Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu'ndan yeni faiz açıklaması: Önyargıları doğru bulmuyorum
Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu, “Nisan veya sonrasındaki aylarda PPK kararıyla ilgili hemen faiz indirilecek şeklinde önyargılı bir yaklaşımı doğru bulmuyorum” açıklamasını yaptı.
Bloomberg’in sorularını yazılı olarak yanıtlayan Kavcıoğlu, “Yeni dönemde de kararlarımızı kurumsal bir para politikası anlayışıyla enflasyondaki düşüşün kalıcılığını sağlayacak şekilde almaya devam edeceğiz. Bu çerçevede şu ana kadar atılmış olan politika adımlarının etkilerini de gözlemleyeceğiz” ifadesini kullandı.
Merkez Bankası'ndaki görevden almalar sonrasında piyasaları TCMB’nin araç bağımsızlığının olduğuna nasıl ikna edeceği sorusuna Kavcıoğlu, “Merkez Bankasına enflasyonu kalıcı bir şekilde düşürmek için elindeki araçları kullanmak konusunda kanunla araç bağımsızlığı verilmiştir. Merkez Bankamız da değişen dünya koşulları altında ve başta enflasyon görünümü olmak üzere yurtiçi makro ekonomik gelişmeler ışığında para politikası araçlarını günün şartlarına göre bağımsız şekilde kullanmaya devam edecektir” yanıtını verdi.
Kavcıoğlu prensip olarak da etik olarak da daha önceki kararlar hakkında yorum yapmayı doğru bulmadığını belirtti.
Kavcıoğlu şunları kaydetti:
"Merkez Bankasının para politikası, benim başkanlık ettiğim ve 7 üyesi bulunan Para Politikası Kurulu tarafından ortak bir anlayışla şekillendirilmektedir. Merkez Bankasına enflasyonu kalıcı bir şekilde düşürmek için elindeki araçları kullanmak konusunda Kanun’la araç bağımsızlığı verilmiştir. Merkez Bankamız da değişen dünya koşulları altında ve başta enflasyon görünümü olmak üzere yurtiçi makro ekonomik gelişmeler ışığında para politikası araçlarını günün şartlarına göre bağımsız şekilde kullanmaya devam edecektir.
Dünyanın her yerinde değişen koşullar merkez bankalarını zorlu kararlar almaya itiyor. Para Politikası Kurulu da her dönem o koşullara özgü veri setini değerlendirerek bir karar alır. Ben prensip olarak da etik olarak da daha önceki kararlar hakkında yorum yapmayı doğru bulmuyorum. Biz de Nisan toplantısında, diğer tüm toplantılarda olduğu gibi, enflasyon gelişmelerini ve mevcut tüm verileri değerlendirerek Kurul olarak kararlarımızı alacağız.
"HEMEN FAİZ İNDİRİLECEK ŞEKLİNDEKİ ÖNYARGILARI DOĞRU BULMUYORUM"
Nisan veya sonrasındaki aylarda PPK kararıyla ilgili hemen faiz indirilecek şeklinde önyargılı bir yaklaşımı doğru bulmuyorum. Sonuçta para politikası kararları, Para Politikası Kurulunca, makro ekonomik gelişmelere yönelik mevcut bilgi ve veri seti dikkate alınarak verilmektedir. Hükûmet ile belirlenen orta vadeli yüzde 5 enflasyon hedefine sıkı sıkı bağlıyız ve bunun da sürdürülebilir büyüme için ne kadar önemli olduğunun farkındayım.
Para politikası duruşunu belirlerken gerçekleşen ve beklenen enflasyonla birlikte küresel sermaye akımları, benzer ülkelerin reel getirileri ve yerleşiklerin portföy tercihlerini de dikkate alacağız. Yeni dönemde de kararlarımızı kurumsal bir para politikası anlayışıyla enflasyondaki düşüşün kalıcılığını sağlayacak şekilde almaya devam edeceğiz. Bu çerçevede şu ana kadar atılmış olan politika adımlarının etkilerini de gözlemleyeceğiz.
Her dönemi kendi şartları ve koşulları içerisinde değerlendirmek lazım. Türkiye son yıllarda yaşanan jeopolitik gelişmeler ve sonrasındaki pandemi sürecinin getirdiği zorluklar ile mücadele etmek durumunda kaldı. Gelecek dönemde Merkez Bankası, Para ve Kur politikası metninde belirtildiği gibi dalgalı kur rejimine bağlı kalacak, kurlar serbest piyasa koşullarında arz ve talep dengesine göre oluşacaktır.
REZERV AÇIKLAMASI
Para politikasının etkinliği ve finansal istikrar açısından döviz rezervlerinin güçlendirilmesi hedefimizi koruyoruz. Ayrıca Merkez Bankası uygun koşullar oluştuğunda rezervlerini güçlendirmeye yönelik araçları iletişimi önceden ve gerektiği şekilde yaparak devreye alabilecektir.
Para politikasının operasyonel çerçevesini koruyacağız, bir hafta vadeli repo faiz oranı para politikası açısından temel politika aracımız olmaya devam edecek. Sadeleştirilmiş operasyonel para politikası çerçevesinin, aktarım mekanizmasını güçlendirdiğini, kararların ve uygulamaların daha sade ve net şekilde iletişiminin kurulmasına imkân verdiğini görüyoruz.
Enflasyonda konjonktürel koşulların yanı sıra yapısal faktörlerin de etkili olduğunu görüyoruz. Bu durum merkez bankasının etki alanı dışında kalan fiyat değişimlerini sistematik hale getirebilmektedir. Dolayısıyla, para politikasının enflasyonla mücadelesini zorlaştırıcı katılıklara neden olan işlenmemiş gıda fiyatlarındaki yüksek ve dalgalı seyir, hizmet fiyatları katılıkları, döviz kuru geçişkenliği gibi unsurların çözümüne ilişkin politika uygulamaları önem kazanmaktadır.
Hükümetimizin açıkladığı Ekonomik Reform Paketi içinde enflasyonla mücadele konusunda öngörülen yapısal sorunların çözülmesi hedefinin enflasyonla mücadelede kritik öneme sahip olduğunu düşünüyorum. Bu noktada para politikası ve diğer ekonomi politikalarının eşgüdümü büyük önem taşımaktadır.