Odalar, Borsalar, Sanayiciler... İş dünyasında endişe büyüyor: '90'ların enflasyonist ortamına mı dönüyoruz?'

Türkiye'nin ekonomi politikasındaki hamleleri, iş dünyasında endişelere neden oldu. Dünya gazetesi yazarı Sadi Özdemir, "Yıllık enflasyon yüzde 50'lere çok hızlı savrulabilir" diyerek iş dünyasının endişesini ete kemiğe büründürüyor.

Odalar, Borsalar, Sanayiciler... İş dünyasında endişe büyüyor: '90'ların enflasyonist ortamına mı dönüyoruz?'

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) yarın 2021 yılı Ekim ayı enflasyonunu açıklayacak.

Aylardır devam eden yükseliş eğiliminin sürmesi bekleniyor. Zaten piyasa da temel enflasyon verisi kabul edilen Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE) iki puanlık artış bekliyor.

Böyle bir durumda aylardır iki haneli oranlarda olan TÜFE (Tüketici Fiyat Endeksi) yüzde 20'lere ulaşmış olacak.

Odalar, Borsalar, Sanayiciler... İş dünyasında endişe büyüyor: '90'ların enflasyonist ortamına mı dönüyoruz?' - Resim : 1

İSTANBUL TİCARET ODASI ENDEKSLERİ YÜZDE 20 BARAJINI AŞTI

Zaten İstanbul Ticaret Odası'nın dün açıkladığı veriler bu beklentiyi güçlendiriyor. İstanbul Ticaret Odası dün İstanbul Ücretliler Geçinme Endeksi’nin bir önceki aya göre yüzde 3,29, toptan fiyat hareketlerini yansıtan Toptan Eşya Fiyatları Endeksi ise yüzde 2,76 oranında arttığını açıkladı.

Böylelikle 1995 yılını baz alarak ölçülen Ücretliler Geçinme Endeksi yıl başına göre yüzde 20,76, Toptan Eşya Fiyatları Endeksi de yine yıl başına gore yüzde 29,12 artış göstermiş oldu.

Ekonomi dünyası olan biteni endişeyle izliyor.

İki hafta önce TÜSİAD Yüksek İstişare Kurulu Bakanı Tuncay Özilhan, patronlar örgütünün eleştirilerini ‘‘Cari açık ve bütçe açığına beceri açığı, bilgi açığı, liyakatlı kadro açığı ve yönetişim açığı da ekleniyor. Düşen sadece TL’nin değeri değil, su rezervlerimiz, birbirimize güvenimiz, ihracatımızda yüksek teknolojili ürünlerin payı, mutluluk ve huzurumuz da geriliyor. Sadece makroekonomik dengesizlikleri değil, bölgesel kalkınma farklılıklarını ve gelir dağılımı bozukluklarını da gidermek istiyoruz. Faiz ve enflasyonun yanı sıra emisyonları, hava, su ve toprak kirliliğini de azaltmak gerekiyor. Üretimin, tüketimin, yatırımların artmasına ihtiyaç duyduğumuz kadar, hak ve özgürlük alanlarının genişlemesine de ihtiyaç duyuyoruz’’ diyerek ortaya koymuştu.

TOBB VE İSO DA ARTIK ELEŞTİREL BİR TUTUM TAKINIYOR

Hükümete karşı daha toleranslı olan TOBB ve İstanbul Sanayi Odası da ekonomik gidişata dair eleştirilerini artık saklamıyor.

Bugün Dünya gazetesindeki köşesinde duruma işaret eden Sadi Özdemir, ‘‘İş dünyamızın iki çok önemli kuruluşunun başkanları Sayın Rifat Hisarcıklıoğlu ve Sayın Erdal Bahçıvan, Merkez Bankası’nın yüzde 2 faiz indirmesini, net şekilde eleştirdi. Eleştirilerin, ‘yüksek faizden çok çekmiş’ sanayici ve tüccarların temsilcilerinden ‘bir faiz indirimi’ sonrası gelmesi ayrıca dikkat çekiciydi. Üstelik bu eleştirilerin Merkez Bankası Başkanı Sayın Şahap Kavcıoğlu’nun enfl asyonu düşürme umudunu ‘cari açığın kapanmasına ve bunu da ihracatı artırarak yapacak sanayiciye bağladığı’ bir politika izahından hemen sonra gelmesi ayrıca ilginç. Ancak, İstanbul Sanayi Odası (İSO) ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanlarının Merkez Bankası politikalarını, dolayısıyla ekonomi yönetimini (hedefleri bu olmasa da) Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı eleştirmiş olması ‘İSO ve TOBB, muhalefete mi geçiyor’ sorusunu da gündeme getirdi. Oysa hepimiz biliyoruz ki İSO ve TOBB ‘yarı kamusal örgütlerdir’ ve bu örgütlerin başkanları, siyasetin alanına girmekten, siyasilerce yanlış anlaşılabilecek sözler söylemekten her zaman kaçınır. Bu iki kurumun başkanlarından daima ‘ekonomiyle ilgili rasyonel ve pozitif’ sözler duyarız. Siyaseti yerinden zıplatacak söylemler ise gönüllü üyelikle kurulan Türk Sanayici ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) gibi örgütlerden gelir ki bu konuda siyasi başlıkları da olan eleştirileri yine TÜSİAD’dan duyduk’’ dedi.

'1980 VE 90'LARDAKİ YÜKSEK ENFLASYON ORTAMININ İZLERİNİ HÂLÂ HAFIZALARIMIZDA TAŞIYORUZ'

Sadi Özdemir İstanbul Sanayi Odası Başkanı Erdal Bahçıvan’ın ‘‘Her ne kadar faizlerin düşmesini hepimiz arzu etsek de… Belirsizliği ortadan kaldırmadığınız, güven ve öngörülebilirliği artıramadığınız sürece düşük faizlerin olumlu etkilerinin kısa süreli olacağını, orta vadede finansal istikrar risklerinin artacağını asla unutmamalıyız’’ şeklindeki sözlerine atıfta bulunduktan sonra Türkiye’nin en güçlü sanayi odasının liderinin kaygısına dikkat çekiyor.

‘‘İSO Başkanı sanayiciler adına bir başka kaygısını ise ‘1980 ve 90’lardaki yüksek enflasyon ortamının izlerini hâlâ hafızalarımızda taşıyoruz. Hiç unutmayalım! Şu an o dönemleri, büyüme performanslarıyla değil üç haneli enflasyonlar ve ardı arkası kesilmeyen krizlerle hatırlıyoruz’ diye ifade etti. Enflasyonda çift hanelerin üst seviyelere doğru kolay aşılabileceğine dair uyarısını da şöyle yaptı: “Enfl asyonun yüzde 20’ler bandına yerleştiğini, politika faizinin ise yüzde 16 seviyesine çekildiğini görüyoruz. Diğer ülkelerden farklı olarak her gün döviz kurlarının yeni rekorlar kırdığına tanık oluyor ve küresel enfl asyonist baskıyı çarpan etkisiyle çok daha fazla hissediyoruz. Peki, ne oldu da özellikle İSO Başkanı Erdal Bahçıvan bu kadar detaylı ve sert eleştiri yapma gereği duydu? Çünkü Ak Parti iktidarları döneminde sağlanan makroekonomik istikrar sayesinde ülkenin ve sanayicinin tarihi kazanımlarının heba olma ihtimali çok güçlendi. Çünkü iş insanları da diğer vatandaşlar gibi ‘enflasyonsuz, en azından makul enflasyonlu’ bir ortama kavuşma umudunu kaybetmek istemiyor’’

'YILLIK ENFLASYON YÜZDE 50'LERE ÇOK HIZLI SAVRULABİLİR'

Sadi Özdemir yazısında ‘‘Merkez Bankası’nın, fiyat istikrarını (enflasyonu düşürmeyi) bir kenara bırakıp akıl dışı faiz politikası uygulaması, kurlarda istikrarı bozarsa, küresel enflasyonun da katkısıyla ülkede yıllık enflasyonu yüzde 50’lere çok hızlı savrulabilir. O zaman finansal istikrar da bozulabilir. Bu ülkede sanayicinin hiç istemediği, 1971-2002 arası hüküm sürmüş ‘üreterek değil, faizden geçinme dönemi’ geri gelir. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, siyasi kariyerinde haklı olarak en çok övündüğü ‘eskiden vergiler başta olmak üzere ülkenin gelirlerinin tamamına yakını faize gidiyordu, biz enflasyonu ve faizi düşürerek bunu tersine çevirdik’ söylemi de havada kalır’’ diyerek iş dünyasının endişesini ete kemiğe büründürüyor.

Etiketler
Borsa Enflasyon Türkiye Dünya Gazetesi