Yükseliş sürecek mi? Dolar ve borsada son durum

Borsa İstanbul Endeksi (BIST100) Çarşamba gününe yüzde 0.32 artışla 1,420.82 puanda başladı. Açılışta, BIST Sanayi Endeksi yüzde 0.33, BIST Mali Endeks yüzde 0.19, BIST Hizmetler Endeksi yüzde 0.24 artıdaydı.

Merkez Bankası'nın (TCMB) yarın açıklanacak faiz kararı öncesi 8.30 lira düzeyine yükselen dolar yeni güne de bu düzeylerde başladı. ABD Hazine Bakanı Janet Yellen, Salı günü internette yayımlanan bir röportajda ABD ekonomisinin yüksek hükümet harcamaları nedeniyle aşırı ısınmasını önlemek için faiz oranlarının ılımlı bir şekilde artması gerekebileceğini söyledi. Yellen daha sonra enflasyona ilişkin bir sorun görmediğini belirtse de, yatırımcılar faizlerin bir noktada yükselmek zorunda kalacağına ilişkin savları da gündemlerine almış oldu.

Türkiye'nin fiyat düzeyinin ticaret yaptığı ülkelerin fiyat düzeylerine göre değişimini gösteren tüketici fiyatları endeksi (TÜFE) bazlı reel efektif döviz kuru endeksi (REK) Nisan'da 62.29'a geriledi.

Merkez Bankası'nın (TCMB) verilerine göre REK Kasım'da 60.52 ile tarihi düşük düzeye gerilemişti. Endeks Aralık'ta 62'yi aştıktan sonra Ocak'ta 66'ya, Şubat'ta da 69'a yükseldi. REK'in 65.57'ye indiği Mart itibarıyla endekste düşüş başladı.

Döviz piyasalarındaki işlemlerde;

- dolar en düşük 8.2980 lira ve en yüksek 8.3703 lirayı gördükten sonra, 8.36 – 8.37 lira aralığında,

- euro en düşük 9.9739 lira ve en yüksek 10.0598 lirayı gördükten sonra, 10.03 – 10.04 lira aralığında,

- sterlin en düşük 11.5401 lira ve en yüksek 11.6444 lirayı gördükten sonra 11.61 – 11.62 lira aralığında hareket ediyordu.

Küresel piyasalarda 1.20099 - 1.20270 aralığında hareket eden euro/dolar paritesi 1.20145 düzeyindeydi.

TSKB'nin günlük bülteninde, küresel piyasalarda risk iştahının Salı günü zayıf bir gelişme izlediğine işaret edilerek, şöyle denildi:

"Az sayıdaki makroekonomik veri akışı beklentileri genel olarak karşılasa da özellikle ABD’deki teknoloji şirketlerinin hisse senetleri yarı iletken sıkıntısına bağlı satış baskısı altında kaldı. Aynı zamanda ABD Hazine Bakanı Janet Yellen verdiği bir röportajda ekonomide aşırı ısınmaya yol açmamak için 6 trilyon dolar büyüklüğe yaklaşan ekonomik teşvik ve harcama paketlerinin etkisini dengeleyecek şekilde faizlerin ılımlı bir hızda artması gerekebileceğini söyledi.

"Böyle bir durumun ne zaman gerçekleşeceğine dair bir değerlendirme yapmayan Yellen daha sonrasında bunun bir tahmin ve yorum olmadığını söylerken, enflasyonun kalıcı olarak yüksek kalmasını beklemediğini ve ABD Merkez Bankası’nın (Fed) bağımsızlığına saygı duyduğunu ekledi.

"Bu ortamda küresel ölçekte hisse senetleri gerilerken, dolar güçlendi. Yellen’ın yorumları faizlerde bir dalgalanmaya yol açsa da güvenli liman arayışı ile ABD 10 yıllık tahvil faizi 1.0 baz puan gerileyerek yüzde 1.59’dan günün tamamladı. Altın fiyatları dolardaki güçlenme ile gerilerken, ham petrol fiyatlarında yüzde 2’lik artış yaşandı.

"Türk finansal varlıklar küresel eğilimlerle uyumlu hareket etti. Hazine’nin iki tahvil ihracıyla iç borçlanma programına devam ettiği dün TCMB Nisan ayı reel efektif döviz kuru verileri ile fiyat gelişmeleri raporunu yayınladı. Aynı zamanda Şubat ayı verileri reel sektörün açık pozisyonunun bir miktar arttığını ortaya koydu.

"Bu gelişmeler altında Borsa İstanbul 100 ve 30 endekslerinin her ikisinde küresel eğilimlerle uyumlu olarak yüzde 0.3 düşüş yaşanırken, TL, dolar ve euro eşit ağırlıklı sepet karşısında yüzde 0.8 değer kaybetti. Ülke risk primi ve TL cinsi uzun

vadeli tahvil faizlerinde hafif yükselişler yaşandı. Yeni güne küresel piyasalar dünden kalan eğilimle kırılgan bir başlangıç yaptı.

"Bu sabah Asya’da veri ve haber akışı sakinken, riskli varlıklarda dünkü fiyatlamanın etkileri kısmen devam ediyor. Günün ilerleyen saatlerinde jeopolitik gelişmeler, salgın ve aşılama ile ilgili haberlere ek olarak gelişmiş ekonomilerde Nisan ayı hizmet sektörü aktivite endeksleri ve ABD Nisan ADP özel sektör istihdam raporu takip edilecek.

"Yurtiçinde TCMB Mayıs ayı beklenti anketi yayınlanacakken, Türk finansal varlıkların seyri açısından küresel eğilimlerin ve ekonomi dışı gelişmelere yönelik haber akışının belirleyici olabileceği öngörülüyor." (DHA)