Ekonomist Atilla Yeşilada'dan Merkez Bankası'na uyarı: Faizi artıracağınıza...
Ekonomist Atilla Yeşilada, Türkiye'nin güven problemini aşabilmesi için peşin bir ödeme yapması gerektiğini ve burada hukuki süreçlerin önemli bir etki yaratabileceğini belirtti.
Kur ve enflasyonda yaşanan dalgalanmaların ardından piyasalar 18 Mart'ta Merkez Bankası'nın açıklayacağı faiz kararına kilitlenirken, Ekonomist Atilla Yeşilada, para ve maliye politikasının tıkandığına işaret ederek, artık Türkiye'nin sorunlarına çözüm getirme konusunda bu iki aracın kullanılamayacağını vurguladı.
Sözcü Gazetesi'nden Sayime Başçı'nın haberine göre; “Acımasız bir kapitalist ve ortodoks ekonomist de olsam da bu sefer faiz artırımına kaygılı yaklaşıyorum yani daha doğrusu sorunları çözeceğini düşünmüyorum” ifadelerini kullanan Yeşilada, Türkiye'nin güven problemini aşabilmesi için peşin bir ödeme yapması gerektiğini ve burada hukuki süreçlerin somut bir etki yaratabileceğine işaret etti.
YouTube kanalında çektiği video ile son gelişmeleri değerlendiren Yeşilada, Türkiye'ye olan güvenin neredeyse sıfırlandığını aktardı. Bu noktada, yabancı yatırımcı çekmeye yetmeyecek iki yıllık insan hakları eylem planları yerine Türkiye'nin Osman Kavala, Selahattin Demirtaş gibi sembol isimleri serbest bırakarak bir adım atabileceğini belirten Yeşilada, şöyle devam etti: “Çünkü bunlar sembol haline gelmiş isimler. Haklarında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları var. CHP'nin İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'na açılan davalardan da vazgeçeceksiniz. Sayın Ekrem İmamoğlu'na dava açıyorsunuz. Vazgeçeceksiniz. Meclis'e fezlekeler geliyor. Türkiye'de milli iradeyi temsil eden 600 kişilik Meclis'te 250 milletvekili suç işlemiş olarak görülüyor mahkemeler tarafından ve dokunulmazlıklarının kaldırılması isteniyor. Size bu mantıklı geliyor mu? Mafya mı dolu bu TBMM. Yoksa siyasi mülahazalarla en basit nedenden dolayı milletvekilliğinin düşürülmesine kapı mı açılacak. Bunlardan vazgeçmezseniz ve şimdi bir yandan insan hakları eylem planı bir yandan hadi HDP'yi nasıl kapatırız tartışması yaparsanız bu olmaz.”
Bilançosu bozulan şirketler zorlanır
Merkez Bankası'nın piyasanın önünde hareket edebilmesi için 100 baz puan yerine şok etkisi yaratacak 300 baz puan gibi bir artırıma gitmesi gerektiğini anlatan Atilla Yeşilada, bu durumda ise bilançoları bozulan özel şirketlerin büyük zorluk çekeceğini aktardı.
Yeşilada, şu değerlendirmeyi yaptı: “Peki 18 Mart'ta faiz artırımı yapmadık veya yapılan faiz artırımı beklentilerin altında kaldı ya da piyasayı kesmedi. O zaman ne olacak? Kriz olacak demiyorum, çünkü dünya çok garip bir yönde gidiyor. Ondan sonra olacakları dolar endeksinin nereye gittiği, ABD tahvil faizleri ve petrol fiyatları belirler. 18 Mart'ta faizleri artırmazsınız 20 Mart'tan itibaren, “petrol 50 dolara düşer, ABD tahvil faizleri zirve yapmazsa Türkiye bu durumu sorunsuz atlatmış olur. Tersi olursa; işte o zaman ödemeler dengesi ya da kur krizi gelir.”
Kriz bütçesi hazırlanmalı
Yapılması gerekenleri üç madde ile özetleyen Atilla Yeşilada, öncelikle kamu bütçesi ve Türkiye Varlık Fonu'nun Sayıştay denetimine açılması gerektiğini aktardı. Yeşilada, bütün ihalelerin ihale kurulu gözetiminde verilmesi gerektiğini ve Türkiye'de cari açığı, enflasyonu ya da devalüasyonu hedef alan değil bütün bu sorunları bütünsel bir çerçevede çözen dört başı mamur bir istikrar programı hazırlanması gerektiğini söyledi.
AÇLIK CİDDİ RİSK
Bakan Lütfi Elvan'ın derhal bir kriz bütçesi hazırlaması gerektiğini kaydeden Yeşilada, “Eğer bütçede paranız imkanınız varsa bunu mega projelere harcamayın, fakire fukaraya dağıtın. Çünkü Türkiye'de artık yoksulluğu bırak açlık ciddi bir siyasi risk haline gelmeye başladı” tespitlerini yaptı.