ENAG raporu: Türkiye ekonomisinde kırılganlık uzun sürecek
Enflasyon Araştırma Grubu'nun yayınladığı ekim ayı ekonomik analiz raporunda Merkez Bankası'nın faiz kararının döviz kurundaki seviye yüksekliğine neden olduğu ve bu durumun Türkiye ekonomisinde yapışkan ve uzun süreli kırılganlık oluşturacağı belirtildi
Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG), Ekim ayı ekonomik analiz raporunu yayınladı.
Ekonomist ve akademisyenlerden oluşan ENAG, yayınladığı raporda küresel enerji ve emtia piyasalarındaki yükselen fiyatların küresel enflasyonu artırdığına dikkat çekerken, 'para ve maliye politikalarındaki rasyonel olmayan ekonomik yaklaşımların da küresel enflasyonu sorun olmaktan çıkarmada etkili olmadıkları' değerlendirmesinde bulundu.
Enflasyon Araştırma Grubu'nun geçtiğimiz günlerde açıkladığı verilerde, ekim ayı TÜFE oranı 6,9, 12 aylık enflasyon ise yüzde 49,87 olarak duyurulmuştu.
TÜRKİYE EKONOMİSİNDE YAPIŞKAN VE UZUN SÜRELİ KIRILGANLIK BEKLENTİSİ
OECD Mali Eylem Görev Gücü, geçtiğimiz günlerde kara para aklama ve terörün finansmanı ile mücadele yaklaşımındaki eksiklerinden dolayı, Türkiye'yi 'gri liste'ye almıştı.
ENAG raporunda, bu gelişmenin finansal piyasalarda ek maliyetler yaratmasının yanı sıra reel piyasalara da yansıyan olumsuzluklara neden olduğu vurgulandı.
Merkez Bankası'nın faiz indirim kararlarının ardından döviz kurundaki seviye yüksekliği ve artan oynaklığın da enflasyonun tırmanmasına yardım edeceği belirtilirken, bu durumun uzun süredir yüksek fiyat artışı sarmalına giren Türkiye ekonomisinde 'yapışkan ve uzun süreli bir kırılganlık oluşturacağı' değerlendirmesinde bulunuldu.
FED PARA POLİTİKASININ SEYRİ FAİZLERİ ARTIRMA YÖNÜNDE OLACAK
Raporda 'ekonomiyi etkileyen dış faktörler' başlığı altında yapılan değerlendirmede ABD'deki eylül ay sanayi üretim değerlerinin beklenen düşük gelmesi, imalat üretimi tarafındaki düşüşler ve uzun vadeli tahvillerde yaşanan hareketlerin, Ekim ayı boyunca dolar endeksinde etki yarattığı ifade edildi.
ENAG ekim ayı ekonomik analiz raporunda, FED Başkanı Powell'ın enflasyonun beklenenden uzun süreceği yönündeki açıklaması, bu olumsuz beklentilere dayalı olarak FED para politikasının seyrinin faizleri arttırma yönünde olacağı şeklinde yorumlandı.
ABD'deki tahvil faizlerindeki yükselişlerin dünyadaki sermaye yatırımlarının seyrini borsa dışına iteceği belirtilen raporda konuyla ilgili şu ifadelere yer verildi:
"Dikkat çekmek istediğimiz bir diğer nokta ise uzun vadeli ABD tahvil faizlerindeki yükselişler ve buna bağlı olarak, geçen yıl toplantı metinlerinde de yer bulmaya başlanan getiri eğrisi kontrolü hareketinin bozulması konusunda yapılan yorumlardır. Bu olumsuz görünümün dünyadaki sermaye yatırımlarının seyrini borsalar dışına iteceğini, sistemik risklerin finansdışı olarak da geçen (kripto paralar) yatırımları da etkileyeceğini ve piyasada oluşacak margin-call tepkilerinin korelasyonundaki bütünlüğü de etkileyeceğini düşünüyoruz"