Profesör Ulusoy yarınki Merkez Bankası toplantısını değerlendirdi: ‘Kimse boşuna oksijen harcamasın, politika faizi çok politik oldu’

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) faiz kararı öncesi Prof. Dr. Veysel Ulusoy, Gerçek Gündem'e konuştu. Ulusoy, ''Politika faizi çok politik oldu. Bundan sonra yüzde 14’ten yüzde 30’a çıksa bile o kadar etkisi olacağını zannetmiyorum'' dedi.

GERÇEK GÜNDEM - Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK), 26 Mayıs Perşembe günü (yarın) bu yıl beşinci defa toplanacak. Her ay yapılan toplantılarda olduğu gibi bu kez de başta piyasa aktörleri olmak üzere kamuoyunun ilgisi ‘‘politika faizi’’ kararına odaklanmış durumda. Ağustos ayında yüzde 19 olan politika faizini 2021 yılının geri kalan dört ayında yapılan indirimlerle yüzde 14’e çeken PPK, 2022 yılının ilk dört ayında hiç ellemedi ve her seferinde Amerikan Merkez Bankası’nın (FED) faiz artışlarına rağmen sabit tutma kararından vazgeçmedi.

Enflasyonun çok tartışılan Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre dahi yüzde 70’e ulaştığı ve Amerikan Merkez Bankası’nın üst üste iki kez faiz artışına gittiği bir ekonomik ortamda Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, faiz artışına karşı olan tutumunu koruyabilir mi?

VEYSEL ULUSOY: ‘‘POLİTİKA FAİZİ ÇOK POLİTİK OLDU; MERKEZ BANKASI’NIN FAİZİ DEĞİŞTİRECEĞİNİ ZANNETMİYORUM’’

‘‘Gerçek Gündem yazarı ve Gerçek Gündem TV’de yayınlanan Ekonomi Notları programının yorumcusu Profesör Veysel Ulusoy, Merkez Bankası’nın bağımsızlığının uzun süredir tartışıldığının altını çiziyor.

ENAG kurucusu da olan Profesör Ulusoy, ‘‘Politika faizi çok politik oldu. Bundan sonra yüzde 14’ten yüzde 30’a çıksa bile o kadar etkisi olacağını zannetmiyorum. Zira enflasyon bırakın ENAG verilerini TÜİK verilerine göre yüzde 70. O kadar eksi reel faizdeyiz arada fark çok yüksek. Ben demiyorum ki aniden politika faizini yüzde 70’e çıkaralım. Ama uzun dönemde periyodik bir yaklaşımla enflasyon ve faizin eşitlenmesi gerektiğini dünya alem biliyor. Ancak ben bu koşullarda Merkez Bankası’nın faiz oranını değiştireceğini sanmıyorum.

Enflasyon ne olursa olsun faizi yüzde 14’te tutmak zorundayız bir klişe haline geldi. Karar vericiler de enflasyon ne olursa olsun faiz zaten hiçbir etkisi olmayan ekonomik araç haline geldiği için onu o seviyede tutmaktan mutlu oluyorlar’’ dedi.

PROFESÖR VEYSEL ULUSOY: ‘‘TÜRKİYE GÜNÜ KURTARMA MEKANİZMASI İLE HAREKET EDİYOR’’

FED’in faiz artışı kararı almasının ya da başka ekonomik parametrelerin Türkiye’de ekonomi yönetiminin karar oluşturma süreçlerinde etkisini yitirdiği ifade eden Profesör Veysel Ulusoy, faiz kararları öncesi kamuoyunda yapılan tartışmaların da artık gereksiz hale geldiğinin altını çiziyor.

Gerçek Gündem yazarı, ‘‘Artık Türkiye’de rasyonel bir ekonomik politika araçları kalmadı. Onu yönlendirmeye de gerek yok sadece günü kurtarma mekanizması ile aldık başımızı gidiyoruz. Kimse orada faiz bir puan iki puan artar mı artarsa ne olur tartışmasını yapmasın oksijen de harcamasın diye söyleyebilirim’’ diye konuştu.

POLİTİKA FAİZİNİN SON DOKUZ YILLIK SEYRİ NASIL?

Mayıs 2013’te politika faizini yüzde 5’e düşüren Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK), ondan sonra geçen dokuz yılda ağırlıklı olarak yukarı yönlü seyir izledi. Ocak 2014’te politika faizini yüzde 10’a yükselten PPK, Şubat 2015’te kademeli olarak yüzde 7,5’e indirmiş olsa da Kasım 2016’da tırmanış yeniden başladı.

2016’nın on birinci ayında yüzde 8’e çekilen politika faizi, Haziran 2018’de geç likidite penceresi formüllerinden vazgeçilerek yüzde 16,50’ye aynı ay bir kez daha artışa gidilerek yüzde 17,75’e yükseltildi.

Ardından kademeli indirimlerle Mayıs 2020’de yüzde 8,25’e kadar düşürülen politika faizi Mart 2021’de yeniden yüzde 19’a tırmandı. Ve sonrasında da geçtiğimiz yılın eylül ayında başlatılan indirim politikaları sonucu son altı aydır yüzde 14 seviyesinde sabit tutuluyor.

Etiketler
Merkez Bankası Faiz Türkiye Veysel Ulusoy