Enflasyon rakamlarından inciler: Kaşar peynir fiyatları düşüyor, en ucuz otomobil TÜİK'te!
TÜİK, dolar kurunun yaklaşık yüzde 30 arttığı Kasım ayında aylık enflasyonu %3,51, yıllık enflasyonu ise %21,31 olarak açıkladı. Üstelik kurumun hesabına göre kaşar peynir fiyatları dört aydır düşüyor, otomobil fiyatlarındaki artış ise yüzde 16,7...
Türkiye İstatistik Kurumu'nun Kasım ayı yıllık enflasyon oranını yüzde 21,31 olarak açıklamasının ardından Türkiye yeniden TÜİK'i ve enflasyon verilerinin doğruluğunu tartışmaya başladı.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, rakamlarla ilgili görüşmek üzere TÜİK binasına gitti ancak içeri alınmadı.
"CHP’nin genel başkanı olarak milyonlarca işçinin hakkını korumak, emeklinin hakkını korumak, memurun hakkını korumak benim temel görevimdir" sözleriyle TÜİK rakamlarına göre maaşlara yapılacak enflasyon zammına vurgu yapan Kılıçdaroğlu, "TÜİK, bir devlet kurumu olmaktan çıkmış bir saray kurumu haline dönüşmüştür" ifadelerini kullandı.
Dolar kurunun yüzde 30 arttığı Kasım ayında TÜİK'in açıkladığı rakamlarla ilgili tartışma Kılıçdaroğlu'nun ziyaretinin ardından artarak devam etti. TÜİK, yıllık bazda tüketici enflasyonunu 21,1, üretici enflasyonunu ise 54,6 olarak açıkladı.
Ancak TÜİK verilerinden öne çıkan bazı detaylar da oldukça dikkat çekici. Zira TÜİK'e göre, yılbaşından bu yana dizel otomobil fiyatı sadece yüzde 16,7 oranında arttı, kaşar peynir fiyatları ise dört aydır azalıyor.
TÜİK ENFLASYON RAKAMLARINI NASIL HESAPLIYOR?
Türkiye'de birçok temel gıda maddesine yılbaşından bu yana ciddi oranda zamlar gelirken ve zam haberlerinin ardı arkası kesilmezken TÜİK'in açıkladığı yüzde 21,31'lik yıllık enflasyon tartışma yaratıyor.
Basitçe açıklamak gerekirse TÜİK, yüzde 21,31'lik enflasyonu hesaplarken bir ürün sepeti oluşturuyor. Bu sepette bulunan 415 ürünün fiyatı ay boyunca denetlenerek artış veya azalışlar kontrol ediliyor. Her yıl bazı ürünler sepetten çıkarılırken bazı ürünler ise sepete ekleniyor.
Enflasyon hesaplamasında ayrıca gruplara göre ağırlık sistemi kullanılıyor. Ürünler gıda ve alkolsüz içecekler, haberleşme, konut, alkollü ürünler ve tütün gibi belli gruplara ayrılarak, bu gruplara belli yüzdelerde ağırlık veriliyor. Ürün grubunun ağırlığı arttıkça enflasyona etkisi de artıyor.
Bir başka deyişle, fiyatı artmayan bir ürünün ağırlığını artırıp, yüksek fiyat artışı yaşanan bir ürünün ağırlığını düşürerek enflasyon rakamlarını olduğundan düşük göstermek mümkün.
2015'E KADAR TEMEL GIDA MADDELERİ YOKTU
TÜİK'in enflasyonu hesaplarken kullandığı ürün sepeti uzun yıllardır enflasyon tartışmalarının odak noktalarından biri olmuştu. Öyle ki kurum, 2015'e kadar doğrudan sofralara giren peynir, zeytin, şeker, yumurta, çiçek yağı, zeytinyağı, makarna ve ekmek gibi hiçbir ürünü enflasyon hesabına dahil etmiyordu.
Yoğun eleştirilerin ardından bu ürünlerden bazıları sepete girse de TÜİK'in hesabının yine pazardaki fiyat artışlarının gerisinde kaldığı gözlemlendi.
BAĞIMSIZ GRUP ENAG'A GÖRE ENFLASYON TÜİK VERİSİNİN NEREDEYSE ÜÇ KATI
TÜİK'in yayınladığı tartışmalı enflasyon verilerinin yanı sıra, bağımsız akademisyen ve ekonomistlerin oluşturduğu Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) da her ay enflasyon verilerini yayınlıyor.
ENAG'a göre TÜİK'in yüzde 21,31 olarak açıkladığı Kasım ayı yıllık enflasyon verisi yüzde 58,65. ENAG, kendi internet sitesinde enflasyon hesaplarken kullandığı yöntemleri detaylı bir şekilde açıklıyor ve TÜİK'in enflasyon sepetinde kullandığı 418 ürünün 79'unu kendi hesaplamalarında kullanmadıklarını belirtiyor.
TARTIŞMALI KURUM TÜİK İÇİN EKONOMİSTLER NE DİYOR?
Uzun yıllardır Türkiye'nin en tartışmalı kurumlarından biri olan TÜİK'in açıkladığı enflasyon verileriyle ilgili ekonomistlerden de yorumlar geldi.
Twitter hesabı üzerinden bir paylaşım yapan Dünya Gazetesi yazarı Alaattin Aktaş, "TÜİK'e göre kasımda otomobil fiyatları dizelde %12.13, benzinlide %6.40 arttı.Bilinen oranlar ise %30'dan fazla. Soralım: TÜİK acaba hangi marka otomobillerin fiyatını derliyor ve bu fiyatları nereden alıyor? Otomobilde örneğin peynir gibi binlerce çeşit yok,yanıtlamak kolaydır" ifadeleriyle TÜİK'in açıkladığı rakamlara dikkat çekiyor.
Benzer şekildi otomobil fiyatlarına ilişkin verileri eleştiren otomotiv sektörü uzmanı Emre Özpeynirci ise, "TÜİK, bu zamlarla otomobil bayileri açsa, başka kimse satış yapamaz, önünde çok uzun kuyruklar oluşur" ifadelerini kullanıyor.
Ekonomist Mahfi Eğilmez ise kendi web sitesinde yazdığı değerlendirme yazısında yüzde 21,31 olarak açıklanan tüketici enflasyonu ile yüzde 54,6 olarak açıklanan üretici enflasyonu arasındaki farka dikkat çekiyor. Eğilmez konuyla ilgili yazısında şu ifadeleri kullanıyor:
"ÜFE ile TÜFE arasında 2,6 kat fark olması sağlıksız bir oluşumun işaretidir. Burada iki durumdan birisi söz konusu olabilir: Ya üreticiler, ürettiklerini sürekli zararına satıyor ya da TÜFE yanlış ölçülüyor. Üreticiler, ürettiklerini sürekli zararına satmış olsa kamuoyuna açıklanan kârları izah edemeyiz. Sherlock Holmes diyor ki: "İmkânsız olanı elediğinizde geriye kalan, olasılık dışı görünse bile, gerçeğin ta kendisidir." Bu durumda imkânsız olanı elediğimizde geriye TÜFE’nin yanlış ölçüldüğü seçeneği kalıyor."