Suni gündemler fayda etmiyor: Yurttaş açlıkla sınanıyor

Ülke her geçen gün derinleşen yoksullukla boğuşurken AKP-MHP cephesi halkı artık suni gündemlerle ikna edemiyor. Ülkenin gerçek sorunlarına sırtını dönen Saray, eve ekmek götüremeyen yurttaşın feryadını ‘abartılı’ buluyor. Aylardır kepenk açamayan esnaf peş peşe iflas ederken Erdoğan, ‘yok öyle şey’ cümlesine sığınıyor. Krize çare bulamayan Saray, çözümü gerçeği inkar etmekte buluyor.

Cebindeki son kozları masaya süren iktidar, elde kalan kitleyi konsolide etmenin yollarını arıyor. Kimi zaman HDP üzerinden milliyetçi duygular kaşınıyor kimi zamansa Ayasofya, türban gibi heybede tutulan kadim meseleler gündeme sokuluyor. Hegemonyası sarsılan Saray, sorunları aşmanın yollarını arasa da tünelin ucu gün geçtikçe kararıyor.

Son dönem neredeyse bütün kamuoyu yoklamaları, yoksulluğun geldiği boyutu gözler önüne seriyor.

Birgün'den Mehmet Emin Kurnaz'ın haberine göre, MAK danışmanlık şirketinin ocak ayında yaptığı son ankete katılanların yüzde 34’ü yalnızca temel ihtiyaçlarını karşılayacak durumda olduğunu, yüzde 21’i ise temel ihtiyaçlarını bile karşılayamayacak halde bulunduğunu belirtiyor. Ülkenin en büyük sorununun ise geçim sıkıntı olduğunu söyleyenlerin oranı yüzde 65’leri buluyor. Pandemiyle alım gücü iyice sarsılan milyonlar da Saray’a artık sırtını dönüyor. Anket iktidar cephesinde yaşanan erimeyi gözler önüne seriyor. Ankete göre AKP ve MHP’nin toplam oy oranı yüzde 40’a ulaşamıyor. AKP’nin oy oranı yüzde 32’ye düşerken küçük ortak MHP yüzde 7 ile baraj altı kalıyor. Kararsızların ulaştığı yüzde 10 rakamı da dikkat çekiyor. Pek çok uzamana göre kararsızlar ağırlıkla AKP seçmeninden oluşuyor. Öte yandan AKP’den kopan Gelecek Partisi ve DEVA Partisi’nin de toplamda yüzde 4’e ulaşması da Cumhur İttifakı’nı düşündürüyor. Ankette İYİ Parti yüzde 12, HDP yüzde 8, CHP’nin aldığı oy oranı ise yüzde 24,9 olarak görülüyor. Seçmenin yüzde 49’u erken seçim yapılması gerektiği görüşünü bildirirken, erken seçime gerek olmadığını belirten yurttaşların oranı ise yüzde 41’e düştüğü, seçmenin yüzde 10’unun ise bu soruya yanıt vermekte kararsız kaldığı belirtiliyor. Muhalefet cephesinde kısmi yükselişin ötesinde ciddi bir sıçrama henüz gerçekleşmiş değil. İktidar, belirlediği suni gündem ve tartışmalarla muhalefeti şimdilik kendi minderine çekmeyi başarıyor. Konuyu değerlendiren uzamanlar muhalefetin halka daha somut ve inandırıcı bir program sunması gerektiğini belirtiyor.

Muhalefet iktidar olmak için yapılır

Siyasal İletişimci Ateş İlyas Başsoy: Hiçbir muhalefet oluşumu sadece muhalefet yaparak iktidara gelmez. Ancak inandırıcı bir program etrafında hareket edebilirse iktidara karşı halk nezdinde bir alternatif olabilir. Çünkü muhalefet muhalefette kalmak için değil, iktidar olmak için yapılır. Çünkü halk bugün en iyi muhalefeti yapana bakmıyor, somut adımlar görmek istiyor. Dolayısıyla muhalefet açlık ve yoksulluğu şu program etrafında şu kadar zamanda yok edeceğini ilan etmeli, buna uygun adımlar atmalıdır.

Meselenin diğer yönü zorda kalan iktidar, suni gündemler ortaya atıyor. Muhalefet ise bu suni gündemlere, hokkabazlık çabalarına alet olmadan, iktidarın oyun alanına girmeden kendi minderinde mücadele etmeli. Ancak maalesef muhalefet her fırsatta bu oyuna geliyor. İktidarın kurduğu algı tuzakları, topu sürekli kendi alnında çevirmesini sağlıyor. Yerel seçimler üzerinden örnek verecek olursak orada muhalefet “AKP’li belediyeleri kötüleyeyim de oy kazanayım diye” birçok belediyeyi kazanmadı. “Ben sorunları görüyorum, çözüm önerilerimi sunuyorum, daha iyisini yapacağım” diye geldi. Bugün açıkçası yurttaş ekonominin nasıl döndüğünü geçmişte olduğu gibi iyi bilmiyor. Ortada kötü bir gidişat var, onun bedelini kendisi ödüyor ama “muhalefet gelse ne yapabilir” sorusunu soruyor. Yerel seçimlerin konusu belediyelerdi genel seçimlerin konusu ise ekonomi olacak. İşte bu noktada muhalefet inandırıcı bir program çizip halkı ikna edecek politikalara yönelmeli.

Halk sosyal yardımlara muhtaç

MAK Araştırma Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Kulat: Halkın yaşadığı en büyük sorunun geçim sıkıntısı olduğunu görüyoruz. Araştırmalarımıza katılanların yüzde 65’i “En büyük sorun ekonomi” diyor. Bugün insanlar 1 ay önce gittikleri markette yaptıkları alışverişi şu an yapamayınca krizi görüyorlar. Bizzat yaşıyorlar. Bakın bizim halkın belediyelerden memnuniyet durumlarına ilişkin anketlerimiz de var. Burada vatandaşın belediyeden en büyük beklentisi sosyal yardımlar. Durakta çorba dağıtılması, ucuza ekmek alabilecekleri yerlerin olması. Bir diğer konu ise insanlar AKP’ye kızıyor ama ona karşı ciddi bir alternatif göremiyor. Muhalefetin ekonomistleri yeterince konuşmuyor, sahaya inmiyorlar. Son dönem CHP de İYİ Parti de sahaya inmeye başladı. Muhalefetin halka çılgın projeler anlatmasına gerek yok. Onların derdini dinlesin onlara inandırıcı çözüm önerileri göstersin yeter. Muhalefet, iktidarın gündemine kapılıp ona yanıt vereceğine, “Bunlar sizin gündeminiz, bizim gündemimiz halkın yoksulluğu” diyebilmeli. Uzun uzun yanıtlar vereceğine Erdoğan kapanan şirket yok dediğinde halka dönüp açın Google’dan bakın kaç işyerinin kapandığını demeli. Somut adımlar atarak inandırıcı yollar bulmalı.

‘Kimse yatağa aç girmesin’

Çevrimiçi toplantıda bir araya gelen CHP’li 11 Büyükşehir Belediye Başkanı, yaptıkları ortak açıklamada, ülkedeki en önemli gündem maddesinin “yoksulluk” olduğuna vurguladı. Başkanlar; pandemiden kazı ruhsatı verme izninin ilçe belediyelerine devrine, kuraklıktan toplumsal yoksulluk sorununa kadar birçok konuda görüşlerini paylaşıp, çözüm önerilerini sıraladı. “Belediye başkanları olarak, bu ülkenin kamu yönetiminin bir parçası olduğumuzu; büyükşehir, il ve ilçe belediyeleri ile ilgili alınacak kararlarda ‘muhatap” kabul edilmemizi yüksek sesle dile getirmek zorundayız” diyen başkanlar yoksullukla mücadele sözü verdi. Yapılan açıklamada, “En tepe yöneticimizden belde belediye başkanımıza kadar hepimiz, tüm gücümüzü yoksullukla mücadele için birleştirmeliyiz. Bu ülkede yatağa aç giren hiç kimse kalmasın” ifadeleri yer aldı.