Müteahhitler endişeli: Şantiyelerin açılması çok zor
Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) Başkanı Erdal Eren, bahar aylarında işlerin başlamayabileceğini belirterek, “Fiyat farkı ödemesi olmazsa kamuya iş yapanların baharda şantiyeleri açması zor" dedi.
Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) Başkanı Erdal Eren, inşaat malzeme fiyatlarında ortalamada yüzde 113, ara girdilerde ise yüzde 279’a kadar artışlar olmasına karşılık, inşaat malzeme endeksinin yüzde 52, ÜFE’nin ise yüzde 67 olduğunu, kamuya iş yapan müteahhitlerin fiyatlarının da bu endekslere göre artırılması nedeniyle büyük zarar içinde olduklarını söyledi.
Dünya Gazetesi’nden Mehmet Kaya’nın haberine göre; Erdal Eren düzenlediği basın toplantısında, kamu müteahhitlerinin sözleşmeler gereği işi bırakamadığını, işleri yavaşlatmak zorunda kaldığını, iklim koşulları nedeniyle işi durdurmak amacıyla “kar yağması için dua ettiğini” vurguladı.
“GELECEK YIL ŞANTİYELERİN AÇILMASI ÇOK ZOR”
Erdal Eren, bahar aylarında işlerin başlamayabileceğini belirterek, “Sorunların çözümü olmaz ise gelecek yıl birçok inşaat firmasına haciz geldiğini görebiliriz. Mevcut yük ile gelecek yıl şantiyelerin açılması çok zor. Çoğu açılmayabilir” diye konuştu.
Firmaların sadece işleri durdurma baskısı altında olmadığını, çok sayıda yerel ölçekte küçük kamu işi yapan müteahhittin de bulunduğunu söyleyen Eren, bu firmalarda iflasların olabileceğini, bunun da zincirleme şekilde tedarikçi firmalar ve inşaat sektöründeki istihdama olumsuz etki edeceğini kaydetti. Eren, sadece işlerin durması değil, olağanüstü şartlar nedeniyle önlerini göremediklerini, yapılacak ihalelere katılımın azalabileceğini de aktardı.
“KONUT ÜRETİCİLERİ MALİYET ARTIŞLARINI FİYATLARINA YANSITABİLİRLER”
Kamuya iş yapan müteahhitlerin geçmiş yıllarda yaşanan sıkıntılardan daha ileride bir sorunla karşı karşıya olduğunu vurgulayan Erdal Eren, “Konut üreticileri maliyet artışlarını fiyatlarına yansıtabilirler. Fakat kamu projelerini üstlenen müteahhitler işlerini devam ettirmekte zorlanıyorlar. Maliyetler yüzde 100’ün üzerinde artmışken, kamu yüzde 67 civarında fiyat farkı ödemesi yapıyor. Demir fiyatı 3 bin TL iken kamu ile sözleşme imzalamış olan bir müteahhit için bugün demirin maliyeti 11 bin TL’nin üstünde. Meslektaşlarımızın zararının en azından bir kısmının telafi edileceği fiyat farkı ödemesi çıkmalı ya da işler durma noktasına gelecek.” şeklinde konuştu.
Kamu idarelerinin özellikle bitmesi yaklaşmış işlerin tamamlanması için baskı yaptığını, bunun da sorunları derinleştirici etkisi bulunduğunu belirten Eren, sözleşmeler gereği işi fiilen durdurmanın mümkün olmadığını ancak müteahhitlerin de çalışamaz duruma geldiği için işleri yavaşlattıklarını vurguladı. Eren, “Bu daha önce öngörülmesi mümkün olmayan yüksek maliyetler müteahhitlere yüklenmeye devam ederse meslektaşlarımız, üstlenmiş oldukları kamu projelerini sürdüremez hale geleceklerdir. Bir ilave fiyat farkı kararnamesi çıkarılması, şartsız tasfiye ya da devir hakkı verilmesi gerekiyor.” diye konuştu.
"ALACAKLAR BİRİKTİ"
Müteahhitlerin 2020 yılında yapılan işlerin hakediş ödemelerini 2021 yılı Eylül ayında alabildiğini, 15- 20 milyar lira alacağı olduğunu kaydeden Erdal Eren, aynı zamanda sektörün 15 milyar TL’lik kredi borcu olduğunu bildirdi.
Faiz düşürme kararlarının etkisini henüz göremediklerini, ticari krediler yanında konut kredilerinde de düşüş olmadığını aktaran Eren, “Biz finansçı değiliz ama faizlerin düşmesinin yanında, ekonomik öngörülebilirliğin sağlanması için döviz fiyatlarının da belli seviyelerde kalması gerekir. Yeni ekonomik modelin sonuçlarını bir an önce görmek istiyoruz.” diye konuştu.
Konut müteahhitleri açısından, konut kredilerinin düşük olmasının da kritik önemine değinen Eren, mevcut konut fiyatlarının vatandaşların alım gücünün üstünde olduğunu, ayrıca konut kredisi alarak satın almanın da mevcut faiz koşullarıyla mümkün görünmediğini, psikolojik sınır olan 1’in altında bir faizin gerekli olduğunu anlattı.
“ASGARİ ÜCRET 4 BİN, 4 BİN 500 ARASI OLABİLİR”
Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı Erdal Eren izlenimleri ve yaptığı görüşmelerle asgari ücretin 4 bin, 4 bin 500 TL arasında olacağı izlenimi edindiğini de belirterek, birliklerine üye işyerlerinde asgari ücretli çok az kişi olduğunu ancak asgari ücret artışının her kademedeki ücretleri yukarı iteceğini ve bunun da sorun ortaya çıkaracağını söyledi.
Asgari ücretin 4 bin – 4 bin 500 TL arasında olacağını tahmin ettiğini de söyleyen Eren, bunun kendi sektörleri için sınırlı bir etki edeceğini, kendi üyelerinin işçilerinin çok azının asgari ücretli olduğunu ancak genel iş ortamında sıkıntı doğabileceğini vurguladı.
“ZORDAKİ MÜTEAHHİTLERİN KONUTLARINI SPEKÜLATİF YATIRIMCI ALIYOR”
Konut müteahhitlerinin sorunlarını da değinen Erdal Eren, mevcut üretilmiş konutların satılmaya çalışıldığını ancak fiyatların yüksekliği nedeniyle ihtiyacı olan, konut talep edenlerin alım gücünün üzerinde bir fiyat düzeyine gelindiğini söyledi. Eren, önlerini göremeyen konut müteahhitlerinin yeni proje üretemediğini, bu durumun sürmesi halinde 2022’de fiyatların yüzde 50 dolayında artması ihtimali olduğunu kaydetti.
Spekülatif yatırımcıların, müteahhitlerin elindeki konutları aldığını belirten Eren, bunlar arasında bazı yabancıların olduğunu da söyledi.
Türkiye’nin nüfus ve deprem nedeniyle yıllık 1 milyon dolayında yeni konut arzına ihtiyacı olduğunun altını çizen Erdal Eren, maliyet sorununun çözümü için kamunun elindeki arsaların ucuz fiyattan müteahhitleri verilmesini önerdiklerini açıkladı.
“BAE İLE ORTAK PROJE DÜŞÜNÜYORUZ”
Türk müteahhitlerin yurt dışı iş üstlenmedeki yavaşlamanın petrol fiyatı düşüşü ve bazı ülkelerle sorunlar yaşanmasına bağlı olduğunu anlatan Erdal Eren, bu ülkeler arasında bulunan Birleşik Arap Emirlikleri ile olumlu bir hava yakalandığını belirtti. Eren, BAE’de katıldığı iş forumunda, 38 milyar dolar yeni projeden söz edildiğini ancak kendilerinin bu projelerden ziyade BAE’nin finansör olduğu üçüncü ülkelerde ortak iş yapma eğiliminde bulunduklarını söyledi.
Erdal Eren, Kasım 2021 verilerini de paylaşarak, 11 ayda 20.7 milyar dolar düzeyinde yeni iş üstlenildiğini ve 2020 yılını şimdiden geçtiklerini kaydetti.
Libya’dan hakedişe bağlanmış alacakları yanında, tahrip olan makine parkı ve tazminat alacakları da olduğunu, ayrıca savaş öncesi üstlendikleri ancak duran işlerin tekrar kendilerine verilmesine dikkat çeken Eren, Libya seçimlerini izlediklerini ancak istikrarsızlığın devamından endişeli olduklarını anlattı.
Mevzuat eksikliği ve bazı vergi-sosyal güvenlik uygulamaları nedeniyle yurt dışına çok fazla işçi götüremediklerini de aktaran Eren, bu alanda çözüm talebinde bulundu.