Yasa tasarısıyla hedef alınmışlardı | ENAG'ın kurucusu Prof. Ulusoy'dan hükümete çağrı: Açın Meclis'i, canlı yayında karşılaştıralım!

AKP tarafından yasa tasarısıyla hedef alınan ENAG'ın kurucusu Prof. Dr. Veysel Ulusoy, hükümete "En iyisi açın Meclisi orada canlı yayında halkın gözü önünde karşılaştıralım her şeyi" çağrısında bulundu.

Yasa tasarısıyla hedef alınmışlardı | ENAG'ın kurucusu Prof. Ulusoy'dan hükümete çağrı: Açın Meclis'i, canlı yayında karşılaştıralım!

Özellikle enflasyonla ilgili yayınladığı her veriyle kamuoyunda tartışma yaratan Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ile sokakta hissedilene en yakın hesaplarıyla onun 'belalısı' haline gelen Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) arasındaki 'çekişme', AKP tarafından hazırlanan yasa tasarısıyla boyutlanmıştı.

İktidar partisi tarafından hazırlanan yasa taslağında, kullanılacak metodolojiyi TÜİK’e onaylatmadan resmi istatistiklere alternatif olacak şekilde istatistik üreterek bunları yayımlayanlara 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası öngörülüyordu.

'ŞİMDİ DE HAPİS CEZASI KORKUTMASIYLA GELDİLER ENAG'IN ÜZERİNE'

Daha önce de 'her şeye hazır olduklarını' söyleyen ENAG'ın kurucusu ve Gerçek Gündem yazarı Veysel Ulusoy, TÜİK tarafından kendilerine daha önce de soruşturmalar açıldığını ve bunların sonuçsuz kaldığını belirterek "Şimdi de hapis cezası korkutmasıyla geldiler ENAG’ın üzerine. Buyursunlar bekliyoruz! Tabii bu çağrımız TÜİK’in kurumsal yapı için değil, onu husumetle yöneten atanmışlaradır" dedi.

Ulusoy, Politikyol için kaleme aldığı yazıda şunları kaydetti:

"TÜİK’i yönetenlerin ilk soruşturmasının nedeni açıkça TÜİK Kanunu 6. Madde’nin 3. Fıkrasına dayanır. Orada ne diyor kanun… 'İstatistikî sonuçlar içeren araştırma faaliyetleri yürüten gerçek kişiler veya özel hukuk tüzel kişiliğine sahip kuruluşlar, araştırmalarının sonuçlarını basın ve yayın yoluyla kamuoyuna açıklamaları hâlinde, araştırmanın kapsam, örnekleme yöntemi ve örnek hacmi, veri derleme yöntemi ve uygulama zamanını araştırma sonuçlarıyla birlikte kamuoyuna açıklamakla yükümlüdürler.'

E tamam…

Hal böyleyken taa baştan beri bunları enagrup.org adresinde vermiş, devletin kurmuş olduğu makale havuzu Dergipark’ta yayınlamış ve Midwest Economic Association yıllık toplantısında sunmuş olan ENAG’a bu kapsamda saldırı niye?

Devam edelim…

Tamam, bunu görmediniz, akademik yapınız buna erişmeye uygun değildi diyelim… İlk soruşturma sonucunda kamuoyuna ENAG’ın kapatılması, web sayfalarının yayına kapatılmasının amaçlanmadığını belirten cümlelerinize rağmen, bir sonuç alamayınca, neden ikinci soruşturmayı doğrudan yayınlarımıza son verdirmek için açtırdınız?

Ne fark vardı iki soruşturma dilekçesi arasında?

Sorular o kadar çok ki… Konunun akıl dışı bir platforma gitmemesi için onları kendimize saklayalım.

'MALİYE BAKANI DA BİLİYOR'

Her yönüyle güzelim ülkemizi, onun güzide kurumlarını bir avuç insanın fikrine dayalı bir yönetim tarzıyla yıpratıyoruz. Bu kurumları yönetenler ve ilk soruşturmayı keyifle açtırdığını söyleyen dönemin Maliye Bakanı da halkın enflasyonunun resmi olarak verilenden çok yüksek olduğunu çok iyi biliyor.

'YA MECLİSİ AÇIN, YA GELİN ÇAYIMIZI İÇİN'

Son söz: Tartışmayı şuraya ya da buraya çekmeye gerek yok: Buna lüksümüz de yok. En iyisi açın Meclisi orada canlı yayında halkın gözü önünde karşılaştıralım her şeyi. Açamazsanız gelin çayımızı içerken biz size açıklayalım her şeyi. Kamera kaydı da alarak tabii.

Bir şey daha var…

Maaşlı yorumcularınıza da her ortamda serbest atış yapmalarının hukuki sorun yaratabileceğini belirtin, zira serbest atış sadece fizik biliminde değer bulur."

ENAG, ENFLASYONU NASIL HESAPLIYOR?

Gerçek Gündem'in YouTube kanalında yayın hayatına başlayan 'Prof. Dr. Veysel Ulusoy ile Ekonomi Notları'nın ilk bölümünde uzman isim, iki kuruluşun enflasyon hesabındaki farklılığı şöyle anlatmıştı:

"Önce aynılığı konuşalım isterseniz. Sepet aynı, 409 tane madde. Bildiğimiz klasik ürünler var. Ağırlıkları aynı. Tek fark biz web sayfalarından bütün marketlerin günlük hatta saatlik verilerini alıyoruz. TÜİK'in yaptığı ise ayın belirli günlerinde, belirli zamanlarında piyasaya inip oradan fiili olarak fiyatları toplamak.

'7 MİLYON VERİYLE ENFLASYONU HESAPLIYORUZ'

Klasik olarak fiyatlara bakıp internetle karşılaştırdığınızda herhangi bir farklılık göremiyorsunuz. Dünya o sürece girdi. Dolayısıyla biz daha çok veri, daha sık veri ve belli bir bazı olmayan... Yani geçen aya göre, geçen yıla göre kavramı olmayan günlük bazda verileri alıyoruz. Daha sık, daha fızla. Aylık 7 milyon veriyle sanki enflasyonu hesaplıyoruz. Ama bütün istatistik ofisleri enflasyonu tahmin ediyorlar, hesaplamıyorlar. 1 milyona yakın fiyat verisini TÜİK alıyor.

'TÜİK'TE 500-550 BİN VERİ VAR'

Hatta TÜİK birkaç defa giderek aynı maddelerin verisini topladığı için mükerrer bir sayı o. Şöyle baktığınızda 500-550 bin veri var. Bunun içinde kira var, domates var, patlıcan var. Bunun içinde dayanıklı tüketim malları, akaryakıt, araba ve benzeri ürünler var. Örneğin arabaya zam gelmişse, yarın fiyatı değişmişse bu günlük enflasyona yansıyor. Ama bir aylık enflasyonda gecikmeli olarak yaparsanız bunların ortalamasını alıyorsunuz. Temelde bu farklılık var. Bu farklılık aslında Harvard'ın ENAG'ıyla ABD'nin TÜİK'i arasında da var. Onlarda metodolojiyi bizim gibi uyguluyorlar. Onların verileri, ABD'nin enflasyonuyla birebir çıkıyor. "

Etiketler
Ağrı Veysel Ulusoy