'Türkiye koşar adımlarla ekonomik çöküşe gidiyor'
Chatham House’da Türkiye projesini yöneten Fadi Hakura, Time’da “Türkiye koşar adımlarla ekonomik çöküşe gidiyor” başlıklı bir yazı kaleme aldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da mayıs ayında bir konuşma yaptığı Chatham House'da Türkiye projesini yöneten ve Türkiye'nin iç ve dış politikası konusunda uzman isimlerden Fadi Hakura, Time'da “Türkiye koşar adımlarla ekonomik çöküşe gidiyor” başlığıyla bir analiz yazı kaleme aldı. Türkiye'nin ekonomideki son durumuna ve gidişatına ilişkin yazısında Erdoğan'ın ilerlemeyi aynalı gökdelenler, gösterişli dev altyapı projeleri ve yüksek büyüme rakamlarıyla özdeş gördüğünü öne süren Hakura, “Türkiye'nin orta boy Audi tarzı ekonomisini, üst segmentteki Ferrari tarzı büyüme oranlarına ulaştırmak için gaza basıyor da basıyor. Oysa her tamircinin bileceği gibi, böyle taktiklerin uzun vadede başarılı olma şansı yoktur. Motor sonunda yanar” dedi.
BÜYÜME MODELİ DEĞİŞMELİ
Erdoğan'ın, Türkiye'nin zengin ekonomiler ligine atlayabilmesi için büyüme modelinde geniş kapsamlı değişiklikler yapılması gerektiği gerçeğini kabul etmediğini vurgulayan Hakura, “Bu büyüme modeli, altyapı ve sürdürülebilir özel yatırımlar ve ihracat ile değil, spekülatif para akışlarıyla finanse edilen inşaat ve hükümetin desteklediği altyapı projelerine ve tüketici harcamalarına fazlasıyla bel bağlamış durumda” ifadesine yer verdi. Daha önce Dünya Bankası'nda da çalışan kıdemli uzman, dev şirketlerin dış borçlarını ödeyemez hale gelme ihtimaline dikkat çekerek, “Böyle bir durum Türkiye'de mali sisteminde bir krize ve derin ve uzun sürecek bir ekonomik resesyona neden olur” yorumunu yaptı. Erdoğan'ın Mehmet Şimşek'i feda ederek, onun yerine Berat Albayrak'ı Maliye ve Hazine Bakanı olarak atadığının vurgulandığı yazıda şöyle denildi:
“Erdoğan,Türkiye'deki Meclis ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinden 15 gün sonra anayasanın kendisine verdiği çok geniş yetkilerle yeni bir hükümet atadı. Karar verme ve politika oluşturma süreçlerinin merkezinde ve en önünde kendisinin yer almaya devam etmesine olanak sağlayacak 16 sadık ismi tercih etti. En önemlisi, Başbakan eski Yardımcısı ve Merrill Lynch'in eski Baş Ekonomisti Mehmet Şimşek'i feda ederek, onun yerine damadı Berat Albayrak'ı Maliye ve Hazine Bakanı olarak atadı. Albayrak'ın zaten çok gergin durumdaki finans piyasalarını ve yabancı yatırımcıları yatıştırabilecek yeteneğe sahip olup olmadığı tartışma götürür. Erdoğan, bedeli ne olursa olsun kısa vadeli büyümeye, makroekonomik ve mali istikrar pahasına da olsa öncelik verecek. Buna kontrolden çıkmış bir şekilde artmakta olan iki haneli enflasyonu durdurmak ve bu sene yüzde 20'ye yakın değer kaybetmiş Türk Lirası'nı desteklemek için gerekli olan faiz artışlarından vazgeçmek de dahil. Bu aynı zamanda kesenin ağzını açmak, piyasaları ucuz krediye boğmak ve şaha kalkmış inşaat ve mega altyapı yatırımlarını desteklemek anlamına da gelecek.”
BOZULAN EKONOMİ AŞİL TOPUĞU
Fadi Hakura, yazısında bozulan ekonominin Erdoğan'ın aşil topuğu olduğunu öne sürerek, “Türkiye'nin Cumhurbaşkanı, dökülenleri umursamadan, nevi şahsına münhasır yönetim yaklaşımını ikiye katlayarak sürdürüyor. Siyasetteki hakimiyeti ne olursa olsun, bozulan ekonomi Erdoğan'ın aşil topuğu ve halen rakipsiz gibi görünen liderliğine yönelik en büyük tehdit” dedi.
Londra merkezli Chatham House veya diğer adıyla Kraliyet Uluslararası İlişkiler Enstitüsü 1920'de kuruldu. Güncel meseleleri analiz eden kuruluş, kâr amacı gütmeyen düşünce kuruluşu olarak faaliyet gösteriyor.
Londra merkezli Chatham House veya diğer adıyla Kraliyet Uluslararası İlişkiler Enstitüsü 1920'de kuruldu. Güncel meseleleri analiz eden kuruluş, kâr amacı gütmeyen düşünce kuruluşu olarak faaliyet gösteriyor.
BAĞIMSIZ OLMASI GEREKEN MB SİYASALLAŞTI
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın daha önceki vaadini tutarak, Merkez Bankası (MB) Başkanı'nı, yardımcılarını ve para politikası kurulu üyelerini 4 yıllığına atama yetkisini kendi uhdesine aldığının vurgulandığı yazıda, “Bir zamanlar saygı duyulan ve bağımsız bir kurum olan Merkez Bankası'nın siyasallaştırılması süreci bu hamleyle tamamlandı. Bu hamle, Erdoğan'ın para politikası alanında benimsediği yüksek faizin yüksek enflasyona denk olduğu yönündeki alışılmışın dışındaki görüşleriyle de uyumlu” denildi.