 2-3 ay uzatarak bu süreçten çıkacağız.

İKİNCİ YARIDA HAZLANABİLİRİZ

- 2021 planlarını yapabildiniz mi?

Aşılamalar olursa rahatlama olacaktır. İkinci yarıdan itibaren hızlanacağımızı düşünüyorum. Yaz sezonu normal bir sezondan adet bazında yüzde 10-15 daha düşük olabilir diye hesaplamaları yapıyoruz. 2022’de, 2019 cirolarının üstüne çıkabileceğimizi düşünüyoruz.

- Ne tür riskler olabilir?

Döviz riskimiz var. Hastalığın daha kötü hale gelmesi de bir risk. Yeni bir kapanma durumu. AVM’lerin kapanma riski olabilir. Çok ciddi sayıda AVM’nin bankalara borçlu olduğunu biliyoruz. Hatta bazı AVM’lerin bankalara geçeceği konuşuluyor.

SÜREKLİ İNDİRİM İSTİYORUZ

- İş yaptığınız yabancı firmalardan Türkiye ile ilgili ne tür şikayetler alıyorsunuz?

Biz onlardan ürün aldığımızda sürekli indirim istiyoruz. Diyoruz ki ülkemizde vergi yüksek, devaülasyon oluyor, enflasyon, faiz oranları yüksek. Biz Türk müşteriler sürekli ağlayan konumdayız. Onlar sürekli bir şeyler talep etmemizden çok rahatsız oluyorlar. Gümrükler, vergilerle ilgili şikayetleri var.

- Finansmana erişim konusunda sıkıntılar yaşıyor musunuz, üyelerinizin borçluluk seviyesi nedir?

Türkiye’de firmaların kendi sermayesiyle iş yapma yeteneği çok düşük. İş genelde krediyle dönüyor. Bu dönemde bankalar kolay kolay para vermek istemiyor. Faizler de yüzde 25 seviyesinde.

Etiketler
Türkiye