Türkiye'nin gri listeye alınmasının sonuçları ne olabilir? 'Batılı yatırım daha da azalacak, ticaret hacmi daralabilir'
Türkiye, Kara Paranın Aklanmasının Önlenmesine İlişkin Mali Çalışma Grubu tarafından gri listeye alındı. Uluslararası Şeffaflık Örgütü üyesi Oya Özarslan, kararın ardından Türkiye'yi bekleyen gelişmeleri Gerçek Gündem'e anlattı.
GERÇEK GÜNDEM - MERVE ÇOBAN / Kara Paranın Aklanmasının Önlenmesine İlişkin Mali Çalışma Grubu (FATF), Türkiye'nin kara para aklama ve terör finansmanı ile mücadeledeki başarısızlığı nedeniyle gri listeye alındığını açıkladı.
39 ülkenin üye olduğu FATF'ın gri ve kara olarak alınan iki listesi bulunuyor. Gri listeye girmenin ülkeler için önemli bir itibar kaybı olduğu belirtilirken ekonomik gelişmelerin Merkez Bankası'nın faiz indirimi kararı ve Dolar/TL kurundaki hızlı artış nedeniyle daha da olumsuz seyrettiği Türkiye'yi daha da zor günlerin beklediği öngörülüyor.
Öte yandan Türkiye'nin uluslararası yaptırımlar maruz kalması da gri liste kararı sonrası beklentiler içinde yer aldı.
Uluslararası Şeffaflık Örgütü üyesi Oya Özarslan, Gerçek Gündem'e yaptığı değerlendirmede gri listenin Türkiye için ne anlama geldiğini, kararın altında yatan nedenleri ve Türkiye'yi bekleyen uluslararası yaptırımları Gerçek Gündem'e değerlendirdi.
Uluslararası Şeffaflık Örgütü üyesi Oya Özarslan
Kara Paranın Aklanmasının Önlenmesine İlişkin Mali Çalışma Grubu'nun (FATF) gri liste kararı ne anlama geliyor?
Gri listeye alınmak son derece ciddi ve ağır yaptırımları olabilecek bir aşama şu anda Türkiye'nin geldiği. Sadece gri listeye alınmakla kalmadı, FATF (Kara Paranın Aklanmasının Önlenmesine İlişkin Mali Çalışma Grubu) sözcüsünün çok ağır ifadeleri oldu Türkiye ile ilgili. Çok açık bir şekilde terörist örgütlerin de ismini telaffuz ederek, IŞİD ve El Kaide gibi örgütlerden bahsederek, bunlara ilişkin yapılan soruşturmaların derinlikli olmadığını, etkin bir şekilde yürütülmediğini söyledi. Çok net ve ağır ifadeler vardı.
Bu Türkiye için şu ana kadar uluslararası kamuoyundan gördüğümüz en ciddi tepki. Bugüne kadar Avrupa Birliği raporunda, OECD raporunda eleştiriler olmuştu. Fakat onunla kalmıştı. Şimdi ilk defa bir yaptırım uygulamaya doğru gidebilecek bir yolun başına geldik. Bu açıdan çok önemli çok kritik bir aşamadayız.
FATF'ın iki listesi var. Bir tanesi kara liste. İran ve Kuzey Kore var orada. Diğeri de gri liste. 22 tane ülke vardı içinde. 2'si çıkıyor. Türkiye ve 2 ülke giriyor. 23 olacak burada. Bu 23 ülkeye baktığınızda bunlar savaş alanları birebir ve terörist grupların cirit attığı yerler. Ya da kara paranın aklandığı vergi cenneti ülkeleri, mimli ülkeler. Pakistan gibi ülkeler var. 13 senedir Pakistan gri listede çıkamıyor. Çok da normal tabii ki çünkü coğrafyasının bir bölümü terörist örgütlere neredeyse açılmış durumda Pakistan hükümeti tarafından.
Gri liste kararının Türkiye'ye somut etkileri ne olacak? Kararın temelinde hangi gerçekler yatıyor?
Bu gri listeyle ilgili şöyle şeyler var: Uluslararası finans sistemi, IMF, Dünya Bankası, kalkınma bankaları... Buralardan ekonomik yaptırımlar olabilir. Bunun dışında aslında Türkiye'nin ve Türkiye içindeki değişik kurumların, şirketlerin, belediyelerin uluslararası piyasadan para bulma zorlukları olabilir. Çünkü Türkiye artık çok riskli ülke olarak görünüyor.
Ekonomik yaptırımlara, uluslararası boykota kadar giden çeşitli bölümleri var ama uluslararası ticaret hacminde daralma oluyor genelde. Çünkü bu ülkeler artık biraz problemli ülkeler. Çok rahat olarak paranızı verebileceğiniz, yatırım yapabileceğiniz bir yer olarak görünmüyor. Örneğin Pakistan'ın son yapılan bir çalışmaya göre gri listede olmaktan dolayı 38 milyar dolar kaybettiği gibi hesaplamalar var.
Müthiş bir repütasyon (itibar) problemi. Bir yandan da mali sonuçları da olabilir. Bazı hesaplamalar göre listeye giren her ülke gayri safi milli hasılasının yüzde 3'ü kadar kaybedeceğini söylüyor. Çok somut sonuçları da olabilir.
Direk olarak FATF tarafından da söylendi. Bizim gördüğümüzü onlar da görüyor diye düşünüyorum. IŞİD kadısı var örneğin Türkiye'de tutuksuz yargılandı. Bunun gibi bir çok hadise var. Suriye'deki örgütlere çok üst düzeyden "Bunlar terör örgütü değildir" lafları edildi. Yani o kadar çok şey var ki...
Bu tip şeylerden kaçınılması gerekirken, ülkemize de sınır komşusu olması dolayısıyla sızmış olanların çok iyi takip edilip yargılanması gerekirken bu konuda büyük eksiklikler oldu. Bunların cezasını çekiyoruz diye düşünüyorum. Dış dünyadan da herhalde çok net bir şekilde görünüyordu. Çünkü FATF'ın sıkı denetimi altındaydık.
Uluslararası sermayenin Türkiye'den kaçışının hızlanması beklenebilir mi?
Birçok uluslararası şirket son 10 yıl içinde kapatıp kapılarını gitmeye başlamıştı. Uluslararası bankaların bir kısmı, birçok şirket gitti. Türkiye'ye ciddi yatırım yapan, batılı, demokratik dünyadan şirketler parmakla sayılacak kadar azaldı. Arap ve Körfez sermayesini görüyoruz daha çok. Çin'in biraz ilgisini görüyoruz. Bunlar hukukun üstünlüğü ile ilgisi olmayan, kural tanımayan bir kısım yerlerden de geliyor buralar. Böyle bir trend vardı, bununla beraber daha da artması beklenebilir.