Kulis: Merkez Bankası Denetim Genel Müdürlüğü ihaleleri yakından izliyor, başındaki isim istifa etmemekte direniyor
Halk TV yazarı Barış Soydan, 'soyadı gibi düzgün bir insan' olarak anıldığını belirttiği Merkez Bankası Denetim Genel Müdürü Mehmet Düzgün'ün değiştirilmek istendiğini söyledi.
Merkez Bankası'nın denetim yönetmeliğinde yapılan değişiklik, Adalet Bakanlığı, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve Tarım Kredi Kooperatifler Genel Müdürlüğü'ndeki atamalarla birlikte değerlendirildiğinde başta ekonomistler olmak üzere çeşitli kesimlerin dikkatini çekti.
Eski başkan yardımcısı Merkez Bankası'nda değişikliği yorumladı: Çok önemli fakat şaşırtıcı değil!
Yönetmelikte yapılan değişiklikle Merkez Bankası Denetim Genel Müdürü'nün burada 7 yıl görev yapmış olmasının yanı sıra, banka dışında en az 3 yıl yöneticilik yapma zorunluluğu kaldırılmıştı. Danışma Kurulu’na da denetim raporlarını iade etme hakkı verilmişti.
Gelişme, "Merkez Bankası denetimden kaçırılıyor" yorumlarına neden olmuştu.
Ekonomi yazarı Barış Soydan, Halk TV'de bugün yayımlanan yazısında durumun perde arkasını anlattı.
Merkez Bankası'nın şu anki Denetim Genel Müdürü Mehmet Düzgün'ün soyadı gibi düzgün, güvenilir biri olarak tanındığını, haftanın yarısını Ankara'da, yarısını İstanbul'da, Merkez Bankası'nın Karaköy'deki eski binasında geçirdiğinin ifade edildiğini aktardı.
Ardından şunları söyledi:
"Düzgün’ün ne zamandır görevinden ayrılmasının istendiği ama istifa etmemekte direndiği iddiaları var. Kimilerine göre haftanın yarısını Ankara’da yarısını İstanbul’da geçirmesi, başlı başına rahatsız edici bir durum…
Merkez Bankası’nın Denetim Genel Müdürlüğü’nün rutin bir denetleme programı var.Bankanın her birimi en fazla iki ya da üç yılda bir tam denetimden geçiyor. İnsan kaynakları, risk yönetimi, ihaleler ve satın almalara ilişkin konular sıkı biçimde inceleniyor.
'BAZI BİRİMLERİN YILLIK DENETİM PLANINDAN ÇIKARILMASININ TALEP EDİLDİĞİ, DENETİM GENEL MÜDÜRLÜĞÜ'NÜN ISRARCI OLDUĞU İDDİA EDİLİYOR'
Bazı birimlerin yıllık denetim planından çıkarılması, içeriğinin sınırlandırılması, ertelenmesinin talep edildiği, Denetim Genel Müdürlüğü’nün ise ısrarcı olduğu iddia ediliyor.
Denetim Müdürlüğü’nün raporları, Sayıştay’ın Merkez Bankası’na yönelik incelemelerine de temel oluşturuyor. Raporların Sayıştay’a “malzeme” vermesinden korkuluyor olabilir mi?
İstanbul Finans Merkezi’nde inşa edilen ve Avrupa’nın en yüksek binası olacağı söylenen Merkez Bankası’nın yeni genel müdürlüğü, Denetim Müdürlüğü’nün üzerinde çalıştığı en zorlu dosyalardan biri.
Sözcü'den İsmail Şahin'in haberine göre Merkez Bankası’nın genel müdürlük binasının inşaatı için TOKİ 2017'de “arsa satışı karşılığı gelir paylaşımı” modeliyle iki kez ihaleye çıkmış, ancak tekliflerin yeterli bulunmaması nedeniyle ihaleler iptal edilmişti. 2017’nin Ağustos ayında yapılan üçüncü ihaleyi ise 1 milyar 440 milyon lira teklif veren İntaş Taahhüt Yapı Sanayi kazanmıştı.
Ancak İntaş inşaata başlayamadı ve projeden çekildi. Bunun üzerine projenin Merkez Bankası kasasından yaptırılmasına karar verdi. Murat Uysal’ın başkanlığı döneminde, 12 Şubat 2020'de Resmi Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanı kararı ile de Merkez Bankası’nın yapacağı bazı mal, hizmet alımları ile yapım işleri, Kamu İhale Kanunu kapsamı dışına çıkarıldı. Merkez Bankası genel müdürlük binası için anahtar teslim yöntemiyle gizli bir ihale gerçekleştirildi. Davet edilen isteklilerin teklif verebildiği ihalede en düşük yapım bedeli Limak'tan geldi.
Limak ile sözleşme 2 Haziran 2020'de imzalandı. Bu sözleşmenin kamuoyundan saklanan detayları Sayıştay'ın raporunda ortaya çıktı. Buna göre Merkez Bankası’nın yeni genel müdürlük binasının “kabuk ve çekirdeği” 2 milyar 285 milyon liraya mal olacaktı.
Merkez Bankası’nın mimarisinin genel müdürlük binası için ise Ankara'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı ile Marmaris'teki Yazlık Saray'ın mimarı olan Şefik Birkiye'nin şirketi VizzionArchitects ile el sıkışıldı.
'DENETLEME GENEL MÜDÜRLÜĞÜ, BU İHALELERİ YAKINDAN İZLİYOR'
Bu ihaleler Merkez Bankası Denetleme Genel Müdürlüğü’nün yakından izlediği konular arasında.
Son değişiklik, Mehmet Düzgün’ün yerine yeterince tecrübe sahibi olmayan bir kişinin getirilmek istendiği izlenimini veriyor. Neden acaba?"