Akif Beki: İktidar TÜSİAD’ın kapısını çalmasın da...
Karar gazetesi Akif Beki, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği'ne yönelik tepkisini yorumlarken "Ya yine kendilerine saklamaları istenen görüşlerini sormak için, bir süre sonra TÜSİAD’ın kapısı çalınırsa?" dedi.
Karar gazetesi yazarı Akif Beki, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eleştirileri nedeniyle Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği'ne (TÜSİAD) yönelttiği "Bu gidişle devam ederse kapımızı hiç çalmasın" tepkisini köşesine taşıdı.
"TÜSİAD, daha önce ekonomiyi düzeltmek için yargı reformu istediğinde, Cumhurbaşkanı Erdoğan yine sert çıkmıştı" diyen Beki, şöyle devam etti:
"Bir yıl geçmedi; Berat Albayrak’ın istifasını takiben Cumhurbaşkanı, yargı reformları ilan etti. Ekonomiyi iyileştirmenin yolu hukuku iyileştirmekten geçer diyerek.
Kasım 2020’deydi...
Bakanlar, Cumhurbaşkanı talimatıyla TÜSİAD’ın kapısını çaldı, İnsan Hakları Eylem Planı’nı TÜSİAD’a sordular. Erdoğan, TÜSİAD’a dün yine çıkıştı. Yeni Başkan Orhan Turan, enflasyonla büyüme modelini eleştirdiği, fakirleşerek büyüdüğümüzü söylediği, yanlış teşhis yüzünden ekonomik sorunların çözülemediğinden yakındığı ve NATO’da ipleri koparmadan hakkımızı savunmayı önerdiği için.
Eski Başkan Tuncay Özilhan gibi hedef olmasına yetti... Sen misin, fikri sorulmadan aklınca uyaran, reform çağrısı filan yapan!
Özilhan, Türkiye düşmanlarının ağzıyla konuşmak, ekonomik bağımsızlık savaşımıza destek vermemek, demokrasi hazımsızlığı, dışarıdan dış güçler vururken ülkeyi içeriden vurmak ve karalamakla suçlanmıştı. Hesabı da sorulacaktı.
'Zavallı' Turan ise CHP ağzıyla konuşmak, yerli ve milli olmamak, bu işleri anlamamak, iktidara ders vermeye kalkmak, dün bir bugün iki henüz yeniyetme bir çırak olduğuna bakmamak ve haddini bilmemekle suçlandı. Kim oluyordu! Bu kafayla giderse de iktidarın kapısını bir daha çalmaması istendi.
TÜSİAD, ekonominin hangi çıkmaza sürüklendiğini baştan görüp iktidarı uyarmayı denediğinde, 3 yıl önce ne olduysa aynısı oluyor. Fakat o zaman TÜSİAD’ın sadece dediğine değil, kapısına da bir yıl içinde gelmişti iktidar.
Reform vaatleri ise havada kalmıştı. Ya şimdi yine kendilerine saklamaları istenen görüşlerini sormak için, bir süre sonra TÜSİAD’ın kapısı çalınırsa!
Tarihin tekrar etmeyeceğinin garantisi var mı? Baştan kulak vermeyerek ülkeye kaybettirilen zamana, paraya, enerjiye yazık olmaz mı?
Üstelik bir Japon atasözü de lazım olur diye ipleri koparmamayı öğütlüyorken."
TÜSİAD BAŞKANI ORHAN TURAN NE DEMİŞTİ?
Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği'nin (TÜSİAD) Yüksek İstişare Kurulu toplantısında ekonomide yaşanan gelişmeler ele alınmıştı.
Başkan Orhan Turan, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ısrarcı olduğu düşük faiz politikasına eleştiriler yöneltirken şöyle konuşmuştu:
"Enflasyonla mücadelede tüm dünya faizleri artırarak frene basmayı tercih ederken biz uzun süredir hem kurun yükselmesine ve hesap yapılamamasına yol açan hem de tasarruf sahiplerini cezalandıran bir para politikası izliyoruz. Bundan dolayı vergi mükellefleri ve hazine gereksiz bir yükü taşımak durumunda kalıyorlar."
Ancak Erdoğan tarafından hedef alınan açıklaması ise şuydu: "Terörden çok çekmiş, acılar yaşamış bir toplumun hassasiyetlerine dost ve müttefik ülkelerin daha fazla dikkat etmesini istemek elbette Türkiye’nin hakkıdır. Ancak en haklı olduğumuz konularda bile çıkarlarımızı korurken tercih edeceğimiz yöntem amaca varmamızı kolaylaştıracak şekilde formüle edilmelidir. Bu bağlamda İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyelikleri konusunda Türkiye’nin dile getirdiği sıkıntıların ve taleplerin müzakere yoluyla, karşılıklı anlayışı geliştirerek ve ittifak ruhuna uygun şekilde çözülebileceğini ümit ediyoruz."