Enflasyon sepetine yoksulluk ayarı
Yıllık enflasyon son 17 ayın en yüksek seviyesine çıkarak yüzde 14,97 oldu. Ekmek ve makarnanın sepetteki ağırlığı artarken dana etinin ağırlığı azaldı. Ocak ayı zam şampiyonu mandalina oldu.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), ocak ayına ilişkin tüketici fiyat endeksi (TÜFE) verilerini yayımladı. Buna göre TÜFE bir önceki aya göre yüzde 1,68, bir önceki yılın aynı ayına göre ise yüzde 14,97 artış gerçekleşti.
Açıklanan verilerle birlikte enflasyon yine beklentinin üzerinde gerçekleşti. Yıllık enflasyon ağustos 2019'dan bu yana son 17 ayda görülen en yüksek seviyesine çıktı. Ancak Merkez Bankası’nın 2021 yılı için enflasyon beklentisi yüzde 9,4. Merkez Bankası’nın hedefinin gerçekleşmesi için aylık enflasyonun yıl boyunca yüzde 0,7 düzeyinde gerçekleşmesi gerekiyor. Ancak ocakta aylık enflasyon yüzde 1,68 seviyesinde gerçekleşti.
Geçen ay en fazla fiyat artışı yüzde 26,77 ile mandalinada yaşandı. Pazarda kilosu 6-7 lira arasında değişen kış meyvesi mandalinanın fiyatı TÜİK’e göre ortalama 5 lira 40 kuruş. Aralıkta ise 4 lira 30 kuruştu. Mandalinadaki fiyat artışını yüzde 25,5 otoban geçiş ücreti, yüzde 21,29 ile salatalık izledi.
2020 yılının ocak ayına göre ise en çok zamlanan meyve portakal oldu. Yine kış meyvesi olan portakalın fiyatı bir yıl içinde yüzde 70’e yakın zamlandı. Artık tane ile alınmaya başlayan meyvenin kilosu ortalama olarak 6 liradan satılıyor.
Öte yandan Ocak 2021’de, endekste kapsanan 415 maddeden, 92 maddenin ortalama fiyatında düşüş gerçekleşirken, 30 maddenin ortalama fiyatında değişim olmadı. 293 maddenin ortalama fiyatında ise artış gerçekleşti.
SOFRA MAKARNA VE EKMEKLE DOLDU
TÜİK her yıl olduğu gibi bu yıl da madde sepetinde güncelleme yaptı. 2020 yılında 418 olan TÜİK'in enflasyon sepetindeki madde sayısı 2021'de 415'e düştü. Enflasyon sepetinde yer alan ürünler ve ağırlıkları güncellenirken, Covid-19 salgınıyla birlikte hane halkı harcamalarına dâhil olan maske gibi bazı madde çeşitleri 2021 yılında sepet kapsamına girdi.
Artan gıda harcamalarının sepet içerisindeki payı da artırıldı. Salgın ve ekonomik kriz nedeniyle geliri azalan milyonların gıda harcamaları artarken giyim, eğitim, lokanta ve otel harcamaları azaldı. Geniş kesimlerde meydana gelen bu değişim TÜİK’in hesaplamalarına da yansıdı. Buna göre, gıda ve alkolsüz içeceklerin ağırlığı yüzde 22,77'den yüzde 25,94'e çıkarıldı. Öte yandan salgın sürecinde önemi artan sağlığın ağırlığı ise yüzde 2,80'den yüzde 3,25'e yükseltildi.
Pandemi ve son yıllarda ekonomik krizle artan yoksullaşmanın etkisi, gıda sepetinde yer alan maddelerin ağırlıklarındaki değişimde de görüldü. Ekmeğin ağırlığı yüzde 2,17'den yüzde 2,47'e, makarnanın ağırlığı yüzde 0,15'den yüzde 0,16'e, pirincin ağırlığı yüzde 0,30'den yüzde 0,36'ya yükseldi. Öte yandan dana etinin ağırlığı yüzde 2,14'den yüzde 2,01'ye geriledi. Kuzu etinin ağırlığı yüzde 0,97'den yüzde 0,98'ye, tavuk etinin ağırlığı yüzde 0,83'den yüzde 1,14'e, sakatatın ağırlığı yüzde 0,03'den yüzde 0,05'ya yükseldi.
TÜİK verilerine göre, son 1 yılda ekmek fiyatları yüzde 17,78, makarna fiyatları yüzde 20,53 artış gösterdi. Ekmek ve makarnadaki artış oranı yüzde 14,97 olan enflasyon oranının belirgin şekilde üzerine çıktı.
Konut, haberleşme, ev eşyası gruplarının ağırlığı artarken, alkollü içecekler ve tütün, giyim ve ayakkabı, eğitim, lokanta ve oteller gibi grupların ağırlığı azaldı.
Yüzde 9,4 beklentisi şimdiden hayal oldu
Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda açıklanan rakamların enflasyon hedefinin uzağında olduğunu itiraf etti. Bakan yaptığı açıklamada "Enflasyon hedefine ulaşmak için önlemlerimizden asla taviz vermeyeceğiz. Tüm tarafları içine alan istişare mekanizmalarıyla hareket edeceğiz"ifadelerini kullandı.
Sol Parti Başkanlar Kurulu Üyesi Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu da TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarından yola çıkarak Merkez Bankası’nın yıl sonu hedefinin gerçekleşemeyeceğine dikkat çekti. Kozanoğlu, yaptığı değerlendirmede satın alma gücü zayıflayan yurttaşların gelirlerini en zorlu ihtiyaç maddelerine yönelttiğini belirtti.
Kozanoğlu’nun değerlendirmeleri şöyle:
"Merkez Bankası’nın yüzde 9,4 enflasyon beklentisi şimdiden hayal oldu. Yılın bundan sonraki kısmında tüketici enflasyonu aylık anlamda yarıya inse dahi yıl sonu yüzde 9,4 hedefi tutturulamayacak. Yurt İçi Üretici Fiyatları ise aylık yüzde 2,66, yıllık yüzde 26,16’ya yükseldi. Bu da önümüzdeki aylarda üretici fiyatlarının maliyet kanalı üzerinden tüketici fiyatlarına da yansımasının habercisi.
Harcama sepetinde gıda harcamalarının payı yüzde 25,94’e çekildi. Bu da pandemi döneminde satın alma gücü zayıflayan yurttaşların gelirlerini en zorlu ihtiyaç maddelerine yönelttiğini gösteriyor. En yoksul yüzde 20’lik grubun hane halkı tüketim harcamaları anketine göre her 100 lirasının 30,7 lirasını gıda harcamalarına ayırdığı görülüyordu. Salgın döneminde bu oranın arttığını gıda fiyatlarındaki keskin atışı yoksulların belini daha fazla büktüğü ortada. En temel beslenme ürünleri sütün fiyatının bir ayda yüzde 14,55 yoğurtun ise yüzde 14,60 artış göstermesi halkın çocuklarına süt-yoğurt yetiremeyecek duruma düştüğü endişesini yaratıyor. Bu zam oranlının bile yıllık yüzde 9,4 enflasyon beklentisinin ne kadar gerçek dışı olduğunu göstermeye yeter."