Avrupa ile Türkiye arasındaki uçurum açılıyor
Gıda fiyatlarında yıllık yüzde 20.6 artışla OECD şampiyonu olan Türkiye’de vatandaşların alım gücü giderek eriyor. 10 gıda ürünü için bizde asgari ücretlinin 20.6 saat çalışması gerekirken, İngiliz’in 2.27, Alman’ın ise 2.8 saat çalışması yeterli.
Gıda fiyatlarında yıllık yüzde 20.6'ya ulaşan artışla 37 üyeli Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü'nde (OECD) şampiyon olan Türkiye, market alışverişinde de Avrupa'yı solladı.
Sözcü'den Nuray Tarhan'ın haberine göre; bir zamanlar Avrupa'daki gıda fiyatlarının daha yüksek olması nedeniyle Türk vatandaşları ücret adaletsizliğine aldırış etmezken, market alışverişinde Türkiye'nin Avrupa'yı geçmesi alım gücündeki uçurumu iyice ortaya çıkardı.
Yaptığımız araştırmaya göre, 10 temel gıda maddesinden oluşan alışveriş için bir Türk vatandaşı 259 lira öderken, İngiliz aynı sepete 202.37 lira, Alman ise 246.6 lira ödüyor. Bu sepeti almak için Türkiye'deki asgari ücretlinin 20.6 saat çalışması gerekirken, İngiliz asgari ücretlinin 2.27, Alman'ın ise 2.8 saat çalışması yeterli. Ayda 2.826 lira alan Türk asgari ücretli maaşının yüzde 40'ını gıdaya ayırmak zorunda kalırken, İngiltere ve Almanya'daki asgari ücretlilerin ayırdıkları pay ise yüzde 5-10 civarında.
SATIN ALMA GÜCÜ DÜŞTÜ
CHP Genel Başkan Tarım Politikalarından Sorumlu Başdanışmanı Orhan Sarıbal, asgari ücretle geçinen vatandaşlarımız ile Avrupa ülkelerindeki asgari ücretliler arasında alım gücü açısından uçurum olduğunu belirterek, “Bugün Almanya'daki bir asgari ücretli maaşı ile 264 kilo kıyma, 2 bin 640 litre süt veya 13 bin 620 adet yumurta alabiliyorken, ülkemizde asgari ücretle ailesini geçindiren bir kişi Et ve Süt Kurumu'ndan 76 kilo veya marketten 64 kilo kıyma alabiliyor. Aynı şekilde 470 litre süt 3 bin 700 adet yumurta alabiliyor” dedi.
Ekonomist Dr. Murat Kubilay da kriz ve pandemi döneminde gelir adaletsizliğinin artması, maaşların asgari ücret ve etrafında kümelenmesi sonucu satın alma gücünün düştüğüne dikkat çekti. Vatandaşların gıda satın alma güçlerindeki düşüşte hem arz zayıflığı hem de gelir düşüşünün etkili olduğunu belirten Kubilay, şunları söyledi:
“İthalatla dengelenebilen fiyat artışları, makul fiyatlı zirai üretimin başarılamadığını ve kendi kendine yeterliliğin kısmen yitirildiğine işaret ediyor. Ücretlerdeki reel düşüş de sürüyor. Enflasyonun üstünde tutulsa da birçok işveren bunun altında ücret ödüyor. Ayrıca özel sektörde enflasyonun altındaki zamlarla reel gelir düştü. Yüksek gıda fiyatları, nitelikli işlerin karşılığının asgari ücrete indirgenmesi orta ve dar gelirlilerin satın alma gücünü gittikçe buharlaştırıyor.”
İNGİLİZ'İN GIDA ALIŞVERİŞİ MAAŞININ YÜZDE 5'İ
İngiltere'de oturum ve iş kurma danışmanlığı şirketi Plusture'un kurucusu Enis Behar Menda, Londra'da market alışverişinin maaş içindeki payının yüzde 5, en fazla yüzde 10 olduğunu söyledi. Haftalık market alışverişinin 25-35 sterlin (254.5-356 TL) tuttuğunu vurgulayan Menda, şunları söyledi:
“İngiltere'de ortalama yıllık gelir 30 bin 420 sterlin. Benim en çok dikkatimi çeken şey, ürün fiyatlarının hep aynı aralıkta kalması. Salgın döneminde bile fiyatlarda aşırı bir yükselme olmadı. Bu nedenle, aynı marketten hep aynı ürünleri alıyorsanız hiçbir alışverişinizde şaşırmazsınız. Salgında çok uzun süre Türkiye'de kaldığım için pahalılığı net şekilde görebildim.”