Ekonomi yazarı Oğuz: Düşürelim derken faizleri nasıl artırdık?
Ekonomi yazarı Oğuz, "Geçen yılın Eylülünde başlayan faiz indirimleri ile Merkez Bankası faizi toplamda 500 baz puan indirdi. Politika faizi %19’dan %14’e geriledi. Peki, gerçekte de böyle mi oldu?" diye sordu.
Dünya yazarı Şeref Oğuz, iktidarın faizleri düşürmek için attığı adımların faizleri düşürmek yerine yükselttiğini kaydetti.
Oğuz, "Ekonomi 'faiz zulmünden' kurtarıldı mı? Arzulanan başarı gerçekleşti mi? Gelin bir de kredi faizlerine bakalım." ifadelerini kullanarak, yazısını şöyle sürdürdü:
"24 Eylül’de İhtiyaç kredisi %23,49, Taşıt kredisi %20,77, Konut %17,91, Ticari kredi %21,20, 2 yıllık tahvil %17,81, 5 yıllık tahvil %17,91 seviyesindeydi. Aynı değerler son güncel faizlerle İhtiyaç kredisi %31,69, Taşıt kredisi %29,57, Konut kredisi %18,58, Ticari kredi %25,77, 2 yıllık tahvil faizi %23,3, 5 yıllık tahvil faizi %25,2.
Politika faizini düşürerek enflasyonu %19,58’den %36,08’e çıkardık. Doları 8,57 liradan 13,53 liraya çıkardık. Sonuçta faiz arttı, enflasyon arttı, dolar arttı ancak görünürde politika faizi azaldı. Bu nasıl bir niyet ve ne tür bir gayrettir ki düşüreyim diye yola çıkıyor ve tam tersi sonuç alabiliyorsunuz?"
Oğuz, ekonomide geleneksel yaklaşımdan uzaklaşmanın 5 maliyetini ise şöyle sıraladı:
1-Mevcut makro dengeleri bozar, ekonomide sıkıntıya yol açar.
2-Ülkedeki gelişmeleri doğru okuyamazsın.
3-Her şeyin fiyatı aynı anda artar.
4-Herkes aynı anda kaybeder.
5-Para basarsın fiyatların artış hızına yetişemezsin.
Yazının tamamını okumak için tıklayın.