Akif Beki: Yönetenlerin lafıyla dolardan TL'ye dönenler, üstüne bir bardak soğuk su içecek takati dahi bulamıyor
Karar yazarı Akif Beki, doların rekor kırarak 13 seviyesini aşmasını değerlendirdi. Beki, "Şimdiki görülmemiş kötüleşme, yanlışta ısrar ve kötü yönetimden değilse neden?" diye sordu.
Akif Beki, bugünkü yazısında, "Dolarla iç borçlanma 2018’de sıfırlanmıştı. Ekonomi, doların boyunduruğundan kurtarılacaktı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, halkı dolar yerine kendi yerli ve milli paramıza güvenmeye çağırıyordu. TL’ye güvenen kaybetmeyecekti, dolara yatırım yapanları acı bir hayal kırıklığı bekliyordu. 2018’de, Cumhurbaşkanlığı sistemine geçişle birlikte iktidarın başarmaktan başka seçeneği de kalmamıştı. Ne yetki istendiyse millet vermişti, artık mazerete yer yoktu. Bu yeni bir milattı. Güçlü ve büyük Türkiye doğuyordu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şahlanışın başlangıcını ilan etmişti. 3 yılda geldiğimiz nokta... TL kaybetti, yerlerde sürünüyor. Saltanatı yıkılacakken dolar coştu, değer kazanmaya doymuyor." diye yazdı.
"TL'YE GÜVENENLER HAYAL KIRIKLIĞI YAŞARKEN DOLARDA KALANLAR UÇTU"
Beki, "TL’ye güvenenler acı bir hayal kırıklığı yaşarken dolarda kalanlar uçtu. Yönetenlerin lafıyla dolardan TL’ye dönenler, üstüne bir bardak soğuk su içecek takati dahi bulamıyor. Türkiye parasıyla, malıyla sudan ucuzladı. Dünyada ise dolar bolluğu var, Cumhurbaşkanı da söyledi, 2010 öncesinin 10 katı kadar bol. Fakat Türkiye, 2010 öncesinin 10’da biri kadar bile dolar çekemiyor. Berat Albayrak’ın gelişiyle Hazine tekrar dolarla iç borçlanmaya başladı, iki yılda 30 milyar doları aştı. Hükümet, içerde bile dolarla borçlanmak zorunda kalıyor. Bütçeden ödenen borç faizi, yıllık ortalama 50 milyar lirayken 2018’den beri her yıl bir misli büyüyor, üste 50 milyar lira daha koyuyor." dedi.
"ALTI DELİK KOVAYI DOLDURMAK İÇİN TANKERDEKİ BÜTÜN SU BOŞALTILDI"
Beki, yazısını şöyle sürdürdü:
Merkez Bankası, AK Parti döneminde faizleri 5 kez olağanüstü arttırdı. Rekor 2018’deydi, faiz yüzde 24’e kadar çıkarıldı. O güne kadar kuralına göre oynanıyordu. Faizi indirmek için önce sebebini, enflasyonu indirmek gerekiyordu. Ne olduysa, ondan sonra oldu. Sebep yerine sonucu düzeltme, faizi düşürerek enflasyonu düşürme denemeleri başladı. O arada kuru dengede tutmak için, Merkez Bankasının 128 milyar dolarlık rezervleri yakıldı. Altı delik kovayı doldurmak için tankerdeki bütün su boşaltıldı. Uyarılara kulak asılmadı. Faiz, enflasyon ve doların üçü birden zıvanadan çıktı, o gün bugündür zaptedilemiyor. Ne yetki istendiyse tekeline verilen iktidarsa sözünde durup yine sorumluluk üstlenmiyor. Faizden dinin hükmü, dolardan dış güçler, enflasyondansa fiyatları fahiş yükselten fırsatçı süpermarketler mesul."
Beki'nin yazısının tamamı için tıklayın.
NE OLMUŞTU?
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan "faiz" açıklamaları dolarda yeni rekorları beraberinde getirdi. Son olarak, önceki gün akşam saatlerinde kabine toplantısı sonrası açıklama yapan Erdoğan, ''Faiz sebep, enflasyon neticedir'' dedi. Erdoğan'ın bu açıklamasının ardından dolar 11.47 seviyesine çıkarak rekor kırdı.
Dün ise MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, partisinin grup toplantısında söylediği sözler doları hararetlendirdi. Bahçeli, "Merkez Bankası'nın bağımsızlığını tartışmaya açmak milli iradenin gereğidir. IMF ve faiz lobisi ile fazla yol alamayacağımız ortadadır. Özerk kurumlar milli iradenin üzerinde olamaz.Davul hükümetin boynundayken tokmağın başkalarında olması kabul edilemez. Terörle mücadelenin rövanşını kur üzerinden almak istiyorlar. Bu kez başaramayacaklar. Döviz operasyonları boşunadır. Türkiye'yi teslim alamayacaklar." ifadelerini kullandı.
Bu sözler üzerine dolar yeniden yükselişe geçti ve bir kez daha tarihi zirvesini yeniledi. Dolar, dün 13 seviyesini, euro ise 15'i aştı.